"Ay yıldızlı bayrağın olmaması süreci sabote etmeye yönelik bir provokasyon"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Barış ve Demokrasi Partisi'ni (BDP) sert sözlerle eleştirerek Diyarbakır'da meydanda ay yıldızlı bayrağın olmamasının süreci sabote etmeye yönelik yeni bir sabotaj girişimi, bir provokasyon girişimi olduğunu söyledi.

    AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, baharın müjdecisi, yenilenme, tazelenme, ilkbaharın başlangıcı olarak kabul edilen Nevruz Bayramı'nın kutlandığını belirtti. İllerde ve ilçelerde bildik Nevruz tahriklerini uygulamak, çatışma senaryolarını devreye sokmak isteyenlerin olduğunu kaydeden Erdoğan, Diyarbakır'daki meydanda ay yıldızlı bayrağın olmamasının süreci sabote etmeye yönelik yeni bir sabotaj girişimi, bir provokasyon girişimi olduğunun altını çizdi.

    "Biz isterdik ki bu parlamentonun çatısı altında olan BDP bu oyuna gelmesin, bu oyunda aklı selimle hareket etsin ve şanlı bayrağımızı orada sahnesinde dalgalandırsın." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "BDP de tertip komitesi de böyle ucuz bir provokasyonun içinde olmamalıydı. Çünkü parlamenter demokrasiye inanmışsan, bir taraftan çıkıyorsun açıklamalar yapıyorsun, 'bizim bayrakla bir problemimiz yok' diyorsun, bir tane Türk bayrağını Diyarbakır meydanına sahneye koyamıyorsun. Bu bir şeyler ifade ediyor. Bir yandan 'çözüm istediğini' söyleyip, bir yandan 'çözüm için çabaladığını' söyleyip diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını, 76 milyonun bayrağını o meydanda dalgalandırmamak büyük bir çelişkidir, büyük bir samimiyetsizlik örneğidir. 'Nevruzunuz kutlu olsun', bunu Kürtçe olarak yazmışsın güzel. Ne olurdu sanki oraya bir de onu Türkçe olarak yazsan? Zaten bu kafayla bu zihniyetle bu anlayışla siz işte lokal bir parti olarak kalırsınız, daha ileri gidemezsiniz. Bu tür tahrikler, bu tür ucuz provokasyonlar çözüm sürecinin de ruhuna tamamen terstir. Lahey'de de ifade ettim, sözler güzel ama biz uygulamaya bakarız. Söylenilenlerle yapılanların ne kadar uyuştuğuna, birbiriyle ne kadar uyum sağladığına bakarız."

    "İÇERİDEN VE DIŞARIDAN SALDIRILAR OLABİLİR"

    Son derece hassas, tahriklere, provokasyonlara, kışkırtmalara, sözlü ve fiili saldırılara açık bir süreçten geçildiğini dile getiren Erdoğan, içerden ve dışarıdan saldırılar olabileceğine dikkat çekti. Bunlara karşı AK Parti teşkilatının çok uyanık olmasını, sabırla hareket edilmesini isteyen Erdoğan, ülkede doğuda ve batıda terörden 30 yıldır çıkar sağlayan ve halen çıkar sağlama hevesinde olan çevreler bulunduğunu belirterek bunların siyasette de medya içinde de iş dünyasında da içerde de dışarıda da olduğunu söyledi.

    Çözümsüzlüğü kendileri için adeta ekmek kapısına dönüştürenlerin bulunduğunu anlatan Erdoğan, çözümsüzlük devam ettikçe, gençler öldükçe kazananlar, kazançlarını bu karanlık umuda bağlamış olanlar olduğunu belirtti.

    Milletten çözümün karşısında direnenleri iyi tanımalarını ve dikkatli olmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, "Bu mesele çözülmesin diye kimlerin ayak dirediğini, milletimin görmesini istiyorum. Hep birlikte sağ duyu içinde olacağız. Gerek fiili, gerek sözlü saldırıların bizi yolumuzdan alı koymaması için büyük bir sabırla hareket edeceğiz. Gün kucaklaşma gün muhabbet günüdür. Baharın bu ilk gününde bize düşen Allah'ın bahşettiği vatan toprakları üzerinde bir olma, beraber olma, kardeş olma günüdür. Gün silahları gömme, kanı durdurma, gözyaşını dindirme günüdür. Silahların değil, siyasetin konuştuğu yeni bir süreç başlasın istiyoruz. İnsanların çatıştığı değil konuştuğu yeni bir dönem başlamasını istiyoruz. 2013 yılının ilk baharının ülkemizde kalıcı olmasını, ülkemizin her gününün bir ilk bahar gibi umut dolu olmasını Rabbim'den niyaz ediyorum. Biz çok acı günler yaşadık. Çocuklarımız bu acı günleri yaşamasın. Onlar farklı bir dünyada yaşasın istiyoruz. Barış içinde baharların kışa dönmemesi için bütün yüreğimizle çalışmaya devam edeceğiz. Niyet hayır akıbette hayır olsun istiyoruz." ifadelerini kullandı.

    "TAHRİKLERİN, FİTNENİN, PROVAKASYONLARIN MİLLETİN MORALİNİ BOZMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

    Teşkilat olarak da hassas bir süreçten geçtiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Seçim sürecinde de çözüm sürecinde de teşkilat olarak milletimizle en yoğun irtibatı kuran biz olacağız. İftiralar milletimize ulaşmadan ana kademeden, kadın kolları, gençlik kollarından rica ediyorum doğrusunu gidip yüz yüze biz anlatacağız. Tahriklerin, fitnenin, provakasyonların, bizim ve milletimizin moralini bozmasına izin vermeyeceğiz. 780 bin metrekare üzerinde her bir gencimize süreci doğru bir şekilde anlatmak zorundayız. Kadim Gençlik Kolları öyle bir plan programla yapmalı ki yıl boyunca gençlerimiz Çanakkale'ye getirilmeli; şehitlerimizin sergilediği tablo yapı izlenmeli. Gençlerimizin birçoğu Çanakkale'yi bilmiyor. O ruhu kavrayan elinde molotof bombasıyla Ankara Üniversitesi'nde adeta arenaya çevirmez. Yemekler bedava verilecek diye cam çerçeve indirmez. Çünkü bu sol aşırı koministler, bunlar bedavacılığına alışmışlar. Yan gelip yatacaklar. Onlara birileri mama verecek. Bunların anlayışı bu. Biz çalışarak hem kendimizi hem milletimizi hem ülkemizi büyüteceğiz. Yaşadığı ilden hiç çıkmamış illere, seyahatler gerçekleştiriliyor. Bingöl'den 30 genç alındı Bursa'ya getirildi. Bursa'dan da gençler Doğuya götürmek suretiyle gönül köprüsünü yaygınlaştırmakta fayda var."