Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Özgür Rakka’dan izlenimler!

Özgür-Der tarafından 9 Mart'ta İstanbul'da düzenlenen Suriye Halkıyla Dayanışma Gecesinde toplanan yardımlarla birlikte Özgür-Der Suriyeli Muhacirlere Yardım Komisyonunun Suriye'ye götürdüğü son yardım ekibinde yer alan Murat Ayar, Tel Abyat ve Rakka'daki gözlemlerini paylaştı...

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-04-18 10:35:54

Özgür Rakka’dan izlenimler!

TIMETURK / Haber Merkezi


12 Nisan 2013 tarihinde Özgür-Der Suriyeli Muhacirlere Yardım Komisyonu’nun Halep, Ra’s-ul Ayn ve Rakka şehirlerine yapacağı yardımları teslim etmek üzere Suriye’de bulunduk. Adana, Diyarbakır ve İstanbul’dan gelen temsilcilerle Türkiyeli Müslümanların yardımlarını teslim ettik. Yardımları teslim etmenin yanı sıra Tel Abyat’ta özellikle de yakın zamanda ele geçirilen Rakka’da çeşitli görüşmeler ve incelemelerde bulunma imkanı elde ettik.

Direnişin başladığı günden bu yana Rakka şehir merkezi hemen hemen tümü muhalifler tarafından ele geçirilen ilk büyük şehir olması dolayıyla özel bir önem kazanmakta. Halkın direnişçileri istemedikleri, direnişçilerin Rakka’da birbirleri ile savaştıkları şeklindeki iddialar batı basınında, Baas ve İran basınında kaynaksız olarak kimi zaman kendisine genişçe yer bulmakta, bulmaya da devam ediyor. Hatta bizim Rakka’da bulunduğumuz zamanda dahi muhaliflerin birbiri ile savaştığı şeklinde bir haber çeşitli İran yanlısı sitelerde yayınlamaktaydı. Bu haberlerin bir gerçek mi yoksa temenni mi olduğunu ve kentin sorunlarını imkanımız ölçüsünde gözlemlemeye çalıştık.



Tel – Abyad


Direnişçiler tarafından Ekim 2012 den itibaren ele geçirilen Tel Abyat, Şanlıurfa’nın Akçakle ilçesi ile sınır. Tel Abyat’ın ele geçirilmesi sırasında Suriye’de Esed rejimi tarafından atılan top mermileri Akçakale de 5 kişinin ölmesine de yol açmış, günlerce güvenlik dolayısıyla eğitime ara verilmişti.

Tel Abyat şu anda tümüyle muhaliflerin kontrolünde. Sınır kapısını direnişçiler kontrol ediyor ve sizi Esed posterleri değil Kelime-i Tevhid ve Özgür Suriye bayrakları karşılıyor. Tel Abyat’ta hayat büyük oranda normalleşmiş görünüyor. İşyerleri açık, meralarda otlayan sürüleri görmek mümkün. Asayişi direnişçiler sağlıyor. Silahlı unsurlara rağmen silah kullanımında bir başı bozukluk söz konusu değil. Gece boyunca bir iki silah sesi dışında herhangi bir silah sesine şahit olmadık.



Direnişçiler oldukça mütevazi şartlarda hayatlarını sürdürüyorlar. Güvenlikleri açısından isimlerini ve fotoğraflarını yayınlayamadığımız merkezlerde ince sünger yatakların üstünde yatıyorlar. Teçhizat anlamında da (askeri elbise, bot, silah vb) yetersizlik göze çarpıyor. Kimi direnişçilerin ayağında terlik ya da oldukça yıpranmış ayakkabılar var. Hiçbir aylık almadan tamamen Allah rızası ve onurları için mücadele eden, çoğu gençlerden oluşan direnişçilerin morali oldukça yüksek. Direnişçiler ibadetlerinde de oldukça titizler. Bir çok genç savaşçının gece teheccüd namazını kıldığını görmemiz bizi oldukça duygulandırdı.

Bulunduğumuz karargahta komutanlar ile direnişçiler arasında tam bir abi – kardeş ilişkisi mevcut olduğunu gözlemledik. Sert askeri hiyerarşi söz konusu değil.

Tel Abyat’ta elektrik kesintisi sürüyor. Gece jeneratörler veya mumlar ile aydınlatma sağlanıyor. Sınır kapısı olması dolayıyla Suriye içlerine yardımların dağıtılması anlamında oldukça önemli bir yer Tel Abyat.



Rakka


Rakka ya da Ar-Rakkah Suriye'nin kuzeyinde Fırat Nehri üzerinde yer alan bir şehirdir. Batısında bulunan Halep’e 160 km, kuzeyinde yer alan Urfa’ya (Akçakale ilçesi) yaklaşık 130 km mesafededir. Abbasi halifesi Harun Reşid döneminde başkent olan Rakka’ya Osmanlı döneminde başta Musul olmak üzere pek çok kent bağlıydı. Suriye’nin en önemli kentlerinden biri olan Rakka’nın nüfusunun 1 milyon 2 yüzbin olduğu belirtiliyor.

13 Nisan Cumartesi günü sabah namazından sonra Tel Abyat’tan Rakka’ya gitmek üzere Ahrarür Şam’a bağlı direnişçilerin refakatinde yola çıktık. Belli bir noktaya kadar asfalt yolda ilerledikten sonra güvenlik dolayısıyla köy yollarına girerek ilerliyoruz. Yolda çeşitli direniş gruplarına ait kontrol noktaları güvenliği sağlıyor.


Yol boyunca göz alabildiğince uzanan ekinler yemyeşil. Suriye halkının özgürlük ve adalet umudu gibi ekinlerde tohuma boy veriyor. Ayrıca Tel Abyat – Rakka arasında birçok buğday deposu direnişçiler tarafından ele geçirilmiş. Direnişçiler tarafından korunan bir buğday deposunu inceleme imkanı bulduk. Sadece bu depoda 80 bin ton buğday bulunuyor. Diğer depolar ve bir ay sonra başlayacak olan hasat mevsimi düşünüldüğünde Suriye halkını un/ekmek ihtiyacını uzun süre karşılayacak yüz binlerce ton buğdaydan söz etmemiz mümkün. Ama maalesef bu buğdayı işleyecek değirmen sorunu var. Direniş grupları acilen değirmen yapımı konusunda destek bekliyorlar. İncelemelerde bulunan Özgür Der heyeti de değirmenler konusunda ne yapılabilineceği konusunda bir fizibilite çalışması yapma kararı aldı.

Yaklaşık 2 - 3 saatlik bir yolculuğun ardından Rakka’ya vardık. Rakka’nın girişinde Esed fotoğraflarının yerini Tevhid ve Özgür Suriye bayrakları almış. Direnişçilerin şehri almasından sonra halk şehre geri dönmüş. Şehir oldukça canlı.


Rakka, 5 Mart 2013 tarihinde muhaliflerin ani bir baskını ile Esed rejiminin zulmünden kurtarıldı. Direnişçiler, şehrin kurtarılması operasyonunda 17 şehit verdiklerini, 40 mücahidinde yaralandığını belirtiyorlar. Muhalifler halkın zarar görmemesi için operasyon öncesi halkı uyardıklarını, şehir içinde de çatışmaların yayılmaması için Esed askerlerini terk etmeye zorladıklarını belirtiyorlar. Bu yöntemde başarılı olmuşa benziyor. Devlete ait binaların dışında neredeyse sivillere ait hiçbir bina da hasar yok. Gezdiğimiz yerlerde Merkez Bankası’nın karşısında bulunan yerleşim birimine Esed tarafından atılan füzeler büyük bir yıkıma yol açmış görünüyor. Bunun dışında pek fazla çatışma izine rastlamadık. Anladığımız kadarı ile mücahidler iyi bir planlama ile Esed güçlerinin savunma yapmasına fırsat vermeden aşiretlerinde desteği ile Suriye’nin belli başlı büyük şehirlerinden olan 1 milyon 2 yüz bin nüfuslu Rakka’yı esareten kurtarmışlar.




Rakka’da Yaşam


Rakka’nın merkezine doğru ilerledikçe savaşın izlerini görmek oldukça zorlaşıyor. Şehirde hemen hemen tüm işyerleri açık. Kuyumcular, mobilyacılar, bisiklet ve araba tamircileri, manavlar açık. Lokantalar tıklım tıklım. Şehir içerisinde onlarca seyyar satıcı müşteri beklemekte. Şehir de temel ihtiyaç maddelerini işyerlerinde bulmak mümkün. Kimi yerlerde durma noktasına gelen bir trafik yoğunluğu var.

Muhalifler kentin ele geçirilmesinden sonra geri dönen halkın işyerlerini ve evlerinin sapasağlam ve dokunulmadığını gördüklerinde direnişçileri daha bir sahiplendiklerini anlatıyorlar. Direnişçiler de gerek Esed artığı çetelerin gerekse Esed rejimi tarafından şimdiye kadar göz yumulan suç örgütlerinin şehirleri yağmalamaya çalıştıklarını belirterek şehir ele geçirildikten sonra şehir giriş ve çıkışlarının tutularak yağmacıların şehre girmesine izin verilmediğini söylüyorlar.



Rakka’da birçok ihtiyaç maddesini bulmak mümkün olmakla birlikte, savaşla birlikte çalışamayan halkın önemli kesiminin yardımlar olmaksızın hayatlarını sürdürmeleri oldukça zor görünüyor. Müttefiklerinin desteğine rağmen kaynakları giderek tükenen Esed’in karşılıksız olarak para basması Suriye parasının değerini oldukça hızlı bir şekilde düşürmüş görünüyor. Yüksek enflasyon, hızla değer kaybeden Suriye poundu ve zamlar yoksul kesimlerin temel ihtiyaç maddelerine ulaşmasını da gittikçe zorlaştırmakta!

Daha düne kadar halktan aldıkları yardımlarla direnişi sürdüren muhalifler şimdi halkın sorunlarını çözmek için çeşitli projeler üzerinde çalışıyorlar. Gittiğimiz her yerde oluşturulan komisyonlar sorumlulukları kapsamında projeler geliştirmekle meşguldüler.

Suriye’de özellikle ekmek çok önemli. Devlet uyguladığı politikalar ile tamamen kendisine ekonomik anlamda bağımlı bir halk oluşturmaya çalışmış. Örneğin devlet ekmek üretmediğinde halkın ekmeğe ulaşması oldukça zor! Çünkü buğdayda, unda, değirmende, fırında, ekmekte devletin elinde!

Bunun bilincinde olan muhalifler kentte hızlıca ekmek üretimine başlamışlar. Kentin çeşitli yerlerinde fırınlar önünde Halep ve Humusta ki gibi uzun kuyruklara rastlamadık. İlgili komisyon Rakka’nın merkezine yetecek kadar günlük un ve ekmek üretimi yaptıklarını ama Rakka kırsalına ve çevre illere de ulaşmak zorunda olduklarını ama ellerinde ki buğdayları öğütecek yeterli değirmene sahip olmadıklarını belirtiyorlar.

Ahrar-ur Şam yetkilileri rejimin elinde olan Rakka’nın kurtarılması ile aylardır unların ulaşmadığı Rakka’ya bağlı köylere de un götürmeye başladıklarını belirtiyorlar. Ama bu çabaların oldukça yetersiz olduğunu da eklemeyi ihmal etmiyorlar.

Oldukça büyük bir kenti esaretten kurtaran direnişçiler hayal âleminde yaşamıyorlar. Sorumluluklarının farkındalar. Çoğu genç savaşçıların aynı zamanda halkın sorunlarını da çözme konusunda gösterdikleri üstün gayret Suriye’nin geleceği konusunda var olan ümitlerimizi daha da kuvvetlendiriyor.

Kent yetkilileri şehri kurtardıktan hemen sonra kentin sorunlarını çözme konusunda komisyonların oluşturulduğunu belirtiyorlar. Bize bilgisayar programcısı bir genç tarafından yeni geliştirilen bir programı anlatıyorlar. Yaptıkları özel yazılım ile kentin tüm yoksullarının listesini çıkarmışlar ve yoğunluk haritasını belirlemişler. Yapılan tüm yardımlar bu program üzerinden yürütülüyor. Dolayısıyla hem suiistimaller önleniyor hem de kime ne kadar yardım yapıldığı da hemen görülebiliyor.

Halk elini kolunu sallayarak kentin yeni yöneticileri ile korkusuzca görüşüyor. Ne sert bakışlı askerler ne de x-ray cihazları. Gelen herkes güler yüzle karşılanıp sabırla sorunları dinleniyor. Daha düne kadar Baas rejiminin en küçük memuruna bile derdini anlatamayan halk, şimdi memnun kalmadığı bir hizmet için kentin en yüksek amirine hesap sorabilmektedir. Bu aslında sağlıklı bir topluma doğru gidişinde işareti sayılmalı. Direnişçiler de bunun farkında ve halka –görebildiğimiz kadarıyla- asla kötü davranmıyorlar.

Kentte sular akıyor, elektrikler kesik değil. Telefon hatlarının da açık olduğuna şahit olduk. Şu anda çöp toplama ciddi bir sorun. Çöplerin toplanabilmesi için günlük 1500 dolar kaynak gerekiyor (mazot için). Çöp konteynırlarının etrafında ciddi çöp birikintileri mevcut. Yaz aylarına girdiğimiz bu dönemde bu çöplerin ciddi hastalıklara neden olmasından endişe ediliyor. Muhalifler bunun için kaynak arayışında. Türkiye de ki belediyeler Rakka’yı kardeş belediye ilan ederek bu anlamda destek verebilirler.



Emniyet ve Mahkemeler


Asayişin sağlanması için şehrin özgürleşmesinin ardından polis gücü oluşturulmuş. Bu kolluk kuvvetleri düzenli olarak şehirde devriye geziyorlar. Gece gündüz kentin asayiş sorunları ile ilgileniyorlar. Yoğun fakirleşmeye rağmen kentte suç oranlarında artış yok. Halk onuru ile hayata tutunmaya çalışıyor. Tabii ki bu şehirde hiçbir sorun olmuyor şeklinde anlaşılmamalı. Sonuçta nüfusu 1 milyonu aşkın bir şehirden bahsediyoruz. Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki nüfusu 1 milyonu aşkın Türkiye de ki herhangi bir şehirden daha fazla suç işlenmiyor Rakka’da!

Rakka’nın kurtarılmasının ardından şehir mahkemeleri oluşturulmuş. İslam hukukunun uygulandığı mahkemelerde hırsızlık dâhil bir çok konuda had cezalarının uygulanmadığı, uygulanamayacağı belirtiliyor. Doğrusu bu oldukça yerinde bir içtihad. Yalnız cinayetler söz konusu olduğunda oldukça yaygın olan aşiretler arası kan davasına dönüşmemesi için kısas uygulanıyor. Mahkemeler tarafları diyet konusunda anlaşmaları için oldukça ısrar ediyor ve mağdur aileyi diyet karşılığında katili affetmeye çağırıyor ama mağdur aile diyeti kabul etmezse kısas kaçınılmaz oluyor.


Sonuç

Rakka’nın ele geçirilmesinden sonra özellikle İran kaynaklı Baasist siteler kentte direniş gruplarının birbirleri ile çatıştıklarını yazıyorlardı. Hatta biz Türkiye’ye döndükten sonra haber sitelerinde bizim bulunduğumuz dönemde direnişçilerin birbirleri ile çatıştıkları ve yüzlerce kişinin öldüğü iddia edilen haberler de gördük. Biz Rakka’nın hemen hemen her yerini dolaştık. Ama bırakın yüzlerce kişinin öldüğü bir çatışmayı en ufak bir silah sesi bile duymadık. Gereksiz yere silah kullanımına dahi hiçbir yerde şahit olmadık. Bu tür yalan haberlerin moral bozmak amaçlı olduğu açık bir şekilde ortadadır. Direniş grupları Rakka’da oldukça iyi ilişkilere sahip ve her türlü işbirliğine açık görünmektedirler.

Kent hala Esed güçlerinin saldırı tehdidi altındadır. Bu saldırının karadan olma ihtimali oldukça imkânsız görünüyor ama muhaliflerin Esed’in hava gücüne ve Scud füzelerine karşı koyacakları silahları yok! Baas rejimi hedef gözetmeden yaptığı bombalamalarla halktan yüzlercesinin katledilmesine neden oluyor.

Tel Abyat ile Rakka arasında yer alan ve Rakka kentine yaklaşık 6-7 km uzaklıkta bulunan askeri bir üs kuşatılmış olmasına karşın hala ele geçirilememiş. Oldukça geniş alana kurulan bu üste 5 bin Baas rejimi askeri bulunuyor. Ellerinde güçlü silah ve tanklarında olduğu bu birlik kara savaşına cesaret edemese de elindeki havan topları ve füzelerle kente hedef gözetmeden uzun aralıklarla saldırılar düzenliyor. Etrafı açık olan bu üse direnişçiler yetersiz askeri mühimmattan dolayı fazla yaklaşamamakta ama kuşatma ile birliği teslim olmaya zorlamaktadır. Esed rejimi birliğe ancak uçaklardan atılan paraşütlerle yardım ulaştırmaya çalışmaktadır. Gelen haberler üs içerisinde askerlerin moralinin son derece bozuk olduğu ellerindeki gıda ve ilaç stokunun günden güne eridiği yönünde.

Rakka’nın ele geçirilmesinden sonra Esed yanlısı memurların çoğu kenti terk etti. İşçiler de şu an için maaş ödenmediği için çalışmıyor. Hastanelerde ve diğer kurumlarda gönüllülerin üstün gayreti ve Allah’ın yardımı ile halka yardım edilmeye çalışılıyor. Hastanelerde ve kent genelinde ilaç sıkıntısı had safhada! Doktorlara ihtiyaç var.

Rakka ve Tel Abyat arasında onlarca buğday deposu ele geçirildi. Yeni hasat mevsimi ile birlikte muhaliflerin elinde yüz binlerce ton buğday olacak ama maalesef ciddi bir değirmen eksiği bulunuyor. Yardım kuruluşlarının Suriye’nin kuzey hattı boyunca değirmen yapımı konusunda acil projeler üretmesi gerekmektedir. Rakka ve Tel Abyat arasında en az 5-6 değirmene ihtiyaç bulunmaktadır. Değirmen yapımıyla –Allah’ın izniyle- Suriye’de halkın ekmek ihtiyacı ciddi bir şekilde karşılanmış olacak.

Rakka’da mazota ulaşma konusunda ciddi ekonomik sıkıntılar mevcut. Rakka’nın yeni yöneticileri kendilerini 3-4 ay idare edecek bir kaynak arayışındalar. Bundan sonra kendi oluşturacakları kaynaklarla kentin tüm ihtiyaçlarının karşılanacağını belirtiyorlar. Bu anlamda en acil sorun olarak görülen çöp sorununun çözümü direk mazot ile ilgilidir. Bunun günlük maliyeti 1500 dolardır. Buradan Türkiye’de ki belediyeleri de Rakka’yı kardeş şehir ilan ederek çözüme destek vermeye çağırıyoruz.

Suriye’de direniş, tüm cephelerde devam etmekte. Ele geçirilen şehirlerde ortaya konacak yönetim modelleri muhaliflere Suriye’nin yönetimi konusunda ciddi tecrübeler kazandıracağı muhakkak. Her biri yıllarca Baas zindanlarında kalan direniş önderleri ulaştıkları olgunlukla hem direnişi hem de yönetimi ferasetle sürdürecekleri konusunda ümitlerimiz arttırmaktadırlar. Bu anlamda Rakka’da gösterilecek örnek bir şehir yönetimi oldukça önemlidir. Muhalifler de bunun fazlasıyla farkındadır. Bizlerde kardeşleri olarak maddi ve manevi yardımlarımızla Suriye’nin yeniden inşasında yerimizi almalıyız.

(Haksözhaber)


SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara