Alerjiyi hafife almayın
İlkbaharda en çok görülen rahatsızlıkların başında alerjiler geliyor. Polenlerin yaygınlaşması saman nezlesi olarak tabir edilen ve kolayca tedavi edilebilen alerjik rinitin sıkça görülmesine neden oluyor. Ancak her alerji bu kadar masum değil. Küçük
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-21 08:51:16
Dahiliye Uzmanı Dr. Arzu Yalçın ölümle sonuçlanabilen alerjiler hakkında uyarılarda bulundu. Alerjiyi, 'vücudun bir takım organik veya organik olmayan maddelere gösterdiği aşırı duyarlılık' şeklinde tanımlayan Dr. Yalçın, alerjik hastalıkların en sık rastlanan tiplerinin, alerjik rinit, bronşiyal astım, atopik dermatit ve besin alerjileri olduğunu dile getirdi.
ALERJİNİN GÖRÜLME ORANI YÜZDE 10
Dr. Yalçın, alerjinin görülme oranı hakkında şu bilgileri verdi: "Alerjik rinit sıklığı 15-25 yaş grubunda yüzde 10 olarak kabul edilmektedir. Astım ise tüm dünyada rastlanan en sık kronik hastalıklardan biridir. Tüm dünya için kabaca sıklığı yüzde 10 olarak kabul edilmektedir. Yetişkinlerde ortalama yüzde 5 olarak rastlanmaktadır. Genetik faktörler çok önemli yer tutmaktadır, ancak çevresel faktörler de bir o kadar önemlidir. Bebeklikte sigara dumanı, hava kirliliğine aşırı maruz kalmak, aşırı hijyen, bazı viral enfeksiyonların etiyolojide önemli olduğu bilinmektedir."
ÖLÜMCÜL ALERJİYE NEDENLERİ
Yalçın, ani başlayan, süratle gelişen ve ölümle sonuçlanabilen sistemik bir alerjik reaksiyon olan anaflaksi ile ilgili ise şu uyarılarda bulundu: "Sıklığını bilmek zordur. Genel bir değerlendirmeye göre hastaneye yatan her 3 bin hastadan birinde anaflaksi görülebildiği tahmin edilmektedir. Bunların yüzde 0,5'i arı sokmasına, yüzde 0,01'i radyokontrast maddeye, yüzde 1'i peniciline, 5 bin – 25 binde biri genel anestetiklere, 3 bin – 5 binde biri hemodiyalize, 10 milyonda biri ise alerjen enjeksiyonlarına bağlıdır. Ölümcül anaflaksi oranı penicilin için yüzde 0,002, arı sokması için yüzde 0,001 olduğu tahmin edilmektedir. İlaçlar arasında en sık anaflaksi nedeni olan penicilin, radyokontrast madde ve opiatlar, yer fıstığı, balık ve kabuklu deniz mahsulleri ise en sık anaflaksi nedeni olan besinlerdir."
Anaflaksi olasılığı alerjik bünyelilerde daha sık rastlanıp rastlanmayacağı konusunun tartışmalı olduğunu belirten Yalçın, şöyle devam etti: "Bu kişilerde anaflaktik reaksiyonların daha ağır seyrettiği bilinmektedir. Hasta ve hasta yakınlarının eğitilmesi riski önlemede çok başarılı bir yöntemdir. Hastalar özellikle gizli alerjenler ve çapraz reaksiyonlar konusunda uyarılmalıdır. Örneğin sütlerin penicilinle kontamine olabileceği ya da restoranlarda yiyeceklere küçük miktarda da olsa süt, yumurta, yer fıstığı, soya ya da diğer katkı maddeleri karışabileceği, lateks alerjisi olanlarda muz, avokado ve patatesin, peniciline duyarlı olanlarda da diğer beta laktam antibiyotiklerin çapraz reaksiyona yol açabileceği hatırlanmalıdır."
Daha önce anaflaksi geçirmiş olan kişileri de uyaran Yalçın, buzdolabında ve yolculuğa çıkarken yanlarında adrenalin ampul bulunmasını tavsiye etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara