ABD'nin Boston kentindeki maraton koşusuna yapılan çifte saldırıdan sonra polisin Müslümanlara yönelik başlattığı operasyonlara sivil halk da katıldı. Müslümanları telefonla arayan kişilerin hakaret ettiği ve nefret suçu kapsamına giren ifadeler kullandığı kaydedildi. Pazartesi günü Boston'daki maratonda üç kişinin öldüğü ve 17'si ağır 180 kişinin yaralandığı saldırılardan Müslümanları sorumlu tutan aşırı sağcı Amerikalıların sözlü hakaretleri karşısında bir açıklama yapan ABD'deki İslam kurumları, '11 Eylül 2011 saldırılarından sonra olduğu gibi bir nefret kampanyasından korktuklarını' dile getirdi.
ARTAN TELEFONLAR
FBI'nın saldırılardan sonra sorguladığı Suudi Arabistanlı gencin suçsuz olduğunu açıklamasına rağmen nefret telefonlarının arttığına dikkat çeken Amerika-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Sözcüsü İbrahim Hooper, tehdit edilen Müslümanların sayısının giderek arttığına dikkat çekti.
'ÇOK TEDİRGİNİZ'
Hooper AFP'ye verdiği demeçte, 'Çok tedirginiz. Yakın geçmişte yaşanan kötü olaylar hala hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. Bu tip olaylardan sonra hep şüpheli muamelesi görüyoruz. Şimdilik sadece soruşturmanın bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz' diyerek 11 Eylül sonrası maruz kaldıkları kötü uygulamaları işaret etti.
Müslümanlara yönelik nefret kampanyasında Amerkan medyasının da rolü büyük. Saldırıdan hemen sonra sorgulanan 20 yaşındaki Suudi Arabistanlı genç, bir çok basın yayın kuruluşu tarafından olayın asıl failiymiş gibi sunuldu. Ayrıca saldırıda kullanılan bomba ile ilgili verilen haberlerde de sürekli El Kaide ile ilişki kurulması, Müslümanları töhmet altında bırakıyor. Örneğin CNN, saldırıda kullanılan bombanın bir düdüklü tencere içine yerleştirildiğini aktarırken bunu El Kaide'nin 2010 yılında yayımlanan 'Inspire/İlham' isimli dergisindeki bir makale ile ilişkilendirdi.
KÜLTÜREL SORUN
Saldırıyla Müslümanların yaftalanmaya çalışıldığını kaydeden Amerikan Sosyal Politikalar ve Anlayış (ISPU) isimli düşünce kuruluşundan Sahar Azia, 'Henüz bir kanıt yokken Müslümanların düşman ilan edilmesi Amerikan kültüründeki İslamofobia'nın işareti' dedi. ABD'de 3,5 milyon Müslüman yaşıyor.
İslamofobi yükselişe geçti
Amerika-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Sözcüsü İbrahim Hooper, Boston Maratonu'na düzenlenen saldırı sonrası İslamofobi ve yabancı düşmanlığının tekrar yükselişe geçtiğini söyledi. Hooper, olayın failleri netleşmeden CNN ve Fox TV gibi medya organlarının yanlı yayınlarının hedef seçilmelerinde etkili olduğunu kaydetti.
Korkulu bekleyiş
Los Angeles'taki Müslüman Halkla İlişkiler Konseyi'nin (MPAC) Başkanı Selam El Merayati, 'Biz Müslümanlar terörizme kesinlikle karşıyız. Ülkemiz Amerika'ya güvenimiz tam. Bu ülke, nefret suçlarına ve saldırılara karşı bizim gibi azınlıkta olan vatandaşlarını koruma geleneğini yine sürdürecektir. Buna inanıyorum' diyerek hem temenni hem de korkusunu belirtti.
İslam merkezine koruma
ABD'deki Boston İslam Kültür Çalışmaları Merkezi Direktörü Yusuf Veli, Boston Maratonu'ndaki bombalı saldırının faillerinin Müslüman olma ihtimalinin tartışılmasını değerlendirerek, şu ana kadar Müslümanlara yönelik hiçbir olumsuz hareket görmediklerini kaydetti. Veli, kent yönetimi ve polis yetkililerinin merkezlerini korumak için önlem aldığını belirtti.
2 bin ipucu inceleniyor
Amerikan polisi Boston saldırısını kimin yaptığını bulmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Olay yerinden yeni görüntüleri basına dağıtan polis ekipleri, iki bine yakın ipucunu inceliyor. Patlama anından önceki ve sonraki bütün fotoğrafları ve video çekimlerini kare kare tarayan FBI uzmanları, halktan da ellerindeki fotoğraf ve videoları paylaşmalarını talep etti. Polisten sızan bilgilere göre saldırıyı yapan'yalnız kurt'lardan bri. Müslüman birinin saldırıyı düzenleme ihtimalinin de bulunduğunu kaydeden kaynaklar, 'Vatanseverlik Günü olan Pazartesi yapılan saldırıda şüphelerin daha çok Amerikalı radikal sağcılar üzerinde yoğunlaştığını' vurguluyor.
Boston uçağında Arapça paniği
Boston saldırısı sonrası Boston'dan Chicago'ya gitmek üzere kalkan bir uçak, Arapça konuşan iki kişi sebebiyle geri döndü. FOX 25'e konuşan kaynaklar, yan yana oturmamış olan iki yolcunun Arapça konuşarak sohbet ettiklerini söyledi. Uçaktaki yolcular, Arapça konuşanlarla ilgili endişesini görevlilerle paylaşınca uçak Logan Havaalanı'na geri döndü.
