Çırağan Sarayı'ndaki heyetler arası görüşmenin ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ortak basın toplantısı düzenleyen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, konuşmasına dün Afganistan'da medyana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden ABD'li diplomat Anne Smedinghoff'a değinerek başladı.
Kerry, son 24 saatin ABD Dışişleri Bakanlığı için zor bir süreç olduğunu belirterek, "Dün çok genç, parlak ve cesur bir diplomatı Afganistan'da korkunç bir saldırıda kaybettik. Bugün kalplerimiz kırık" diye konuştu.
Saldırıyı "korkakça" diye niteleyen Kerry, Smedinghoff'un Afganistanlı çocuklara bilgi götüren, saldırıyı düzenleyenlerin ise bu bilgiye karşı hareket eden değer dünyalarını temsil ettikleri görüşünü dile getirdi.
"Çözüm süreci"ne övgü
Mart ayında gerçekleştirdiği ilk Türkiye ziyaretinin üzerinden çok kısa bir süre geçtiğini, bu ikinci ziyaretini ise "çok erken" olarak değerlendirenlerin bulunduğunu belirten Kerry, "Barış davası için hiçbir zaman çok erken hareket edilmiş sayılmaz. Ortadoğu'da gerçek sorunlar var ve biz ABD ve Türkiye olarak eşsiz bir işbirliği fırsatına sahibiz" diye konuştu.
Kerry, bugünkü görüşmede bütün biçimleriyle teröre karşı mücadeleyi ele aldıklarını, bu kapsamda Türkiye'de son 30 yıldır süren şiddetin de gündeme geldiğini anlatarak, "Türk hükümetinin şiddeti barışçıl yollarla son erdirme çalışmasını alkışlıyor, hayranlıkla izliyoruz. PKK'nın silah bırakma kararını da hoşnutlukla karşılıyoruz" dedi.
Hiçbir barış sürecinin kolay olmadığını dile getiren Kerry, 'Cesaret ve kararlılık ister. Yıllar süren güvensizliği ve dökülen kanı aşmayı gerektirir. Önümüzde zor adımlar var. Ama barışın Türkiye'nin bütün vatandaşlarının hayatını iyileştireceğine ve bölgedeki diğer halklar üzerinde de bir etkisi olacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki yeni anayasa çalışmalarına da değinen Kerry, "Türkiye'nin anayasasının yeniden yazılması da gerçekten bu ortak geleceğin zemininin hazırlanması için önemli bir fırsat. Anayasanın bu ülkenin büyük gücünün de parçası olan dikkate değer çeşitliliğine saygı göstereceğini ve yansıtacağını ümit ediyorum" diye konuştu.
"Türkiye mültecilere cömert davrandı"
Görüşmede, Suriye konusuna da değinildiğini anlatan Kerry, 'Türkiye hükümetinin Esed rejimine sürekli baskısından' dolayı Davutoğlu'na teşekkür ettiğini anlattı.
Türkiye'nin Suriyeli mültecilere karşı son derece cömert davrandığını vurgulayan John Kerry, "Türkiye sınırlarını açık tuttu, binlerce mülteciyi içeri aldı, bu büyüyen insani krize müdahale için mümkün olan her şeyi yaptı" dedi.
"ABD ve Türkiye, Suriye'de barışçıl geçiş ortak hedefi için işbirliğine devam edecek" diyen Kerry, kısa bir süre içinde Suriye'nin Dostları Grubu'nun çekirdek toplantısının yapılacağını bildirdi.
İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinden sonraki gelişmelere de değinen Kerry, "Türkiye ve İsrail ABD'nin hayati müttefikleridir. İlişkilerini normalleştirme konusunda anlaşmasının daha büyük işbirliği için kapıları açacağı konusunda umutluyuz. Böylece hep birlikte barış için çalışabileceğiz ve barış sürecinin parçası olabileceğiz" ifadelerini kullandı.
-"Hükümet duyarlı ve düşünceli davrandı"-
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Amerikalı bir gazetecinin, "Türkiye ve İsrail'in normalleşmeyi başarması için tam olarak hangi adımları atmasını istiyorsunuz? Aklınızda belli bir zaman çizelgesi var mı? Önümüzdeki ay Başbakan Erdoğan'ın Washington ziyaretinden önce yapıldığını görmek istediğiniz şeyler var mı? Türkiye'de özürden sonra oluşan zafer havasından, Netanyahu'yu başı eğik fotoğraflarla gösteren bilboardlardan rahatsız mısınız?' sorusu üzerine şunları söyledi:
"İsrail-Türkiye ilişkileri konusunda koşul koymak, takvim belirlemek ABD'nin işi değil. Şunu söyledik ve yine söylüyoruz; Ortadoğu'daki istikrar için önemli, barış süreci için kritik olan bu ilişkinin tam olarak yoluna girmesini isteriz. Bunun için de anlaşmanın tazminat kısmının yerine getirilmesi, büyükelçilerin dönmesi ve ilişkilerin başlaması şarttır. Zamanlamayı tartışmak bizim değil, tarafların kendisinin işidir."
Türkiye ve İsrail'in bu konuları görüşmek üzere yakın zamanda bir araya geleceğini, her iki tarafın da iyi niyet sergileyeceğinden emin olduğunu anlatan Kerry, konuşmasına şöyle devam etti:
"Benim sormam üzerine Dışişleri Bakanı zafer havasını önlemek üzere adımlar attıklarını açık bir şekilde ifade etti. Bu hükümet tarafından gelmedi. Aslında hükümetin kendisinden sınırlı bir tepki geldi, bence buna herkesin dikkat etmesi önemli. Bence Türk hükümeti duyarlı ve düşünceli davrandı. Onlar bu süreci bir yapı taşı olarak görüyorlar. Bakan Davutoğlu ve ben birlikte bunun olabileceğini düşünerek çok çalıştık. ABD Başkanı, Türkiye Başbakanı ve İsrail Başbakanı bir araya geldi ve bu telefon görüşmesine bir amaçla katıldı. Şimdi bir iki kişi ortaya çıkıp yorumlar yapıyorsa bu, genel faydayı ve cesareti gölgede bırakmamalı. Umudum insanların gözlerini daha büyük hedefe çevirmeleridir. Bu hedef de ilişki, barış süreci ve geçmişi geçmişte bırakmaktır."
İran
John Kerry, İran'ın nükleer çalışmalarıyla ilgili Almata'da gerçekleşecek 5 1 toplantısına ilişkin bir soruya da "Konuşmayı sürdürmek ve ortak bir zemin bulmaya çalışmak önemli. Ama bu sonu olmayan bir süreç değil. Zamana oynayabileceğiniz bir durum yok. Sürekli erteleyip, salt konuşmuş olmak için konuşamazsınız" diye yanıt verdi.
İran'a bu konuda bir diplomatik çözüm bulmak arzusunda olduklarını yineleyeceklerini anlatan Kerry, şöyle konuştu:
'Ama burada seçimi aslında İranlılar yapacak, onların elinde. Nükleer enerji için barışçıl bir program yürütüyorsanız, başka ulusların yaptığı gibi, dünyaya bunun barışçıl olduğunu kanıtlamak zor değil. Başka uluslar bunu yapıyor bugün. İran'ın kendisini git gide yalıtılmış ve yaptırım altında bulmasının nedeni uluslararası nükleer programlarıyla gerekliliklere ve strandartlara uymamayı seçmiş olmalarıdır, bu kendi tercihleridir. Almata'daki görüşmelerin aradaki ayrılıkları azaltmasını umuyoruz, diplomasi meşakkatli iştir, sabır ister. Önümüzde bir seçim var, bu da İran siyasetinde işleri karmaşıklaştırıyor, bunun farkındayız. Ama diplomatik kanalı izlememeye kararlıyız."
Suriye
Kerry, bir gazetecinin Suriye'de bir tampon bölge oluşturulup oluşturulmayacağıyla ilgili sorusuna da "Askeri strateji tartışacak değilim. Spekülasyonları duyuyorum. Davutoğlu ve ben Suriye'de bir geçiş süreci için uygun iklim oluşturmada gereken şeyler konusunda açık ve kesin bir görüşme yaptık" yanıtını verdi.
Suriye'de geçişi en az şiddetle ve en hızlı şekilde sağlamak konusunda kararlı olduklarını ifade eden Kerry, insani krizin büyüdüğünü, can kayıplarının arttığını, Türkiye ile Lübnan ve Ürdün'de mültecileri çoğaldığını vurguladı.
Kerry, Suriye'de geçiş konusunda kararlılıklarında eksilme olmadığını, Esed'e baskıyı sürdüreceklerini belirterek, "Öylece duracak, Esed'in Suriye halkına yaptığını sürdümesine izin verecek değiliz" dedi.
"Türkiye kilit ortak"-
Türkiye'nin Ortadoğu barış sürecine muhtemel katkısıyla ilgili bir soru üzerine de Kerry, "Türkiye barış sürecinde pek çok bakımdan kilit ve önemli bir katkı veren olabilir" dedi.
Kerry, Türkiye'nin Mavi Marmara konusundaki uzlaşma hamlesiyle bu katkıyı yapmaya başladığını ifade etti.
John Kerry, Türkiye'nin ayrıca Batı Şeria ve Gazze'ye ekonomik katkılarının da önemli olacağını vurgulayarak, "Türkiye sadece sahadaki dönüşümde değil, barış ikliminin yaratılmasında da etkili olablir. Milletler cemiyeti içinde Türkiye'nin sesi hayati öneme sahip. Başbakan PKK konusunda gösterdiği liderliği barış sürecinde de gösterebilir. Türkiye kadar enerjik, canlı, dönüştürücü bir ülke bu süreçte ortak olarak derin bir etki yaratabilir" diye konuştu.