Doha'dan Esed'e darbe; NATO muhaliflerin koruma isteğini olumsuz karşıladı

Katar'ın başkenti Doha'da bugün başlayan ve iki gün sürecek 24. Arap Birliği zirvesine, Suriye sorunu damgasını vurdu. Şam rejiminden boşalan koltuğu Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Konseyi (SMDK) Başkanı Muaz El Hatib'in doldurmasıyla, zirvede en büyük darbe Esed rejimine vuruldu. Zirvede Hatib'in Suriye'yi temsilen bulunması, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in diplomatik izolasyonunun derinleşmesi olarak değerlendiriliyor. Bunun ayrıca dikkatlerin muhalifler arasındaki ayrılıklardan başka yöne çekilmesine de yardımcı olduğu belirtiliyor.

Zirvede söz alan Muaz El Hatib, iki yıldır devam eden çatışmaların sona ermesinde ABD'ye büyük rol düştüğünü söyledi. El Hatib, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'den, Amerikan birliklerinin Suriye'nin kuzeyinde muhaliflerin elinde bulunan bölgeleri, Patriot füze ile koruması için yardım istediğini söyledi.

NATO'DAN ANINDA CEVAP
NATO'nun geçen yıl Türk hava sahasını korumak üzere, Türkiye'ye gönderdiği Patriot füze bataryalarına atıfta bulunan muhalif lider, "Bakan Kerry'den Patriot füzelerinin gölgelediği şemsiyeyi Suriye'nin kuzeyine doğru genişletmesini istedim. O da konuyu değerlendireceği sözünü verdi." ifadelerini kullandı. Sözlerine devam eden Hatib, "Hala, NATO'dan insanların hayatlarını koruyacak bir karar bekliyoruz." dedi.
Muaz El Hatib'in söz konusu konuşmasının hemen akabinde NATO jet hızıyla bu talebi desteklemeyecekleri açıklamasını yaptı. NATO'nun Brüksel'deki merkezinden bir yetkili Muaz El Hatib'in konuşmasına cevaben, "NATO'nun Suriye'ye askeri olarak müdahale etmek gibi bir niyeti yok. Uluslararası toplumun barışçıl bir çözüm bulma çabalarını tümüyle destekliyoruz."dedi.

SURİYE'Yİ KİMİN YÖNETECEĞİNE SURİYE HALKI KARAR VERECEK
Zirvede konuşmasının devamında Muaz El Hatib, Suriye halkının kendi yöneticisini ancak kendisinin seçebileceğini söyledi. El Hatib, Suriye'de devrimin barışçıl gösteriler ile başladığını, ancak yönetimin baskı ve öldürme ile karşılık verdiğini söyledi. El Hatib, ülkede akan kanın tek sorumlusunun ise Esed yönetimi olduğunu ifade etti.

Suriye'de değişik ülkelerden savaşçıların olduğu ve Esed yönetiminin aşırı gruplar ile savaştığı yönündeki iddiaları cevap veren El Hatib, 'Suriye'de yabancılardan bahsediliyor. Rusya, Hizbullah ve dış güçlerinin Suriye'de ne işi var?" sorusunu yöneltti.

Suriye halkını kimin yöneteceği ile ilgili değerlendirmelere de cevap veren El Hatib, "Suriye halkını kimin yöneteceğini soruyorlar. Suriye halkını kimin ve nasıl yöneteceğini Suriye halkının kendisi karar verecek. Başka ülkeler değil" dedi.

Öte yandan El Hatib konuşmasında geçici hükümetin başbakanı görevine seçilen Gassan Hito'ya güvendiklerini ve çalışmalarına destek vereceklerinin altını çizdi.
Sünni bir din adamı olan Muaz El Hatib, Pazar günü Suriye Ulusal Koalisyonu'ndaki görevinden ayrılacağını açıklamasına rağmen ilk kez zirvede Suriye'yi temsil etti. .

Esed rejiminin yıkılmasını destekleyen Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tani, muhaliflere karşı ayrılıkların yaşanmasına rağmen, SMDK'nın zirvede resmi olarak Suriye'yi temsil etmesini istemişti. Geçen yıl Kasım ayında gerçekleşen zirvede sivillere karşı şiddet kullandığı gerekçesiyle Suriye koltuğu boş bırakılmıştı.

DAVUTOĞL: SURİYE GEÇİCİ HÜKÜMETİ BM'DE YER ALSIN
Bu arada Doha'daki zirveye katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katılımcılara hitaben konuşma yaptı. Davutoğlu konuşmasında Suriye geçici hükümetinin BM'de yer alması için çaba harcayacaklarının altını çizdi.
Ahmet Davutoğlu, 'Suriye geçici hükümetinin Birleşmiş Milletler'de yer alması için çaba harcamalıyız' dedi. Davutoğlu, konuşmasında 'Türkiye ve Arap Birliği sadece ortak tarih, kültür ve değerler bütününü değil çok önemli bir ajandayı paylaşıyor. Suriye adına bugün bu zirvede yeni bir sayfa açılmıştır. Arap Birliği'nin, Suriye halkının meşru temsilcisi olarak, Suriye'nin koltuğunu Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Konseyi'ne teslim etmesi, bu sayfanın başlangıcını gösteriyor' ifadesini kullandı.

24. Arap Birliği Zirvesi'ne yarın da devam edilecek.