Manisa'dan Uşak'a eşi Sare Davutoğlu ile birlikte gelen Dış İşleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, salonu dolduran partililer tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Uşak'ın büyük medeniyetlerin beşiği bir şehir olduğunu ifade eden Davutoğlu, 'Artık dünyanın gözünde güçlü bir Türkiye var. Myanmar'daki mazlum Müslümanlara sahip çıktık. Ak Parti hareketi iktidara yürümüş değil, ayrıca mazlum hareketlerin bayrağını dünyaya taşıyan bir harekettir. Bu davamız sınır ötesine çıkmıştır. Türkiye'den onurla ve büyük bir beklenti ile bahsediliyorsa sessiz devrimin büyük payı var. Ayaklarımız titrememeli, uyumamamız lazım insanların beklentilerine cevap vermeliyiz.
Son 10 yılda Türkiye'de büyük bir devrim yaşandı. Siyaset yeniden inşa ediliyor. Millet ve devlet ayrılmayacak şekilde yürütülmeye çalışılıyor. Ulaştırma ve sağlık devrimi yaşandı. Bir eğitim devrimi yaşandı. Dış politika devrimi yaşandı. Uluslararası itibara sahip bir devrim yaşandı. Millete duyduğumuzu güven ve hiçbir zaman sarsılmayacak bir özgüvenimiz var. 'One Munite' hatırlayın. Başbakan salonu terk etti, İsrail Başbakanına tepkisini koydu. Yapılan yorumlarda ise bundan sonra Türkiye'ye dünyayı dar ederler denildi. Bize bu haberler Davos'ta geldi. Bazıları yorum yaptı ama İsrail Başbakanı, Başbakanızdan özür diledi. Başbakanımız bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti diğer ülkelerle ilişkilerimiz bozulursa diye düşünmeyecek, diğer devletler Türkiye'yi kaybederse ne kaybederiz diye düşünecek. Gerekirse bedel ödemeye hazırız. Hiç bir millet bize bedel ödetemez. Bu tarihin çemberinden onlarca defa geçmiş bir milletin mirasçılarıyız.
Muhalefet partileri meclisi dar etmeye çalışıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, ben sayın diyorum. Kılıçdaroğlu mücadele ederiz edebe muayyer iş yapmak bize yakışmaz. Hala hakaretlerine devam ediyor. Ben mecliste CHP sıralarına seslenerek şunu söyledim. 'Bir insanda yoksa edep, neylesin ona medrese mektep, velhasıl illa edep.' Daha 2 gün önce CHP sözcüsü eski ilim adamı profesör hala iftira ile yalanla hakaretlerini sürdürüyor.
Gidip İsrail'e bizi şikayet ettiler. Sizlerin hakkını korumak için yola çıkan bizler özür dilettirdik. 10 gün geçti CHP den MHP'den bir şey duydunuzmu 3 yıldır nerde özür diyenler özür gelince suspus oldular. Onlar bu milletin acısını ve sevincini bilmezler, onurunu da korumazlar. Her şeyimiz milletimizle aynı. Biz milletimize baktığımızda aynaya bakmış gibi görürüz.
Biz Türkiye'nin her santimetrekaresinde 75 milyona gönülden konuşuyoruz. Onların ise hem gözleri görmek kulakları duymaz sağırdır en önemlisi de yürekleri kapalıdır. Onun içinde 3 yıldır özür nerede diye sorarlar iki yıldır da Türkiye'deki siyaseti dar edeceğiz diyerek niye Suriye'lilere kapınızı açtınız diye soruyorlar. Çünkü onlar Suriye'lilerle konuşamıyorlar. Bu millet kapısına gelene kapısını kapatmaz. 200 bin Suriyeli, kamplarda ağırlandı
-ÇÖZÜM SÜRECİ-
Terörle mücadele ediyoruz. Ayağımızda pranga oldu bunu kırmanın zamanı geldi. Yeni, dönemin öncülerini aramızdan çıkarmamız lazım. Öylesine bir mesafe aldık ki bu yolda bu problemi çözmeye kararlıyız. Bu topraklar üzerinde hiçbir operasyon yaptırmayız. Her ülkenin sınırlarına saygı göstererek gittikçe güçlü hale getireceğiz bu ülkeyi. Bunu söylediğimizde yeni Osmanlı diyorlar.
Hattı diploması yoktur sattı diploması vardır. Dünyada bayrağımızın dalgalanmadığı hiçbir yer kalmayacaktır. Artık kudretli, ve şefkatli birer devletin insanlarınız ve gurur duyun. Bu devletin nizami alem için yola çıkmış bir devlet olduğunu görecek.
DAVUTOĞLU'NDAN AB'YE REST
Bugün dünyada, Türkiye gündeme gelmeden tartışılabilen bir tek uluslararası meselenin kalmadığını belirterek, ''AB yolumuzu açarsa başımızın üstünde, stratejik hedefimizdir, devam ederiz; açmazsa, onlar yoluna, biz yolumuza. Herkes nereye gidecek göreceğiz'' ifadeleriyle AB'ye rest çekti.
Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Davos dönüşü söylediği ''Artık Türkiye Cumhuriyeti, 'şu ülkeyi kaybedersek' ne olur diye düşünmeyecek, başka ülkeler, 'Türkiye'yi kaybedersek ne oluruz' diye düşünecekler'' cümlesinin, dış politika açısından söylenen en anlamlı ve veciz söz olarak değerlendirdiğini kaydetti.