Dolar

34,9506

Euro

36,7098

Altın

2.987,32

Bist

10.099,78

SAGEM’de helal gıda konuşuldu

Samsun Gelişim Merkezi’nde Helal Gıda etrafındaki şüpheler masaya yatırıldı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-14 14:01:19

SAGEM’de helal gıda konuşuldu
TIMETURK / Haber Merkezi

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Alişarlı’nın konuşmacı olarak katıldığı program Helal Gıda’nın tanımıyla başladı..

Alişarlı, “Helal Gıda kavramı, uluslararası The Codex Alimentarius Komisyonu dokümanlarında “İslami kurallar doğrultusunda izin verilen gıda” anlamında yer almakta ve “İslami kurallara göre yasak olan herhangi bir unsuru içermeyen (sıfır limit), bu unsurlardan arındırılmış yerlerde veya cihazlarda hazırlanan-işlenen-taşınan ve depolanan (sıfır hata), bu durumların dışında üretilen herhangi bir gıda ile hazırlama-işleme-taşıma ve depolama aşamasında direkt temasta olmayan ürün (sıfır risk) olarak”diye konuştu.

Helâlı ve haramı belirleme yetkisinin yalnızca Allah ve Peygamber’inde olduğu vurgulayarak konuşmasına devam eden Pro. Dr. Alişarlı, “İnsanlara böyle bir yetki verilmemiş, hatta buna kalkışanlar şu âyetle uyarılmıştır: “Siz dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak, ‘Şu helâldir, bu haramdır!’ demeyin. Aksi halde Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah’a karşı yalan uyduranlar ise kurtuluşa eremezler."dedi. 



ALLAH’IN ADIYLA KESİLMELİDİR


Dinimize göre; hayvanın yaşamına hızlı ve ağrısız bir şekilde son verilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Pro. Dr. Mustafa Alişarlı sözlerine şöyle devam etti,

“Tüketilmesinde sakınca bulunmayan yani temiz olan hayvanlar Allah’ın adına kesilmelidir. Balıklar temiz kabul edilir, ancak diğerlerinde olduğu gibi boğazlama gerekli değildir. Kesim bıçağı hayvana gösterilmemelidir. Kesim, boyundan ani ve keskin bir bıçak darbesi ile damarların kesimi sonucu gerçekleştirilir. Ölümün gerçekleşmesi ve kan akışı bitmeden kafa gövdeden ayrılmaz. Şah damarlarının kesilmesi sonucu hayvan anında şoka girmekte ve bu sırada beyin ölümü gerçekleşmediği için kan yetmezliğine karşı kalp daha hızlı çalışarak kanın akıtılmasına yardımcı olmaktadır. Kan akışı devam ederken kafanın tamamen ayrılması durumunda hayvanın kalp ve refleksleri durdurduğu için yeterli kanama gerçekleşmez. Kanı iyi akıtılan hayvanlarda, etin daha uzun süre saklanması sağlanır. Yeterince kanı akıtılmayan hayvanların etinin kalitesi düşer, bozulmaya karşı dayanma süresi azalır. Ancak yine de et ve iç organlarda bir miktar kan kalır. Hayvan kesilirken besmele çekilmesi, av hayvanı ise avlanma kurallarına uyulması gerekir.”

Alişarlı şöyle devam etti,

“Gıdalarda tabii halde meydana gelen alkolün dini açıdan yorumundan da çıkaracağımız gibi, çok miktarda içildiğinde sarhoş eden bira ve şarap türü içeceklerle alınan alkol ile ne kadar yenir ve içilirse içilsin sarhoş etmeyecek bahsedilen ürünlerdeki gibi gıdalarla alınan alkolün hükmü birbirinden farklıdır. Çünkü oluşan miktar çoğu da alınsa sarhoşluk edecek düzeyde değildir.



JELATİNE DİKKAT

Bir gıda katkı maddesi olarak jelatin, jellenmiş tatlı ve diğer gıda ürünleri için ana kaynaktır. Meyve ve etlerin korunmasında yüzey kaplama maddesi olarak, süt tozu yapımında, pasta beze ve kremalarında, taffy, marşmellov, haribo ve diğer şekerleme türlerinde, meyve sularında, dondurmada, yoğurtta, eritme peynirlerinde, diş macunu, şampuan, parfüm gibi kozmetik ürünlerinde ve ilaç sanayiinde kapsül ve tabletlerin filim tabakalanmasında kullanılmaktadır.

Dünya jelatin üretiminin %50'den fazlası domuz (domuz derisi, kemikleri ve bağdokuları) orijinli, %40'dan fazlası sığır (sığır derisi, kemikleri ve bağdokuları) orijinlidir. Belki %1-2 kadarı bitkisel orijinli olabilmektedir. Türkiye'nin gıda üretimindeki jelatin ihtiyacı 4000 ton/yıl olduğu öngörülmektedir.

Jelatin, gerek İslami usullerle kesilmemiş, sığır benzeri hayvanlardan elde edildiği gerekse de kendisinin ve ürünlerinin yenilmesinin haram olduğu hayvanlardan elde edildiği şüpheler yüzünden ve kullanım alanının çok geniş olmasından dolayı üzerinde Müslüman ve Yahudilerin dikkatle durdukları en önde gelen gıda katkı maddesidir.”

Prof. Dr. Mustafa Alişarlı’nın konuşmasının ardından SAGEM Başkanı Adnan Öz, Alişarlı’ya katkılarından dolayı teşekkür ederek bir plaket takdim etti.



Haber Ara