Dolar

34,8719

Euro

36,6204

Altın

3.048,53

Bist

10.058,47

Siirtli babadan gözyaşları içinde acı çağrı!

Terörden en fazla etkilenen şehirlerin başında gelen Siirt'in sokaklarında tarifsiz bir heyecan ve umut var. Halk son atılan adımlar ile şehirlerinin üzerine çöken kara bulutların dağılacağını ve güneşli günleri çok yakında göreceklerine inanıyor...

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-28 11:07:25

Siirtli babadan gözyaşları içinde acı çağrı!
TIMETURK / Haber Merkezi

Haber 7'nin, barış süreciyle ilgili halkın nabzını tutmak için gittiği Güneydoğu'da dördüncü ve son durağı Siirt oldu. Kendisinden ayrılıp il olan ilçeleri Batman ve Şırnak'ın arasında sıkışmış ve onlardan her anlamda geri kalmış olan Siirt, mollalara, şeyhlere ve ünlü din alimlerine evsahipliği yapmış ve onları bağrına basmış...
-
Nüfusun çoğunluğunu Arapların oluşturduğu Siirt'te, Kürtler ve çok az da olsa diğer etnik gruplardan da insanlar var. Bu insanların etnik kökenleri farklı olsa da yaşadıklarıolumsuzluklar, sıkıntılar, acılar hep aynı: Terör, kan ve gözyaşı....

Siirt terörden en çok zarar gören illerden bir tanesi. Terörden mağduriyetinin yaşanmadığı neredeyse tek bir ev bile yok! Kimi evinden barkından olmuş, kimi de çocuklarını, sevdiklerini, dostlarını kaybetmiş... Sokaklarda insanların yüzünde yaşanan acının, kederin, ızdırabın izlerini net bir şekilde görmek mümkün.

Haber7.com, Siirt'te işadamları, STK Başkanları, kanaat önderleri ve sokaktaki halka İmralı görüşmeleri sonrası atılan adımları ve çözüm sürecini sordu.

Çözüm sürecine büyük bir desteğin verildiği ilde, her kesimden insan: ''Bu iş için değil elimizi, gövdemizi taşın altına sokarız, yeter ki bu kan bu gözyaşı dursun'' diyor. Bu belaya canlarını, sevdiklerini kurban vermiş insanlar bile, sırf bu sürece, barışa zarar gelmesin diye, acılarını yüreklerine gömüp, helalleşmeye hazır. İşte bunlardan biri, doğum günü partisinden dönerken PKK'nın saldırısı sonucu hayatını kaybeden Nurcan Olgaç'ın babası Hüsamettin Olgaç... Olgaç; ''Ben helalleşmeye hazırım, yeter ki bu kan ve gözyaşı dursun. Biz ağladık, başka anne-babalar ağlamasın'' diyor.

Bu sürece ve Başbakan Erdoğan'a en büyük ve en anlamlı desteği verenlerden bir tanesi de aynı saldırıda 2 ablasını kaybetmiş ve kendisi de aynı saldırıda felç kalmış gazi Nuran Evin...Evin; ''Benim acım dinmeyecek ama başka canlar yanmasın artık. Bu süreci sonuna kadar destekliyorum'' diyor.

İşte tüm bu acıları yaşamış hüzünlü şehir Siirt'in, hüzünlü halkı, yaşanan tüm acılara rağmen artık gülümsüyor. Çünkü barışa dair büyük bir umutları var. Onlar da Cahit Sıtkı'nın şiirindeki gibi bir memleket istiyorlar. Kardeş kavgasının son bulduğu bir memleket...

Siirt STK Başkanlarının, işadamlarının, kanaat önderleri ve halkın gözünden çözüm süreci...

HERKES BU SÜRECE DESTEK VERMELİ

Nuran Evin ( Doğum günü partisinden dönerken PKK'nın otomobile düzenlediği saldırıda 2 ablasını şehit verdi, kendisi felç kaldı):


Ben eğer bu sürece destek veriyorsam herkesin destek vermesi gerekir. Biz büyük bir kayıp verdik. Ona rağmen bu süreci destekliyorum. Benim acım dinmeyecek ancak başka canlar yanmasın artık. Helalleşme noktasında hakkımı helal etmiyorum. Başbakan Erdoğan güçlü bir lider. Bu sorunu çözeceğim dedi ve çözüme doğru da gidiyor. Ben Başbakanı destekliyorum. Başbakan senelerdir süren bir katliamı durduracak.

GÖZYAŞLARI İÇİNDE ACI ÇAĞRI!

Hüsamettin Olgaç ( Siirt'te PKK'nın düzenlediği saldırıda kızını şehit verdi- Spor İl Müdürü):


İnşallah bu olaylar sona erer. Yıllardır halkımız bu olaylardan zarar görüyor, acılar yaşanıyor. Türkiye'de terörden zarar görmeyen, bir yakınını, bir arkadaşını, bir sevdiğini kaybetmeyen hiç kimse kalmadı. Bu olayların artık bitmesini, kanın durmasını istiyoruz artık. Başbakan Erdoğan'ın bunu sonlandırması herkes için iyi olacak. Öcalan'ın mektubu da olumlu. Bunların sınır dışına çıkacak olması sevindirici. Artık herkes rahatlıkla köyüne gidebilecek, korkmadan dolaşabilecek. Bizler yıllardır belli saatler arasında köylerimize, memleketlerimize gidebiliyorduk. Biz bu süreci sonuna kadar destekliyoruz. Bu kan, bu gözyaşı dursun artık. 20 yaşında gencecik bir evladı toprağa vermek hiçbir anne - baba için kolay değil. Biz bu acıları yaşadık, başkaları yaşamasın. Bu kan, bu gözyaşı duracaksa ben acımı yüreğime gömüp helalleşiyorum. Biz ağladık, başka anne - babalar ağlamasın.

NE OLURSA OLSUN BİZ BU SÜRECİ DESTEKLİYORUZ

Selim Sadak (Siirt Belediye Başkanı):

Ben bu sorunun 30 yılının canlı tanığıyım. Çok acılar çektim, çok sıkıntılar yaşadım. Bu sürecin bu noktaya gelmesinde zerre kadar bir katkım olduysa kendimi mutlu hissedeceğim. 21 Mart Nevruz'da çok gözyaşı döktüm. Leyla Zana'ya sarılırken yaşadığım acıları tekrar hatırladım. Mektup okunurken hüzünlendim. Herkesin beklentisi artık bir çatışmasızlık ortamın olması, silahların susması ve silahlı güçlerin sınır dışına çıkmasıydı. Bu ülkenin binlerce evladı dağlarda ve yurt dışında. Bunların ülkelerine dönebilmesi için yasal bir zemin oluşturulmalı. Bazı hatalar yapılmıyor değil ancak ne olursa olsun biz bu süreci destekliyoruz.

BAŞBAKAN UMUT VERİYOR

İnsanlar huzur ve barış istiyor. Bu süreç önemli bir fırsat. Bu süreç değerlendirilişe değişim dönüşüm noktasında bir milat olacak. Bu sürecin başarıya ulaşması için de yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı. Bu Nevruz'un diğer Nevruzlar gibi polislerin baskısından ve coplardan uzak olması da sevindirici. Başbakan da bunun bir fırsat olduğuna inandı. Başbakanın baldıran zehri olsa dahi içerim, gerekirse iktidardan vazgeçerim sözü umut veriyor bana. Fakat bu konuda biraz daha zaman ve zamanı iyi değerlendirmeli.

BU YOLUN ARTIK GERİ DÖNÜŞÜ


Provatörlere ve provakasyonlara fırsat verilmeden bu işin halledilmesi gerekiyor. Akil Adamlar kesinlikle olmalı. Öcalan kendi kesimini nasıl ikna ettiyse, bütün Türkiye'nin de bu konuda ikna edilmesi lazım. İkna olanlara karşı çıkan kesimler tarihe gömülecek. Başbakan ve Öcalan'a yardımcı olma ve Türkiye'yi ikna etme noktasında akil adamlar çok önemli. Artık geri dönüşü olmayan bir yola girdik. Bu yol, kanın durması, gözyaşının durması ve acıların dinmesi için ülkemiz için hayırlı bir yoldur.

HERKES BU SÜRECİN ARKASINDA DURMALI

Kamil Kutlu ( Eğitim-Sen Eski Şube Başkanı) :


Bu çözüm sürecini tam destekliyoruz. Bu sefer ciddi anlamda umutluyuz ve barışın geleceğine inancımız tam. STK'ların da halkın da bu sürecin arkasında durması gerekiyor. Bu süreçte atılacak ilk adım da sorunsuz bir şekilde, operasyon yapılmadan sınır dışına çekilmedir. Biz STK'lar ve halk olarak Başkanı sonuna kadar destekliyoruz. Öcalan'ın da çağrısının arkasındayız ve destekliyoruz. Çok umutluyuz bu konuda. Umarız Türkiye halkları için ciddi bir barış gelir, bun kan ve gözyaşı durur.

BARIŞ OLURSA CİDDİ ANLAMDA YATIRIM OLACAK

Kemal Bilin ( Siirtli Sanayici İşadamları Derneği Başkanı) :


Çözüm süreci açıklandığı günden beri hep bir umut taşıyoruz ve çok sevinçliyiz. Çözüm sürecini destekliyoruz. Bu konuda herkes katkı sunmalı. 30 senedir devam eden bu hadiselerin bitmesiyle ülkenin, bölgenin refah seviyesi artacak. Refahın gelmesi bir çok Uluslararası ve Türkiye'den de birçok firmanın yatırım yapmasını sağlayacak ve kolaylaştıracak. Bizler de onlara partner olarak burada yatırım yapacağız. Sermaye ürkektir sıkıntıyı sevmez. Bu sürecin başarıyla sonuçlanması halinde ciddi anlamda bir yatırım olacak. Bu refahherkese yansıyacak. Başbakanın adımı bizi memnun etti. Biz bu sürece destek veriyoruz. Kim ne katkı sunabilecekse elini değil, gövdesini taşın altına soksun. Biz artık barışın bir an önce gelmesini istiyoruz. Halkın barışa ve çözüme bu kadar inandığı bir dönem daha olmadı. Herkes çok iyimser bu konuda.

TÜRKİYE'NİN BÜYÜMESİ BU SORUNUN ÇÖZÜMÜNE BAĞLI

Cemal Acar (BARO Şube Başkanı) :


Bu süreç hiç bu kadar umut yaratmamıştı. İktidarın özellikle Başkanın samimiyeti ve kararlığı insanlarda çok büyük bir umuda yol açtı. Ülkenin çok acı tecrübeleri var. Ben iyi bir sonuçla sonuçlanacağını umuyorum. Toplum yıllardır süren bu acıların bitmesini istiyor. Silahların bırakılması halinde çok daha pozitif ve insani yaklaşımlarla karşı tarafın mağduriyeti hassasiyeti gözetilerek çözümün daha kolay olacağını düşünüyorum. Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun büyümesi bu sorunun çözümüne bağlı. Bu kardeşlik diğer milletlere de model olabilir. Yıllardır yaşanan olumsuz şeylere rağmen bu iki millet kopmadı. İnsanlar da artık yaşanan şiddetten yoruldu.

30 YILDIR ÇÖZÜME BU KADAR YAKIN OLMADIK

Abdulkadir Demirhan ( Siirt Genç İşadamları Derneği) :

Çözüm için atılan adımlar bütün ülkeyi olduğu gibi bizleri de mutlu etti. Kardeşler arasında her zaman kavga olabilir, ancak o kardeşler dönüp tekrar barışırlar. Tırnak etten ayrılmaz ve ayrılmayacak. Çok hassas bir dönemdeyiz çok dikkatli olmak lazım. Herkes bu adımlara çok sevindi. Bu süreci sabote etmek isteyenler olacak ama sabırlı olmalıyız. 30 yıldır çözüme hiç bu kadar yakın olmadık. Kardeşler arasına fitne sokmaya hiçbir gücün gücü yetmeyecek. Bu sürece katkısı olan herkese minnettarız. Anneler artık ağlamasın, yetimler olmasın yeter artık. Çözüm olura Batı'ya göç eden evlerinden barklarından olan insanlar artık evlerine geri dönebilecek. Çözüm olursa ekonomi canlanacak. Artık herkes rahat edecek.

BAŞBAKANLA BALDIRAN ZEHRİNİ İÇMEYE HAZIRIZ

Beşir Özyeşil ( Memur-Sen Şube Başkanı) :


Bu olaylar 30 yıldır vardı ancak hiçbir lider bu sorunu çözmeye cesaret edemedi. Biz Başbakanın gösterdiği cesaret örneğinin arkasındayız. Başbakanla baldıran zehrini içmeye hazırız. Bu bölgenin huzura, aşa, işe ihtiyacı var. Biz bu sürece destek veriyoruz. Muhalefete de çağrıda bulunuyoruz. Bu sürece destek verin. Bu kan, bu gözyaşı dinsin artık.

ÇOK CESUR BİR ADIM ATILDI

Metin Arıtürk (Gazete patronu) :


Bölge bir ateş çemberi içindeydi ve bu sorunun halledilmesi gerekliydi. Bu konuda gerçekten cesur bir adım atıldı. Cesaretten önce tabiki samimiyet de önemli. Vatandaş bu konuda moral buldu. Bu coğrafyamızın üzerinde çok büyük oyunlar dönüyor. 30 yıllık sorunu bir anda çözmek mümkün değil. Biraz sabırlı olmamız lazım. Herkesin bu konuda samimi olması ve elini taşın altına sokması lazım. Bu sorun çözülürse ülkemiz dünyanın en güçlü devletlerinden biri olacaktır. Bu süreci yüreği yanan insanlara anlayabilecekleri bir dille anlatmak lazım. Herkes üzerine düşen görevi yaparsa bu sorun rahatlıkla çözülecektir.

BABAMI VE KARDEŞİMİ ŞEHİT VERDİM, BU ACI BİTSİN ARTIK

Fuat Özgür ( Siirt Ticaret ve Ticaret Sanayi Odası Başkan Yardımcısı):

Atılan adımları çok olumlu buluyoruz. Yaklaşım çok olumlu. Bölge halkının izlenimi de aynı şekilde. Yaklaşık 30 yıldır bu işten nemalanan insanları rahatsız etti. Bölge halkı olarak ismimizin terörle anılmasından bıkmıştık. Çözüm yöntemi silah değil siyaset olmalı. Biz bunu hep savunduk. Bu noktaya gelinmiş olması çok olumlu. Her iki tarafın da çekinceleri olacak. Bu acıları yaşayanlardan biri de benim, babam ve kardeşim 1991'de PKK'lılarca şehit edildi. Bu kanın bu gözyaşın durmasını istiyoruz. Kürt halkı eskiden olduğu gibi terörle değil misafirperverliğiyle anılsın istiyoruz.

YILLARDIR ÖZLEDİĞİMİZ, BEKLEDİĞİMİZ ŞEY BUYDU

Halis Yerlikaya ( Tabipler Odası Şube Başkanı) :


Biz doktorlar olarak insanların hayatının ne kada değerli olduğunu biliyoruz. 30 yıldır devam eden bu olaylarda gencecik insanları toprağa verdik, bunu acısını hep birlikte yaşıyoruz. Gelinen aşama bu olayların artık bitmesi gerektiğini ortaya çıkarması bakımından önemli. Sonuçta bu çatışmalı süreç son bulacaktı. Bu 100 yıl da yaşansaydı olması gerek şey buydu. Biz hekimler olarak bu süreci destekliyoruz. Hiçbir şey insan yaşamından daha değerrli değil. Günümüzde sorunlar artık silahla değil, konuşularak halledilmeli. Bizler STK'lar olarak bu işe destek veriyoruz ve arkasındayız. Yıllardır özlediğimiz, beklediğimiz şey de buydu zaten. Bu süreci canı gönülden destekliyoruz. Bu bölgede her ailede bir kayıp var. Türkiye'de teröre kurban verdiğimiz 50 bin insanın 40 bini bu bölgeden verildi. İnsanlar çok acılar çekti. Bu süreç toplumu çok ciddi rahatlattı. Bu süreç daha başlangıç aşamasında ama sonuna kadar gidilmeli. Daha önce de bazı adımlar olmuştu ama insanlar ilk defa bu kadar çok umutlu.

OLMASI GEREKEN BUDUR

Ekrem Bilek (Siirt Barış Meclisi Sözcüsü) :


Kürt Sorunu hakkında söylenmedik söz kalmadı. Bugün ne PKK silah zaruyla Kürt Sorunu'nu çözebilir, nede devlet silah zoruyla Kürt Sorunu'nu bitirebilir. Bunun tek çözüm yolu diyalogdur. Sorunun çözülmesi adına Öcalan'la görüşülmesini sonuna kadar destekliyoruz. Bu sorunun çözümü sadece siyasi partilere bırakılmamalı STK'lar da, bireyler de, Akil insanlar da buna destek vermeli. Paris'teki infazlar bu adımları provoke etmek amacıyla yapıldı ancak bu tarz olaylara karşı herkes aklı selim davranmalı. Artık bu işin olmaması için hiçbir neden yok. Öcalan 21 Mart'ta görüşünü bir mektupla açıkladı. Top artık meclistedir. Sınır dışına çıkışlar kolay olamayacak. Bunun için imkan sağlanmalı. Halk ve parlemento bu işin arkasında olursa daha hızlı olur. Artık insanlarımız ölmesin istiyoruz. Daha demokratik bir ortam olacak, herkes fikrini ifade edebilecek. Türklerin Kürtlerle hiçbir sorunu yok. Başbakanın girişimini çok olumlu buluyoruz. Karşılıklı özverilerle bu sorun çözülecektir. Bu bölgede ölümlerle birlikte bir çok sorun ortaya çıktı. Bu sorunların hepsi savaştan kaynaklanıyordu. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerekir. Bizim için şimdilik önemli olan silahların susması ve insanların ölmemesidir. (haber7)
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara