3 kere idamlık MHP'li: Vurduk, öldük de ne oldu?
12 Eylül döneminde 3 kez idam ve 36 yıl hapis cezasına çarptırılan 52 yaşındaki Taylan Çoklar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 'Vur de vuralım, öl de ölelim' sloganına verdiği 'Onun da zamanı gelecek' cevabına tepki gösterdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-30 13:14:58
TIMETURK / Haber Merkezi
Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nde 1981 yılında 'Adana MHP-Ülkücü Kuruluşlar' davasında, 'Adam öldürmek, adam öldürmeye kalkışmak, ev kurşunlamak, patlayıcı madde atmak' suçlamasıyla 3 kez idam ve 36 yıl hapis cezasına çarptırılan, kesintisiz 13.5 yıl hapis yatan 52 yaşındaki Taylan Çoklar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Bursa mitinginde atılan, 'Vur de vuralım, öl de ölelim' sloganına verdiği "Onun da zamanı gelecek" yanıtını eleştirdi.
İşsiz olan Taylan Çoklar, Adana Ülkü Ocakları'na kayıtlıyken, 12 Eylül darbesi sonrasında Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nde 'Adana MHP- Ülkücü Kuruluşlar' davasında 'Adam öldürmek, adam öldürmeye kalkışmak, ev kurşunlamak, patlayıcı madde atmak ve suç işlemek için teşekkül oluşturmak' suçlarından tutuklandı. 3 kez idam ve 36 yıl hapis istemiyle yargılandı. Yargılama sürecinde tahliye edilen ve sıkıyönetimin ardından DGM ve Ankara 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Çoklar, bu süreçte çıkan af ve yasal düzenlemelerden yararlanarak 13.5 yıl hapis yattıktan sonra 2008'de tahliye edildi. Taylan Çoklar, yaşadıklarını '3 İdam 1 Müebbet' adlı kitapta anlattı.
DERS ALINMASINI İSTEDİ
Kendi yaşadıklarından ders alınmasını isteyen Taylan Çoklar, hatıralarının yer aldığı kitabın da bu yüzden önemli olduğunu söyledi. Çoklar, şöyle dedi, "12 Eylül dönemi babanın oğula düşman olduğu, eşin dostun birbirine düşman edildiği bir dönemdi. Bu 12 Eylül'ün kanlı hazırlanma tezgahıydı. 12 Eylül döneminde kargaşa ve kaos vardı. Biz de vatanı, milleti, devleti, bayrağı kurtarma amacıyla siyasi ve silahlı mücadele verdik. Kucağımda arkadaşlarım öldü, yaralandı. Hem sağdan hem soldan bir sürü insanımız öldürüldü. Gencecik insanlarımızın cenazesinde hepimiz gözyaşı döktük. Analar ağladı, üzüldük, çok kötü olduk. Şimdi o günlerden ders almışız. Bu kitabın yazılmasının nedenlerinden biri de ders alınmasıdır. O günlerle ilgili bir şeyler anlatıp insanlara bir hayat bilgisi dersi vermek istedik. Siyasi mücadeleye evet, silahlı mücadeleye hayır. Hepsi bu."
Taylan Çoklar (sağda) 1989'da Ceyhan Özel Tip Cezaevi'nde Muhsin Yazıcıoğlu ile...
'FİKİR MÜCADELESİNE EVET, SİLAHLI MÜCADELEYE HAYIR'
MHP'nin Bursa mitinginde 'Vur de vuralım, öl de ölelim' sloganı atan ülkücülere MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin verdiği, "Onun da zamanı gelecek" yanıtını değerlendiren Taylan Çoklar, şunları söyledi:
"Biz zaten onları yaptığımız için 30 sene yargılandık ve hayatımız içerilerde geçti. 19-20 yaşında girdiğimiz cezaevlerinde ben ve benim gibiler 35-40 yaşında çıktık. Devlet Bahçeli'nin konuşmasını yanlış buluyorum. Elbette biz ülkücüler olarak, vatanımıza, milletimize, devletimize sahip çıkacağız. Milliyetçiler olarak sahip çıkacağız ve bizim gibi bütün insanlar da sahip çıkacak. Bu vatanı devleti, milleti seven insanlar elbette sahip çıkacak. Ama fikir olarak. Stadyumda yukarıda seyretmek dururken aşağıya inip maç yapmamızın bir anlamı yok.
Kimle savaşacağız? Bu defa ne olacak ülke, nereye gidecek. 12 Eylül'de gördük. 12 Eylül'den sonra bazı şeyleri gördük. Şimdi bu da olursa tamamen bölünme olur. Tamamen iç savaşa doğru gider. Allah muhafaza İran'dan, Irak'tan her taraftan, Suriye'den daha kötü oluruz. O yüzden insanlar, akıllı, mantıklı olmalı. Kesinlikle böyle farklı konuşmalara itibar etmemeli. Yani inelim, vuralım, kıralım, asalım. Astık, vurduk, kırdık. Ne olacak? Kim bize bakacak, kim destek verecek? Şehitlerimiz olacak, bir sürü insanımız ölecek.
Ben ve benim gibi 2003'te bir sürü insan yargılanıyordu ama bir tane avukatımız yoktu. 'Vur de vuralım, kır de kıralım' lafını unutalım, geçelim. Fikir mücadelesine evet, silahlı mücadeleye hayır. Devletimiz çok güçlüdür. Askerimiz, polisimiz, sivil güçlerimiz var. Onun için siyaseti siyasetçilere bırakalım. Meydanlarda olmayalım. Elbette konuşalım, fikirlerimizi savunalım ama daha fazla ileri gitmeyelim. Çünkü acıları kendileri ve aileleri çeker, başka kimseye bir şey olmaz. Herkes makamında, koltuğunda oturur. Herkes işine gücüne bakar. Bizler yıllarca yattık, çıktık. Çoğumuz hâlâ işsiz, güçsüzüz. Emekli bile değiliz."
(Ajanslar)
Yusufeli Ülkücüler Derneği Başkanı Av. Hasan İlter de tepki göstermişti.
İLGİLİ HABER
SON VİDEO HABER
Haber Ara