Çin'in Afrika'da ne işi var? (Haber - Analiz)
İki hafta önce Çin'in yeni Cumhurbaşkanı olarak seçilen Xi Jinping, ilk ziyaretini Çin'in 'dost ülke, dost ortak' olarak tanımladığı Rusya'ya yaptı. Ardından ise rota Afrika kıtasına çevrildi. Xi, dün Güney Afrika Cumhuriyeti'nin liman şehri Durban'd
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-28 10:41:04
Çin Cumhurbaşkanının gezi rotası, yeni Çin'in dış politika ve ekonomik öncelikleri konusunda net ipuçları verdi. 20 yıldır Çin liderlerinin yaptığı gibi Xi'nin ilk ziyaretini Rusya'ya yapması normal karşılandı. Ancak ikinci durağın Afrika olması dikkatleri Çin-Afrika ilişkilerine çevirdi.
Çin'in Afrika'ya olan ilgisi öteden beri biliniyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan ve aynı zamanda en hızlı büyüyen ekonomisine sahip Çin'in, ekonomik büyümeyi istikrarlı sürdürmesi için şüphesiz enerji kaynakları büyük olan ülkelerle işbirliğini güçlendirmesi, ekonomik çıkarları açısından normal karşılanan bir durum. Bu çerçevede Çin için en iyi adreslerden birisi Afrika elbette. Pekin için Afrika piyasası, önemli oranda ihtiyaç duyduğu ham maddenin büyük bir kısmının merkezi.
Her ne kadar Afrika'nın bazı ülkeleri, Çinli şirketler tarafından yürütülen altyapı projelerinde büyük oranda Çin'den gelen işçilerin çalışması gibi nedenlerle ülkelerindeki istihdamın olumsuz etkilenmesine kızsa da, Afrika'dan ham madde ithal eden Çin'in ucuz malları, yatırım ve finansmandaki üstünlüğü nedeniyle Pekin yönetimine "buyurun' demekten başka seçenekleri kalmıyor. Nitekim Afrikalı liderler, zirvede Çin'e, Afrika'ya verdiği 'büyük desteklerden' dolayı teşekkür edip, Çin ile işbirliğini yoğunlaştırmaya devam edeceklerini söyledi. Ayrıca Xi'nin Afrika gezisinin ilk durağı olan, ticaret ve kredi alanında 16 anlaşmanın imzalandığı Tanzanya'nın Devlet Başkanı Jakaya Kikwete'nin, halen geleneksel teknolojiyi kullandıkları, büyüme sürecince ihtiyaçlarının teknoloji olduğunu açıklaması ve Çin'in bunun için en iyi tercih olduğu yönündeki sözleri, Afrika'nın Çin'e ihtiyacı açısından önemli görülüyor. Tanzanya, 1964'te bağımsızlığına kavuşmuş ve Zambiya ile arasında yapılan tren yolunun inşaatında (1970-1976), Mao'nun emriyle gönderilen çok sayıdaki Çinli işçi de çalışmıştı.
Çin'in modern Afrika politikası Batı tarafından 'yeni sömürgecilik' olarak nitelenirken, Çin ise Afrika politikasını 'eşitlik, karşılıklı yarar ve ortak kalkınma' ilkeleriyle açıklıyor. Çin'in bu yaklaşımı, Afrika tarafından kabul görmüş durumda.
ÇİN'İN AFRİKA İLE EKONOMİK İLİŞKİLERİ
Çin, Afrika kıtasının en büyük ticari ortaklarından biri. Çin ile Afrika arasındaki modern ilişkiler 1950'lere dayanıyor. 2000 yılında Çin yeni bir aktör olarak dünya sahnesine çıkınca, Afrika ile ilişkiler de bu tarihten itibaren derinleşmeye başladı. İlişkiler ticarete de yansıdı. Afrika ile ticaret 1960'da sadece 100 milyon dolarken, 1980'de 1 milyar dolar, 2000 yılında 10,6 milyar dolar, 2010 yılında, 120 milyar doları, geçen yıl ise 200 milyar doları aştı.
Çin'in Afrika'da genelde madencilik, işleme, altyapı, tarım ve ticaret alanlarında yatırımları var. 2010 yılında bin 700'e yakın Çin firmasının Afrika'da 10 milyar dolar doğrudan yatırımı bulunuyor ve bu rakamın 2015'te 50 milyar doları bulması bekleniyor.
Resmi rakamlara göre ayrıca, 2009'da Çin, Afrika'da 500'den fazla inşaatın projesi için destek sağladı.
Çin'in Afrika ile ticaretinde, Angola petrol ihracatıyla, Güney Afrika ise geniş ihracat yapısıyla öne çıkarken, Libya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin de son dönemde Çin'e petrol ihracatı artışı dikkat çekiyor. Nitekim Xi'nin Afrika ziyaretinin son durağı, yıllık petrol ihtiyacının yüzde 2'sini karşıladığı Demokratik Kongo Cumhuriyeti olacak.
ÇİN CUMHURBAŞKANI: 21. YÜZYIL AFRİKA'NIN YÜKSELİŞ YÜZYILI OLACAK
Çin Cumhurbaşkanı Xi'nin 27 Mart'ta Durban'daki zirvede yaptığı konuşma, Çin'in Afrika'ya ilgisinin ne denli büyük olduğunu da ortaya koydu aslında. Sürekli Afrika ülkeleriyle işbirliğinin güçlendirilmesi çağrısı yapan ve Çinli şirketlerin Afrika'ya yatırımlarını teşvik edeceklerini vurgulayan Xi'nin "21. Yüzyıl, Afrika'nın yükseliş yüzyılı olacak' sözü, Çin'in Afrika ile ilişkilerini daha da derinleştireceği şeklinde yorumlandı.
Toplantıya katılan BRICS ülkelerinin liderleri Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Roussef, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Hindistan Başbakanı Manmohan Singh ile Afrika ülkelerinden Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi ve Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi dâhil olmak üzere 12 lider Xi'nin Afrika sözlerini alkışladı. Xi ayrıca BRICS ülkeleri ile Afrika ülkelerinin geniş ortak çıkarlara sahip olduğunu ve BRICS ülkelerine fırsatlar getireceğini, Afrika ülkeleriyle finansal işbirliğinin yoğunlaştırılması vurgusu yaptı.
BRICS ZİRVESİ'NDEN NOTLAR
Dünya nüfusunun yüzde 43'ünü ve dünya Gayri Safi Hasılasının beşte birini oluşturan ve ekonomik bir topluluk olmanın yanında siyasi olarak da güçlenmek isteyen BRICS ülkeleri ve Afrika arasındaki işbirliği neticesinde son 10 yılda ticaret hacmi 10 kat arttı. 2012'de rakam 340 milyar dolar oldu.
Zirvede Dünya Bankası'na ve Uluslararası Para Fonu'na (IMF) alternatif olarak, üye ülkeler tarafından BRICS Ülkeleri Kalkınma Bankası ve Döviz Rezerv Havuzu kurulması kararlaştırıldı. Ancak bankanın yeri, sermaye ve üyelerin yapacağı katkı miktarı ile kararların nasıl alınacağı konusunda anlaşılamadığından bankanın kurulması sonuçlandırılamadı. Söz konusu bankanın kurulmasıyla, Batılı ülkelerin uluslararası finans örgütlerini tekellerine almasına son verileceği ve yeni kalkınan piyasa ülkelerinin gücünün arttırılacağı da kaydedildi.
İki gün süren zirvede, başta BRICS ülkeleri arasındaki çok yönlü sürdürülebilir kalkınma, işbirliği ve ortak finansman anlaşması ile BRICS ülkeleri iş konseyi kurulmasına ilişkin bildirge olmak üzere çok sayıda işbirliği anlaşması imzalandı.
Zirvede liderler ayrıca başlangıçta 100 milyar dolar sermaye ile 'İhtiyat Akçesi Aranjmanı' oluşturulması kararı da aldı. Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma, gelecek beş yıl içinde 4,5 trilyon dolar civarında BRICS önderliğinde, birliğin kendi önemli altyapı ihtiyaçlarına dayalı bir yeni kalkınma bankası kurmak için resmi müzakerelere girmeye karar verdiklerini, diğer yükselen piyasalar ile gelişmekte olan ülkelerle gelecekte işbirliği yapaklarını söyledi.
Zirvede ayrıca kur riskini azaltmak amacıyla Çin ve Brezilya 30 milyar dolara kadar kendi para birimlerinde takas yapma anlaşması imzaladı.
Çin, Brezilya'nın en büyük ticaret ortağı konumunda ve 2012'de Brezilya'dan Çin'e 41 milyar dolar ihracat yaparken, 34 milyar dolar da ithalat gerçekleşti.
Zirvede ayrıca Xi ile Mursi bir araya geldi. Xi, Suriye konusunda Çin'in tutumunu yineledi.
Haber Ara