Bakan Davutoğlu: Arzu ettiğimiz yeni restorasyonda bütün bu renkler olacak
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, insanlık tarihinin en büyük dönüşümlerinin yaşandığı bir dönemden geçildiğini söyledi. Davutoğlu, uluslararası düzenin lime lime döküldüğünü, teknolojinin, insanlığın sadece biyolojik değil pisikolojik ve manevi deği
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-15 13:24:28
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır programının ikinci gününde Dicle Üniversitesi'nde 'Büyük Restorasyon: Kadimden Küreselleşmeye Yeni Siyaset Anlayışımız' konulu bir konferans verdi. Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi'ndeki konferansa, akademisyenler ve öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Hamzaoğulları, Mine Lök Beyaz ile birlikte salona giren Davutoğlu'nu, iki salonda 5 bin kişi dinledi. Öğrenciler, Davutoğlu'nu, salona girişinde büyük bir alkışla karşıladı. Davutoğlu'nun konuşmasından önce sahne alan Dicle Üniversitesi Konservatuvar öğrencileri Kürtçe, Zazaca ve Türkçe mini bir konser verdi.
Konuşmasına, "Diyarbakır'ın huzuruna gelinir." diyerek başlayan Davutoğlu, "Yeni arayışlar yeni çözümler üretmek zorundayız. Bölgemiz 2-3 yıl içinde büyük bir iç restorasyondan geçiyor. Yeniden yapılanıyor. Bunu, yüzyıl içinde yaşanan sömürgecilik döneminde suni sınırlarla acılı yıllardan sonra bütün bölge tekrar bir bütünlük, iç restorasyon içinde. İnsanlık büyük bir restorasyon içinde, bölgemiz de. Bütün bu restorasyonlar içinde olan ülkemiz de kendi içinde bir restorasyon içinde. Bu restorasyonun kökeninde ne var. Bunun kökeninde insanlığın kadim birikimini tekrar keşfetme, değerleri idrak etme ihtiyacımız var. Mesele, iç siyaset meselesi değil, bütün külli yönleriyle bir zihniyet inşa etme meselesidir. Bunun en doğru paylaşılacağı yer Diyarbakır'dır, çünkü Diyarbakır kadim şehirdir." diye konuştu.
Davutoğlu, ya yeni bir siyaset anlayışıyla Türküyle, Kürdüyle, Boşnağıyla, Arabıyla büyük hedeflere yürüneceğini ya da kendilerini lime lime edip küçük parçalara ayırmaya çalışacaklarını ifade etti. Davutoğlu, yeni bir siyaset anlayışını önce Türkiye'de, sonra bölgede ve dünyada hakim kılacaklarını kaydetti. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üç ayaklı bir restorasyona ihtiyaç var. İnsanın kendi içinde yaşayacağı restorasyon, ülkenin kendi içinde restorasyon. Önce zihniyetin inşa edilmesi. Geçmiş dışlanmışlıklar ihraç edilmeli. Tek amaç var, insan onurunu korumak. Arap gençlerin aradığı tek bir şey var; insanlık onuruna saygı. İnsan onurunu hak eden yeni bir kültür inşa etmeliyiz. Tüm insanlığa hitap edecek özgüven oluşturmalıyız. İkincisi, kimliğimizin inşası. Kim ne derse desin tarihdaşlarımız bizim soydaşlarımızdır. Bu dış politikamızın ana unsurudur. Biz kadim birlikteliğimizi bir tarihdaşlık olarak görüyoruz. Başbakanımız, 2005 yılında Diyarbakır'da yaptığı konuşmada tarihdaşlığımızın tohumlarını attı. Ortak tarihdaşlıkla ulu çınarın altında buluşacağız. Demokrasi, özgürlükle güvenlik arasında denge bulmaktır. Orta Doğu'da eski Arap rejimleri, halklarına, 'Güvenlik risklerimiz var, özgürlükleri unutun.' dedi, fakat her şey unutulur, özgürlük unutulmaz."
"ŞEHİRLERİN MÜRŞİDİ DİYARBAKIR"
Diyarbakır'ın, bu coğrafyanın kadim bir şehri olduğunu anlatan Davutoğlu, bu şehri tek bir kavramla izah etmenin çok zor olduğunu vurguladı. Diyarbakır için şehirlerin mürşidi tabirini kullanan Davutoğlu, "Başka şehirlere ışık olan bir şehirdir. Diyarbakır, bir yönüyle Kudüs'e bir yönüyle Şam'a döndürür beni. İstanbul'a ziyarete, Eba Eyyüb El Ensari ile başlanıyor. Benim için Diyarbakır'da da Hz. Süleyman ile başlar. Diyarbakır'ı anlayan, bütün insanlığı anlar. Bir şekilde medeniyet kurmuş hiçbir insan topluluğu yoktur ki Diyarbakır'a uğramamış. Diyarbakır, medeniyetlerin harmanıdır. Diyarbakır, Güneydoğu'nun Paris'i olarak söylenir. Paris ne ki dünkü şehir. Diyarbakır, şehirlere mürşitlik ederken, Paris diye bir şehir yoktu. Bizim şehirler hiçbir zaman tek dilli olmadı. Bize bir müjdeyi de verdiler. Baharın gelişi, Nevruz'un baharın müjdeleyicisi olarak kulaklarımıza işledi. Arzu ettiğimiz yeni restorasyonda bütün bu renkler olacak. Hiçbir kültürel renk dışlanmayacak. Nasıl uluslararası düzende karşıysak, hiçbir unsurun önemini kaybetmesine izin vermeyiz. Bu değerler bizim ruhumuzda akisler uyandırdığı zaman başka yerlerdeki o değerleri de koparmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
Konuşması boyunca, barış sürecine katkı sağlayan birlik ve beraberlik mesajları veren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, aynı ideali paylaşan herkesin aynı milletin parçaları olduğunu söyledi. Davutoğlu, şunları söyledi: "Bizim meselemizin sınırları yoktur. Milleti, aslı anlamıyla kullanıyorum, o kadim içinde bu ideali taşıyan herkes, rengine, ırkına, diline bakmaksızın bu kadim milletin parçasıdır ve ebediyyen öyle kalacaktır. Ulusçuluk, asırlarca beraber yaşayan halkları birbirinden ayırmakla yorumlandı. Melikşah'ın Ulu Camii imar ettiği dönemdeki kompozisyonu düşünün. Ya da Artuklu'nun Mardin'i, Selahaddin'in Mısır'a yürüdüğünde, ordusundaki hangi etnik duygusuyla hareket ettiler. Artuklu ve Selçuklu, Mezopotamya'nın harmanlaşmasının bir ürünüdür. Burada yapılması gereken bu tarihdaşlık vatandaşlık arasında irtibat kurmak. Herkesin eşit olarak bundan istifade etme hakkı var."
SON VİDEO HABER
Haber Ara