Cinayetle ilgili gelişmeleri basından takip ettiğini belirten Steven Sierra, Ziya Tasalı’nın böyle bir ifadeye zorlanmış olabileceği ihtimalini de düşünmek zorunda olduğunu söyledi. Evsiz bir kişi için belki de bu sayede ünlü olmak, cezaevinde bir yatak edinme amacıyla suçu kabul etmiş olabileceğini, bu tür örneklere daha önce duyduğunu dile getirdi. Türk yetkililere, özellikle polise saygısının çok büyük olduğunu söyleyen Steven, şöyle konuştu: “Herşey doğru yapılmalı, kesin DNA uyumu olmalı. Türkiye’de temasta olduğum yetkililer bir rapor gönderecekler. O zaman herşey daha netleşir. Ancak doğruysa, İstanbul’a yeniden gelip Sarai’yi öldüren kişinin gözününün içine bakarak ‘Bunu neden yaptın?’ diye sorup cevabını ondan duymak isterim. Bir öfke ya da bir intikam hırsı içinde değilim. Eğer Türk yetkililer izin verirse; ‘Bunu neden eşime yaptın? Neden bize bu acıyı çektirdin? diye sormak istiyorum.” Türkiye’de idam cezası olmadığını bildiğini söyleyen Steven, “Nasıl bir ceza çekmesi gerektiği konusunda hiç bir düşüncem yok. Türk adaletine güveniyorum. Belki Tanrı böyle istedi, bilemiyorum, ancak tüm dünyada Sarai’ye karşı çok büyük bir sempati oluştu. Umarım yalnız seyahat eden tüm kadınlar için daha iyi önlemler alınır” diye konuştu. “Ölüm ne zaman nereden gelecek bilinmiyor. Sarai’nin başına gelen evimin karşısındaki sokakta da gerçekleşebilirdi” diyen Steven, Türkiye’de kimseyi eşinin ölümünden sorumlu tutmadığını da sözlerine ekledi.
Sarai’nin başına gelenler bir ‘Gece Yarısı Ekspresi’ gibi Hollywood filmi olur mu? şeklindeki soru üzerine Steven şöyle konuştu: “Elbette olabilir ama, Türkiye’yi kötüleyecek bir film olmasına izin vermem. Çocuklarımında böyle bir öfkeye kapılmalarına izin vermem. Onlar sadece çok üzgünler. Okuldan eve her gelişlerinde annelerini göremeyince ağlıyorlar. Bizi en çok rahatlatan Sarai’nin bulunması oldu. Eğer onu bulamamış olsaydık. Felç olurdum, hayata devam edemezdim.”
Eşinin istanbul’a gideceğini söylediğinde çok şaşırdığını, “Başka gidecek yer yok mu?” diye tepki verdiğini anlatan Steven, şöyle devam etti: “Sarai, ‘İstanbul hem daha ucuz, hem de fotoğraf çekecek o kadar çok şey var ki 3 hafta ancak yeter’ diye karşılık verdi. Gelip gördüğümde eşime hak verdim.”
Sierra’nın iPad’i arandı
Sarai Sierra’yı öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Ziya Tasalı, ifadesinde, “Ondan aldığım cep telefonunu olay günü Sarayburnu sahilinde denize attım. Bende kalan bilgisayarını da 3 gün sonra aynı yerden denize attım” dedi. Bu ifadenin ardından cinayet büro amirliği ekiplerinin refakatinde, iki dalgıç polis, Sarayburnu kıyılarında arama yaptı. 2 saat sonra, dikdörtgen bir çanta çıkarıldı. Cep telefonu ile iPad’in bulunamadığını belirten yetkililer aramaların süreceğini söyledi. Sierra’nın öldürüldüğü surlarda polis hâlâ nöbet tutuyor.