Bakır: Alman emniyet teşkilatında Türk asıllı üst düzey yöneticiler de olmalı
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Raportörü Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, Almanya'da Türk kökenli federal milletvekilleriyle görüştü.
Hür Demokrat Parti (FDP) Milletvekili ve NSU araştırma Komisyonu tam üyesi Serkan Tören ile bir araya
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-15 15:19:42
Hür Demokrat Parti (FDP) Milletvekili ve NSU araştırma Komisyonu tam üyesi Serkan Tören ile bir araya gelen Bakır, görüşmeyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Tören, iç istihbarat ve polisin üst düzeyindeki yönetici kadrosunda Türk asıllı göçmenler görev aldığı takdirde NSU cinayetleri gibi acıların yaşanmayacağı doğrultusunda düşünüyor. Ben de aynı görüşteyim. Alman Emniyet teşkilatı ve Anayasayı Koruma Teşkilatında üst düzey yönetici pozisyonlarında Türk asıllı göçmenlerin de olması gerektiğini raporuma koyacağım. Türklerle ilgili olaylarda, Türk asıllı yöneticiler, kültürel farklılıkları, olayın nelerden kaynaklanacağını ve farklı kültürlere ait davranış biçimlerini, bir biyolojik Almana göre daha iyi takdir edebilirler."
Görüşmenin çok verimli geçtiğini kaydeden AK Parti Milletvekili Bakır, AKPM raporuna, NSU araştırma komisyonunun tespit ettiği, Almanya'da farklı eyaletlerin Anayasayı Koruma Teşkilatları ve Polis Teşkilatları arasında, eyaletler arası koordinasyonsuzluk bulunduğu gerçeğinin de yansıyacağını da ekledi.
Pelin Gündeş Bakır, Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Ekin Deligöz ile temaslarda bulunarak, Türk asıllı göçmenlerin, eğitim ve oturum hakkı konusunu masaya yatırdı. Deligöz ile Federal Mecliste görüşen Bakır, "Eğitimle ilgili olarak Alman eğitim sisteminde bir reform olması gerektiğine inanıyor Ekin hanım. Bende öyle düşünüyorum. Daha ziyade çift dilli okulların geliştirilmesi gerekli. Zira kendi dilini çok iyi konuşan bir çocuk, Almancayı da çok iyi konuşur." dedi.
AKPM RAPORU
Pelin Gündeş Bakır, raporunda yer alacak konuları da özetlerdi. Birinci maddede gençlik dairelerinin yer alacağını kaydeden milletvekili, "Çocukların ilk etapta biyolojik ailelerine geri döndürülmesi veya akrabaya verilmesi, bu başarılamazsa, Türk pedagoglar, psikologlar ve psikiyatrlar tarafından, Türk çocuklarına bir arada bakılmasını tavsiye ettim. Çocukların domuz eti ve alkol kullanmamaları konusunda uyarılarda bulundum, İslami usullere göre kesilmiş etler verilmesini istedim. Bunlar sağlanmıyorsa bir protokol yapmak suretiyle çocukların Türkiye'deki bakım evlerine gönderilmesini istedim." diye konuştu.
Oturum hakları ile ilgili bir maddenin de yer alacağını belirten Bakır, "ABD'nin başarılı entegrasyon politikaları var. Afrika asıllı Amerikalı olabiliyor. Hispanik Amerikalı veya İtalyan Amerikalı oluyor. Almanya'nın da yavaş yavaş Türk-Alman gibi çift kimlikleri kabul etmesi Alman toplumu için çok önemli. Almanya artık çok kimlikliği kabul etmeli. Bu Almanya için bir zenginliktir. Raporumda bununla ilgili bir tavsiye var." ifadelerini kullandı.
Göçmenlere yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkının tanınması ile ilgili maddelere dikkat çeken Bakır, şöyle devam etti: "Dil öğrenme konusunun entegrasyonun bir ön şartı olmadığını söylüyoruz bu raporda. Yani insanların zorlanmaması, gönüllü olarak o ülkenin dilini öğrenmeye teşvik edilmesi çok önemli. Entegrasyonun asimilasyon olmadığını söylüyoruz. Kendi kültürlerini koruyarak insanların entegre olması gerektiğine vurgu yapıyoruz. Aile birleşimine özellikle vurgu yapıyoruz. Bunun bir insan hakkı olduğunu söylüyoruz."
SON VİDEO HABER
Haber Ara