Dolar

34,9530

Euro

36,6303

Altın

3.015,58

Bist

10.017,36

Filistin davası Çanakkale ruhu gibi yaşatılmalı

Eş-Şark Forum başkanı, gazeteci Vaddah Hanfer, Filistinlilerin birlik olması gerektiğini belirterek, 'Gençlerin aktif rol oynadığı partiler üstü bir Filistinli olma bilinci oluşturulmalı'' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-20 22:28:26

Filistin davası Çanakkale ruhu gibi yaşatılmalı
Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ve Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi'nin (MERAM) katkısıyla Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü'nde düzenlenen ''Küresel Siyaset ve Filistinli Olmak Konferansı''nda konuşan Hanfer, Filistinli olmak anlayışının yeniden gözden geçirilerek, Filistinlilerin farklı fikir ve partilere bölünmeden birlik olması ve gençlerin aktif rol oynadığı partiler üstü bir bilinç oluşturulmasına duyulan ihtiyacı dile getirdi.

''Filistin meselesinin'' birlik, beraberlik, bireysel özgürlükler ve adalet kriterlerine yoğunlaşarak çözülebileceğini kaydeden Hanfer, ''Filistin'in geleceği particilikte değil, birlik ve beraberliktedir'' diye konuştu.

Hamas, Fetih ve diğer partilere üye olmaktan çok, partilerin temsil ettiği fikir kalıplarından sıyrılan bir Filistinli bilinci oluşturmanın gerekliliğine vurgu yapan Hanfer, ilkelerinden taviz vermeyen gençlerin öncülük ettiği yeni bir Filistin ruhuna duyulan ihtiyaca dikkati çekti.

''Çanakkale ruhu gibi Filistin davası da yaşatılmalı''

Çeşitli programlarla anılan Çanakkale Savaşını hatırlatan Hanfer, Çanakkale şehitleri gibi Filistin ve Suriye'de hayatın kaybedenlerin de saygıyla anılması gerektiğini ifade etti. Hanfer, Çanakkale ruhunun yaşatılmasını takdirle karşıladıklarını belirterek, ''Çanakkale ruhu gibi Filistin davası da yaşatılmalı'' dedi.

Filistinlilerin davalarını birinci mesele olarak kabul etmesi ve her platformda özellikle ''Filistinli'' ifadesini kullanması gerektiğini savunan Hanfer, Batılı ülkelerin yanlış bilgilendiği için bu ifadeye ön yargıyla baktıklarını söyledi.

Batılı ülkelerde Filistinlilerin terörist olmadığını her süreçte ifade etmek zorunda kaldığını belirten Hanfer, şunları söyledi:

''Her bir Filistinli, Filistin'i temsil ettiğinin bilincinde olmalı. Filistin bir vatan olmasının yanı sıra bir davadır ve bu dava bütün siyasi fikirlerin üzerindedir. Bu davaya bağlı olan ve uluslararası toplumla iletişime geçecek kişiler, şahsi bağlarından arınarak, adalet ve hakkı gözeterek bu davayı temsil ettiğinin bilincinde davranmalı. Söylediği her sözle mazlum insanları temsil ettiğinin bilincinde olmalı. Güney Amerika'dan Afrika'ya kadar bu davaya sahip çıkanlara karşı sorumluluğumuzun bilincinde olarak, yeryüzündeki bütün mazlumları Filistinli görebilmeliyiz. Arap ülkeleriyle kan bağımız olduğu gibi, biz bütün bir ümmete bağlıyız. Ümmete bağlı olmazsak bu ulvi davayı temsil edemeyiz.''

Farklı kültürlerin buluştuğu Filistin'de, kendini duvarlarla izole eden bir siyasi iradeyle karşı karşıya olduklarını belirten Hanfer, ''Bu irade bir gün başarısız olacaktır. İsrail, duvarlarla kendini korumaya çalışıyor. Bunun devam etmesi mümkün değildir. Kimse bölgesel değişimlere kayıtsız kalamaz, Arap Baharı sonrasında birçok ülkede İslami yapıdaki yöneticiler başa geldi. İsrail, İslami yönetimlerin kendini çevrelemesinden rahatsız olacak ve bu bölgede var olmak istemeyecektir'' ifadelerini kullandı.

''Henüz gerçek Arap Baharı'nı görmedik''

Konferans sonrasında soruları yanıtlayan Hanfer, Arap uyanışı sonrasında değişen yönetimlerin birçok konuda neden etkili olamadığı sorusu üzerine, ''Henüz gerçek Arap Baharı'nı görmedik. Bir devrim oldu ve geçiş dönemi yaşıyoruz. Diktatörlerden sonra bir karmaşa dönemi yaşıyoruz. İstikrarlı döneme geçilmedi. Denge unsurları oluşturularak bu karmaşaya son verilecek'' dedi.

Konferansa Bahçeşehir Üniversitesi öğrencilerinin yanı sıra Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü'nün düzenlediği Gençlik Köprüsü (Youth Bridge) Programı kapsamında İstanbul'a gelen 33 Filistinli genç de katıldı. Hanfer, konuşmanın ardından katılımcılarla sohbet ederek toplu fotoğraf çektirdi.

AA

Haber Ara