Milletvekili Günay: Çözüm sürecinde sorun, anlatma sorunu

AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, çözüm süreciyle artık kimsenin ölmemesi, silahların patlamaması ve Türkiye'nin kaynaklarının halka, eğitime, sosyal politikalara ayrılmasından, bir avuç marjinal çevrenin dışında kimsenin rahatsız olacağını düşünmediğini söyledi. O yüzden sorunun "anlatma sorunu" olduğunu ifade eden Günay, "Eğer iyi anlatırsak, çok daha geniş bir karşılık alabiliriz. Şu ana kadar bazı bölgelerden tepki alıyor veya beklediğimiz desteği alamıyorsak, bu bizim anlatmamızla ilgilidir. O eksiği gidermeye çalışacağız." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ege Bölgesi milletvekilleriyle yaptığı toplantıya katılmak üzere AK Parti Genel Merkezi'ne gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplayan İzmir Milletvekili Günay, çözüm sürecine ilişkin düşüncelerini aktardı. Geçen hafta Karadeniz'de olduğunu, Ordu ve Giresun'da genel merkezin de bilgisi ve görevlendirmesi çerçevesinde toplantılara katıldığını belirterek, "Son derece ilgi gördüm. Herhangi bir tepki de görmedim. Ege Bölgesi'ne de 25 ve 26 Nisan'da gideceğim." şeklinde konuştu.

Barış düşüncesine kimsenin karşı olabileceğini zannetmediğini vurgulayan Ertuğrul Günay, "Belki süreçle ilgili yeteri kadar bilgi sahibi olmamak sebebiyle bu barışın, silahların bırakılmasının, terörün ortadan kaldırılmasının herhangi bir karşılığı olup olmayacağı ve bu karşılığın bizi rencide edip etmeyeceği konusunda bazı insanların kuşkuları olabilir. Bazıları bu kuşkuları abartıyor olabilir ama ben 30 yıldan beri, 1983'ten alırsak tam 30 yıldan bu yana kanayan bir yaranın sona ermesi, artık kimsenin ölmemesi, silahların patlamaması ve Türkiye'nin kaynaklarının halka, eğitime, sosyal politikalara ayrılmasından kimsenin rahatsız olacağını zannetmiyorum, bir avuç marjinal çevrenin dışında." dedi.

Başka bir milletvekilinin, Ege Bölgesi milletvekillerinin henüz sahaya inmediği yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine ise Günay, "Olabilir. İşte bu haftadan itibaren daha yoğun biçimde bölgenin nabzını biz de tutmaya çalışacağız. Bir kez daha söylüyorum, iyi niyetli hiçbir vatandaşımız, ülkenin hangi coğrafyasında yaşarsa yaşasın 'barış' sözcüğüyle açıklanacak bir sükun ortamına, bir huzur ortamına elbette karşı çıkamaz ama herkesin belki, 'böyle olmasaydı, şöyle olsaydı' diyebileceği, şahsen benim de diyebileceği noktalar olabilir ama esas amaç, büyük amaç bu teferruatları biraz geride bırakmamızı bence gerektirir." diye konuştu.