Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Uludere Taslak Raporu, İnsan Hakları Komisyonu'nda görüşülüyor

TBMM İnsan Hakları Komisyonu, alt komisyonda kabul edilen Uludere Taslak Raporunu görüşmeye başladı. Gergin geçen toplantıda zaman zaman sesler yükseldi.

    Komisyona katılımcı sayısı fazla olunca, yer sıkıntısı yaşandı

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-27 12:18:05

Uludere Taslak Raporu, İnsan Hakları Komisyonu'nda görüşülüyor
TBMM İnsan Hakları Komisyonu, alt komisyonda kabul edilen Uludere Taslak Raporunu görüşmeye başladı. Gergin geçen toplantıda zaman zaman sesler yükseldi.

    Komisyona katılımcı sayısı fazla olunca, yer sıkıntısı yaşandı. Bu durum, 'Dar alanda kısa paslaşmalar' esprilerine yol açtı. Toplantının başında Alt Komisyon Başkanı İhsan Şener, raporun hazırlanması süreci ile ilgili bilgilendirme yaptı.

    Komisyonla ilgili kamuoyunda, 'şu kurum, şu şahıs, şu birim kusurludur' hükmüne varılacağı algısı oluşturulduğunu söyleyen Şener, "Devlet kurumlarının, mülki idarecilerin, sağlık birimlerinin, hükümetin olaya yaklaşımı nedir sorusunun cevabını bu raporumuzda yansıtıp, bu olayın meydana gelmesinde idari ve güvenlik birimlerinin, istihbarat birimlerinin varsa eksiklikleri, sınır güvenliği açısından varsa eksiklikler bunların tespit edilmesi, bu tür olayların tekrar meydana gelmemesi için alınması gereken tedbirlerin neler olabileceğine dair bazı görüşleri içermektedir. Suç duyurusunda neden bulunmuyorsunuz, eleştirisi oldu. Hukuki sürecin başlatılması için suç duyurusunda bulunulur. Olayla ilgili zaten Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı bir soruşturma başlatmış duruma. Bu tür bir talebe gerek duyulmamıştır." dedi.

    Şener, CHP'nin muhalefet şerhinde suçlu olanlar sıralanırken, Genelkurmay Birinci Başkanlığı ibaresinin de kullanıldığını belirterek, "Genelkurmay Birinci Başkanı diye bir müessese yok. Heyetin bu kadar özensiz davranma lüksü yok." diye konuştu. BDP'nin muhalefet şerhini de eleştiren Şener, "Ertuğrul Kürkçü beyin itiraz şerhinde, 'biz suçluları tespit edelim, sahada delil arayalım' noktasına geliniyor. Böyle bir şey olamaz." ifadesini kullandı.

    HASİP KAPLAN: FAİLİ TESPİT ETMEDEN KASTIN OLMADIĞINI NASIL ANLADINIZ?

    BDP Milletvekili Hasip Kaplan, "Emri uygulayan 20 den fazla makamda görevli var. Bu görevlileri tespit edebildiniz mi? Edebildiyseniz dinlediniz mi? İkisini de yapamadıysanız, kasıt yok hükmüne nasıl vardınız?" diye sordu. Uludere'den gelen ailelerin BDP grubunda beklediğini aktaran Kaplan, "Faili tespit etmeden kastın olmadığını nasıl anladınız?" sorusunu yöneltti. Pilotun dinlenip dinlenmediğini sordu.

    ALT KOMİSYON BAŞKANI ŞENER: RAPORDA BİR YARGI CÜMLESİ YOK

    Alt Komisyon Başkanı İhsan Şener, raporda yargı cümlesi bulunmadığını dile getirerek, "Kasta dair belge ve bilgiye biz ulaşamadık. Bu kasıt yoktur anlamı taşımaz. Kasten yapıldığına dair delil elde edemedik. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılarının bize gönderdiği, askeriyeye dair belgelerde, böyle bir delile rastlamadık. Bütün belgeler bundan ibaret mi diye soruyorsanız, bilmiyorum. Pilotun ismi bizde yok ki, hangi pilotu dinleyeceğiz. Biz eldeki bilgi ve belgelerle bu kanaate ulaşamadık. Bizim elde etmediğimiz, bilmediğimiz, bize gönderilmemiş olabilir... Bilmiyorum. Muhalefet şerhi yazan arkadaşlar başka bilgi ve belgeler elde ettiyse, komisyonla neden paylaşmadılar." şeklinde konuştu.

    Şener'in bu sözlerinin ardından muhalefet milletvekilleri, "Suçlu bulundu. Suçluyu ilan ediyorsunuz" diyerek tepki gösterdi.

    AYHAN SEFER ÜSTÜN: GİZLİLİK KARARI ALINANA KADAR SÜREÇ DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE YÜRÜMESİ GEREKTİĞİ GİBİ YÜRÜDÜ

    Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, savcılığın gizlilik kararı almasına kadar, sürecin demokratik bir ülkede yürümesi gerektiği gibi yürüdüğünü kaydetti. Üstün, "Rapor, bize gelen bilgi ve belgelere göre yazıldı. Biz beklentiye göre, tahmine göre bir rapor yazamayız." ifadesini kullandı.

    CHP'li Sezgin Tanrıkulu, "Özel yetkili mahkemeye başvuran ve belgeleri göndermek istemeyen Genelkurmay Başkanlığı'dır." dedi.

    CHP'Lİ GÖK: BENİ MAHKEMEYE VERECEKSENİZ HARÇ PARALARINI BEN ÖDEYECEĞİM

    Daha sonra Komisyon Üyesi CHP Milletvekili Levent Gök söz aldı. Gök, raporun siyasi iradenin baskısı ile kaleme alındığını ileri sürdü. Komisyonda izlenen heron görüntülerinde kayma olduğunu kaydeden Gök, "Bu kaymanın neden gerçekleştiği halen açıklanmadı. Bir görüntü çakışması olmuş, bir kayma çok belirgin şekilde orada görülmüştür." diye konuştu.

    Gelen belgelerde tahrifat yapıldığını ileri süren Gök, çocuklarını kurtarmaya gelen köylülerin PKK'lı gibi gösterildiğini iddia etti. BDP'li Sırrı Sakık, "3 kişi var ama PKK'lı olduğunu nereden biliyorsunuz?" diye sordu. Bu konu komisyonda tartışmaya neden oldu. Komisyon Başkanı Üstün, "Hemen ismini koydun. Nereden biliyorsun köylüler olduğunu." şeklinde konuştu.

    Bu sırada komisyondan sesler yükseldi. BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, "Tabi ki köylülerdi, PKK'lı bile olsalar, öldürmek mi gerekiyordu." dedi.

    Gök, görüntüleri izlerken tüm komisyon üyelerinin gözyaşlarını tutamadığını söyledi. AK Parti Milletvekili Gülşen Orhan ise "Bu insanların acılarını, siyasete alet ettiğiniz için sizi kınıyorum. Ailelerin acılarına çok üzülüyorsunuz değil mi." diyerek Gök'e tepki gösterdi. Bu sırada komisyonda sesler yeniden yükseldi. CHP ve AK Partili üyeler arasında tartışma yaşandı. CHP'li Gök, "Gerçekler acıdır. Sizin insan hakları anlayışınızın bilinmesi lazım. Gerçek yüzünüzün görünmesi lazım. Mahkemeye mi verecekseniz beni. Harç paralarınızı ben öderim." dedi. Bu sırada bir AK Partili vekil, "Nereden aldın paraları?" diye sordu. Araya giren CHP'li Sezgin Tanrıkulu ise "Örgüt gönderdi." dedi.

    BDP'Lİ KÜRKÇÜ: RAPOR BU HALİ İLE KABUL EDİLİRSE KALP KIRIKLIĞI DALGA DALGA TÜRKİYE'YE YAYILIR

    BDP'li Ertuğrul Kürkçü, raporla ulaşılabilecek sonuçların en kötüsüne ulaşıldığını söyledi. Kürkçü, "Raporda kanunla ihtilaf halinde gösterilen tek insan topluluğu Roboski köylüleri. Oysa 34 kişinin failleri hakkında en ufak bir suçlama yok. Biz neyi araştırıyoruz, rapor neyi söylüyor. Sanki bu köylüler kaçakçı olmasalardı hayatlarını kaybetmezlerdi. İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarihi bir iş yapabilir. Bu tarihi iş bu raporu iade etmektir. Bugün Türkiye'de barışı tesisi arayışı vardır. Roboski köylülerinin kalp kırıklığı, onların çektikleri acı bu komisyon tarafından tanınır, onlardan özür dilenir ise TBMM'nin bir komisyonu olarak Meclis adına bu yeniden barışma sürecine yapılabilecek en büyük katkı yapılmış olur. Yeniden suçluları sorumluları işaret eden bir rapor yazarsak, ödeşme imkanı yaratılmış ve bu insanların önlerine açılan uzlaşma kapısına gönül rızası ile isteyerek arzu ile girmesi sağlanmış olur. Ama bu rapor bu hali ile kabul edilirse, bu kalp kırıklığı dalga dalga Türkiye'nin her tarafına yayılır. Bu Türkiye'de yaşayan her insanın kalbini kırdı. Bunu onarmak için sorumlularla yüzleşmemiz gerekir." ifadelerini kullandı.

    Komisyona, 15.00'a kadar ara verildi.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara