TESEV'den anayasa konusunda siyasetçilere kırık not
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) üçüncü izleme raporundan yeni anayasa taslağı üzerinde çalışmalar yürüten siyasi partilere kırık not çıktı. Raporda anayasa taslağına yansıtılacak önerilerin, geleceğin inşa edilmesine yönelik olma
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-27 14:41:33
TESEV, yeni anayasa sürecine ilişkin üçüncü izleme raporunu kamuoyu ile paylaştı. 'Nasıl bir anayasaya doğru gidiyoruz?' başlıklı raporda dikkat çekici tespitler yer alıyor. Çalışmada siyasi partilerin şu ana kadar kamuoyunun bilgisine yansımış olan anayasa teklifleri inceleniyor ve anayasa yapım sürecinde oluşturabilecekleri olası işbirlikleri ve senaryolar ele alınıyor. AK Parti, CHP, MHP ve BDP'nin yeni anayasa başlıkları altında sunduğu öneriler arasında yeni anayasa yapımını kolaylaştıran ve zorlaştıran faktörlere dikkat çekiliyor. Türkiye'nin mevcut koşullarının hangi anayasa senaryolarını zorunlu kıldığı irdelenerek, sürecin siyasi aktörlerinin yaklaşımları mercek altına alınıyor. Önerilerin yeni anayasa taslaklarında yer aldığı şekliyle yeterli olup olmadığı konusunda görüşler öne sürülüyor. Rapor, 'Kurumları demokratikleştiren, çoğulculuk ilkesine dayalı, devlet-vatandaş ilişkilerini birey temelli yeniden düzenleyen yeni bir anayasa reformunun eşiğinde miyiz?' sorusuna da cevap arıyor.
Analizlere göre raporda yer alan ölçütler de göz önüne alındığında, siyasi partilerin anayasa önerilerinin birçoğu sınıfta kalıyor. Raporda dikkat çeken ifadeler şöyle: "Partiler mevcut uygulamadaki sorunlarımızı kısmen kontrol altına alacak önerilerle yetinmektedir. Hemen hemen hiçbiri gelecekte karşılaşılabilecek durumlara ilişkin kavrayıcı ve kapsayıcı bir yaklaşım sunamamaktadır. Yeni anayasa taslağına yansıyacak olan bu önerilerin geleceğimizi kurmaktan ziyade günümüzün sorunlarına çözüm araması, geçmişimizle hesaplaşmaya yönelik önerilerin pek az parti tarafından gündeme getirilmesi, gelecek vurgusunun hemen hemen hiçbir parti önerisinde yer almaması dikkat çekicidir. Oysa Türkiye bugün yeni anayasa yapımında oldukça avantajlı bir dönemeçte bulunmaktadır. Hem geçmişin ve günümüzün sorunlarını çözmek, hem de geleceğin toplumsal yapısına ve siyasi sistemine uygun bir metin yaratmak için tarihî bir fırsat yakalanmıştır. Yeni anayasanın yeni olmasının yolu da geleceğe hitap etmesinden geçiyor. Bu doğrultuda yeni anayasa, eski mevcut siyasal sistemi ve pozitif hukuku referans almayan, buna karşılık toplumun ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen ve internet toplumunun, bilgi teknolojisinin, ulaşım çağının ihtiyacı olan yeni siyasal sistemin gerekliliklerini içeren bir anayasa olmalıdır.Mevcut çalışma ne yazık ki bütün bunlara zemin hazırlayacak nitelikte değil.
Partilerin önerilerinde Türkiye'nin yakın tarihinin geleneksel anayasacılığının devamını açıkça görüyoruz. Geleneksel anayasacılık sivil olmayan bir anayasa yapıcılığı anlamına geliyor. Yeni anayasa çalışmalarına başlamadan önce sivil bir anayasa çağrısının temelinde de tam bu ihtiyaç vardı. Bugün önerilerden anlaşıldığı üzere, parlamentonun yaptığı anayasa, mevcut koşullarda ve halihazırdaki şekliyle, yeni olmadığı gibi sivil bir anayasa da değil. Sivil anayasa demek sadece ordunun içinde olmadığı bir anayasa yapmak demek değil, yapımı ve içeriği bakımında birey esaslı, çoğulcu, müzakereci bir siyasi sistemin kurulmasını sağlayan bir anayasa demek. Bu anlamda, farklı düzenlemelere gidilmiş olsa da, geçmiş ve mevcut anayasalarda yer alan her tür ayrıntının önerilerde korunduğunu söylemek gerekiyor. Öte yandan özellikle AK Parti ve BDP'nin bazı konularda kanunla düzenlenmesi gereken unsurları bir anayasa konusu yapmaktan kaçınması olumlu bir adım olarak nitelendirilebilir. BDP'nin geleneksel Türkiye anayasacılığının ele almadığı konuları tekliflerine yansıttığını görüyoruz. Anayasa Uzlaşma Komisyonu tarafından hazırlıkları sürdürülen ve bireylerin, toplumun ve toplumsal grupların katkılarının her anlamda sürece dahil edildiği, Meclis'te bulunan siyasi partilerin tümünün eşit üye sayısıyla temsil edildiği yeni anayasa çalışması reform niteliğinde bir harekettir. Ancak, Türkiye'nin geleceğini de şekillendirecek olan yeni anayasanın hazırlanması için yeni adımlar atılması zaruridir. Partiler önerilerini özellikle sürekli değişen toplumsal ve siyasi ihtiyaçları göz önünde bulundurarak yenileyip güncelleyebilirler. Partilerin önerileri kamuoyuyla net bir şekilde paylaşılıp, kamusal tartışma mekanizmaları devreye sokulabilir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara