Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Osman Demirci Hocaefendi, dualarla yad edildi

Anadolu'nun manevi dinamiklerinden merhum Osman Demirci Hocaefendi için vefatının 9. yıl dönümünde talebeleri mevlit okuttu. Programa katılan Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Demirci Hocaefendi'nin aşkını ve şevkini kayb

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-23 13:20:59

Osman Demirci Hocaefendi, dualarla yad edildi
Anadolu'nun manevi dinamiklerinden merhum Osman Demirci Hocaefendi için vefatının 9. yıl dönümünde talebeleri mevlit okuttu. Programa katılan Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Demirci Hocaefendi'nin aşkını ve şevkini kaybetmeden ömrünün sonuna kadar İslam'a hizmet ettiğini söyledi.

Bahçelievler Şirinevler Ulu Camii'nde düzenlenen anma programına; Osman Demirci Hocaefendi'nin talebeleri, sevenleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Dünya Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma birincilerinin de katıldığı anma programına katılanlara Kur'an ziyafeti sunuldu. Mevlit okunmasıyla devam eden programda, talebeleri ve dostları Demirci Hocaefendi'nin hizmetlerini anlattı. Programda Ali Akgündüz Hocaefendi de Risale-i Nurlar'da yer alan Kur'an ve iman hakikatlerinden kısa bir ders yaptı.

Osman Demirci Hocaefendi'nin talebelerinden Mehmet Güllük, programı Demirci Hocaefendi'ye olan vefa için yaptıklarını ve tüm sevenlerinin bir araya geldiğini aktardı. Osman Demirci ile 40 yıla yakın bir birlikteliklerinin olduğunu ifade eden Güllük şöyle konuştu: "Osman Hocaefendi, Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden olup 'kimin himmeti milleti ise tek başına bir millettir' diyenlerdendi. Hocaefendi milyonlarca insanın yetişmesine, iman ve Kur'an davasına kendini adamış bir kişi idi. Bu arada Mehmet Kırkıncı hocayı da anmak gerekir. İkisi her zaman birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye'nin müspet hareket etmesi için çalışmışlardır. Kendilerini imanı, peygamber efendimizi, risale-i nurları anlatan hizmetlere adamışlardır. Bizde talebeleri olarak vefatının yıl dönümünde bu programı düzenledik. Katılan herkesten Allah razı olsun."

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ise katılımcılara Osman Demirci Hocaefendi'nin hayatından bazı kesitleri anlattı. Prof. Akgündüz, Demirci Hocaefendi'nin Erzurum'un ilim halkalarında yetişmiş, kıymetli ve ihlaslı bir alim olduğunu belirtti. Erzurum'un uzun yıllardan bu yana önemli bir ilim merkezi olduğuna dikkat çeken Akgündüz, "Erzurum müftüsü Sakıp efendi olsun, Osman Efendi olsun, bu halkada yetişen Mehmet Kırkıncı olsun, Fethullah Gülen Hocaefendi olsun, Osman Demirci Hocaefendi de aynı halkanın bir parçasıdır." dedi.

Osman Demirci Hocaefendi'nin özelliklerinden bahseden Akgündüz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Hiçbir zaman aşkını şevkini kaybetmeden ömrünün sonuna kadar İslam'a hizmet etmiştir. Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nur Külliyatı'ndan istifade ederek tebliğin tam vazifesini idrak etmiştir. Bir başka yönü ise aktif ve faal bir zat olmasıdır. Erzurum'da ilk İslam Enstitüsü'nü kuran ve dernek başkanlığını yapan bir vaizdir. Aynı zamanda kendi kullandığı aracıyla milletten yardım toplayan bir alimdir. İstanbul'da kurucusu olduğu vakıfta Sudan'dan, Somali'den dahi talebeler getirerek yetişmelerine vesile olmuştur."

Osman Demirci Hocaefendi'nin Türkiye'nin hemen hemen her yerine giderek konferans verdiğini hatırlatarak Akgündüz, "En önemli cümleleri, Peygamber Efendimizin 'Eğer bir elime güneşi bir elime ayı koysanız ben asla La İlahe İllallah davasından vazgeçmem' hadisini haykıran ve ümitvar olunuz şu istikbal inkılabı içerisinde en yüksek gür sada İslam'ın sedasıdır diyerek sözlerini tamamlayan ihlaslı bir alimdir." diye konuştu.

OSMAN DEMİRCİ HOCAEFENDİ

Erzurum'da 1927 yılında doğan Osman Demirci Hocaefendi, hafızlığının ardından dini eğitimini Sakıp Danışman Hocaefendi'den aldığı icazetle tamamladı. Erzurum'da çeşitli camilerde müezzinlik, imamlık ve vaizlik yapan Demirci, çok sayıda hizmet kurumu açarak talebe yetiştirdi. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra 3 ay hapis yatan merhum Demirci, burada Risale-i Nur'larla tanıştı. 1970'lerde İstanbul merkez vaizliğine tayin edildikten sonra Suffa Vakfı'nı kurarak, iman ve Kur'an hizmetini sürdürdü. Emekliliğinden sonra fahri vaizlik vazifesini sürdüren merhum Demirci, 2004 yılında akciğer enfeksiyonu sebebiyle kaldırıldığı hastanede vefat etti.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara