GİMDES: Avrupa, helal gıda konusundan rahatsız

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Hüseyin Kani Büyüközer, Avrupa'nın helal gıda konusundan rahatsız olduğunu belirterek, "Kendinden kontrolsüz büyüyen bir pazarı lekelemek için her şeyi yapıyor. Ama Müslümanlar artık akıllandı." dedi.

GİMDES Başkanı Büyüközer, Moral FM'de Selahaddin Kocaaslan'ın sunduğu Sabah Gündemi programına katıldı. Helal Gıda konusunda yaptıklarını anlatan GİMDES Başkanı, "Müslümanlar helal gıda işini Avrupa'nın eline bırakmak istemiyor. Çatışmada buradan kaynaklanıyor. Avrupa helali lekeleyebilmek için bu sistemi kullanıyor. Yok efendim helal pastırmada şu çıktı, helal sucukta bu çıktı, gibi haberlerle helali Müslümanların gözünde suçlu hale getirmeye çalışıyor. Bu ateşe körükle giden bizim tarafımızda da adamlarımız var. Sırf para için bunu yapıyorlar. Dünyada 2 milyar Müslüman var. Bunlar uyanıyor. Bugüne kadar ne verdilerse onu yemiş, ne dedilerse onu yapmışlar. Şimdi Müslümanlar harekete geçti. Batı bundan rahatsız. Kendi kontrolünde olmayan bir helal gelişmesi var. Kontrolü altına alabilse ses çıkarmayacak." ifadesini kullandı.

Tavukta ya da başka ürünlerde domuz etinin çıktığına dair çıkan haberler hakkında da değrelendirmelerde bulunan Büyüközer, Avrupa'da sırf para kazanmak için helal sertifikası dağıtan firma bulunduğunu iddia ederek, şunları söyledi:

"Bir gıdanın helal olabilmesi için belirli kriterler vardır. Özellikle et, tavuk, sucuk veya sosis gibi ürünlerde hayvanlara yedirilen yemler, verilen proteinler ve bulunduğu şartlar, kesilme ve paketleme gibi birçok şeye dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle et ve tavukta hayvanların daha fazla kilo alması için protein kullanılıyor. Kullanılan bu proteinler çoğu zaman domuzdan yapıldığı için bu ürünlerde domuz katkı maddesi kullanılıyor. Bu yüzden tüketicilerin bunlara dikkat etmesi gerekiyor."

İslam ülkelerinde helal gıda konusunda bir mevzuat olmadığınından dert yanan GİMDES Başkanı, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bunları toplum, tüketiciler ve sivil toplum kuruluşları olarak halletmemiz lazım. İnşallah biz 2023 yılına kadar yüzde 70 civarında helal sertifikasına ulaştırmayı düşünüyoruz. Şuanda yüzde 10 gibi. Bugün et, sucuk, salam ve tavuk etinde protein tehlikesi ortaya çıktı. Enjeksiyon yoluyla tavuğun ve etin içine protein veriyorlar. İçinde domuzdan yapılan protein kullanıyorlar. Türkiye'de de Batı kaynaklı üretimden kaynaklanan hatalardan dolayı sıkıntılar yaşanıyor. Bugün maalesef eski sucuklarımızı bulamıyoruz. Çünkü Batı'dan aldığımız için bazı maddeler içine girmiştir. Sodyum nitrat bir numaralı kanserojen maddeyi üretiyorlar. Onun için hamile hanımların ve küçük çocukların bunları kullanılmaması gerekiyor. Çin tozu diye isim yapmış bir madde olan mono sodyum glutamat ise sırf işin tat kısmını sanal olarak yukarılara çekmek için kullanılan bir madde. Beyine emir veriyor. Bu madde en iyi maddedir; bunu beyninde tut. Daha önce böyle bir madde yoktu. Mono sodyum glutamat olan bir maddenin sürekli kullanılması halinde sinir uçlarının iltihaplanmasına sebep oluyor Alzaymır hastalığına kapı açıyor. Neden buna biz yardımcı olalım. Tüketicimizde bunları bilmiyor."