Dolar

34,9536

Euro

36,5988

Altın

3.022,75

Bist

10.058,63

Sık ağrı kesici kullanmak migren ağrılarını şiddetlendiriyor

Migren ağrılarında gelişigüzel ağrı kesici kullanmaktan kaçınmak gerekiyor. Uzmanlar, sık ağrı kesici kullanımının migren ağrılarını daha da şiddetlendirdiği uyarısında bulunuyor.

Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji ve Ağrı Uzmanı Doç. Dr. A

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-15 11:49:14

Sık ağrı kesici kullanmak migren ağrılarını şiddetlendiriyor
Migren ağrılarında gelişigüzel ağrı kesici kullanmaktan kaçınmak gerekiyor. Uzmanlar, sık ağrı kesici kullanımının migren ağrılarını daha da şiddetlendirdiği uyarısında bulunuyor.

Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji ve Ağrı Uzmanı Doç. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, aşırı ağrı kesici kullanımının migren ağrılarını daha da şiddetlendirdiğini ve atak sıklığını artırarak inatçı bir baş ağrısına dönüştürdüğünü belirtiyor. Erdemoğlu, şunları dile getiriyor: "Aşırı ağrı kesici kullanımında kastedilen ayda 15 tabletten fazla almak. Aylar boyunca haftada 2 -3 kez ağrı kesici kullanılması hastaları bunlara daha duyarlı hale getirebiliyor. Bu yüzden baş ağrısının sürekli ve artan şiddetle devam etmesi durumunda mutlaka doktora başvurulması gerekiyor."

"HER 4 KADINDAN BİRİ MİGREN HASTASI"

Doç. Dr. Erdemoğlu, migrenin kadınlarda daha sık görülen bir hastalık olduğuna dikkat çekerek nedenlerini şöyle açıklıyor: "Öyle ki her 4 kadından biri bu hastalığa yakalanıyor. Bunun nedeni ise östrojen hormonunda yaşanan değişimler. Özellikle regl dönemlerinde hormonal etkilerin beyin duyarlılığını artırması sonucu çoğu kadında ağrılar daha belirgin hale geliyor. Yüksek östrojen seviyeleri migrende iyileşme sağlayabilirken, daha düşük seviyeler migreni kötüleştirebiliyor. Örneğin bazı kadınlar ilk migren ataklarını doğum kontrol ilaçlarına başladıktan sonra geçirebiliyor. Bunun aksine menopoz döneminde ve hamileliğin 3 ile 9´uncu ayları arasında migren krizleri seyrekleşiyor."

"HASTALAR YAŞAMLA BAŞA ÇIKAMAYAN KİŞİLER OLARAK ALGILANIYOR"

Şiddetli baş ağrılarının hastanın sosyal ve iş hayatında ciddi sorunlar oluşturduğuna dikkat çeken Erdemoğlu, şunları ifade ediyor: "Hastalar ışık duyarlılığı nedeniyle iç ortamda güneş gözlüğü takabiliyor, yine ışık ve ses duyarlılığı yüzünden karanlık ve sessiz bir odada yatabiliyor, bulantı ile kusma sorunları sebebiyle sık sık tuvalete gidiyor, işe geç kalabiliyor ya da depresif tavırlar sergileyebiliyor. Bu nedenle çevrelerinde yaşamla başa çıkamayan kişiler veya ilaç bağımlısı olduklarını tanımlanabiliyor."

"TEK TARAFLI ZONKLAYICI BAŞ AĞRISINA DİKKAT"

Migrenin en sık rastlanan belirtisinin, hafiften başlayarak çok şiddetli ve zonklayıcı karaktere dönüşen baş veya boyun ağrıları olduğunu belirten Erdemoğlu, "Ağrı genelde başın bir tarafında oluyor ve en az birkaç saat sürüyor. Ağrıyla birlikte veya öncesinde gözlerde parlayan ışık parçacıkları, isteksizlik, huzursuzluk, hayattan zevk almama ve bulantı gibi yakınmalar da gelişiyor. Ağrı başladığında aynı zamanda ışık, ses ve kokuya karşı hassasiyet, baş dönmesi, sersemlik hissi, bulantı ve kusma gibi sorunlar da ortaya çıkabiliyor. Migren ağrısı geçtikten sonra hasta kendini genellikle yorgun ve bitkin hissediyor. Migrenlilerin yüzde 15-20'si görme alanında kararma, parlayıp sönen yıldızlar, renkli ve kesik kırık çizgilerin ortaya çıktığı aura dönemini yaşıyor. Bu durum, auralı migren olarak adlandırılıyor. Aura dönemini baş ağrısı dönemi takip ediyor." şeklinde konuşuyor.

Erdemoğlu, toplumdaki yanlış kanının aksine doğru tedavi edildiğinde migren ataklarının kontrol altına alınabildiğini ve bir süre sonra bazı hastalarda bu atakların tümüyle yok olabildiğini sözlerine ekledi.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara