Bebekleri elinden alınan Türk aile hukuk mücadelesi veriyor
Yedi aylık bebeklerine şiddet uyguladıkları iddiasıyla suçlanan ve bebekleri ellerinden alınarak Fransız koruyucu aileye verilen Ahmet (33) ve Zehra Ulubaş (26) çifti,şimdi 18 aylık olan çocukları Salih'i geri alabilmek için yeni bir hukuki mücadeley
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-13 13:06:04
19 Aralık'ta görülen duruşmada çıkan 'küçük Salih'in Fransız koruyucu aileye verilmesi' yönündeki mahkeme kararını temyize götürme başvurusunda bulunan aile, bu süreçte Türkiye'de ve Avrupa'da bulunan yetkililerden kendilerini yalnız bırakmamalarını bekliyor.
Grenoble'a bağlı yerleşim birimlerinden Saint Martin d'Heres'te yaşayan Ulubaş Çifti'nin 18 aylık oğulları Salih Ulubaş, koruyucu aileye verildi. 7 aylıkken 'kaza' sonucu düşen ve ailesi tarafından hastaneye götürülen Salih, yapılan tetkiklerin ardından vücudundaki kırıklardan şüphelenilerek müşahrde altına alındı. Daha sonra mahkeme kararı ile Sosyal Yardım Kuruluşu'na teslim edilen Salih, 11 aydır başka bir ailenin yanında kalıyor.
Çocuklarına şiddet uygulamadıklarına dikkat çeken Ulubaş çifti, hastaneye zamanında gitmediklerinden dolayı böyle bir durumla karşı kaşıya kaldıklarını ifade etti. 19 Aralık'ta görülen ikinci duruşmanın ardından çocukları Salih'in Fransız bir koruyucu aileye verilmesi kararını avukatları ile değerlendiren Ulubaş çifti, Cihan Haber Ajansı'na yaptıkları açıklamada mahkeme kararını temyize götüreceklerini söyledi. Avukatların temyiz dilekçesini mahkemeye sunduğunu belirten aile, yaklaşık 11 aydır ayrı kaldıkları çocuklarına kavuşmak istediklerini kaydetti.
Salih'e asla şiddet uygulamadıklarını yineleyen çift, çocuklarının vücudunda tespit edilen kırıklıkların düşmeden kaynaklanmış olabileceğini kabul ettiklerini, mahkemeye ve ilgililere bu durumu defalarca anlattıklarını ancak mahkemenin lehlerine delil olabilecek bilgi, belge ve ifadeleri dikkate almadığını ifade etti.
"SALİH'İMİZİN BİZE OLAN BAĞLILIĞI GÜN GEÇTİKÇE AZALIYOR"
"Dava sürecinde eşimin ev hanımı olması, çalışmaması ve dil bilmemesi suçmuş gibi değerlendirildi." diyen Ahmet Ulubaş temyiz davası sonucunda çocuklarına kavuşmayı beklediklerini kaydetti.
"Salih'imizin bize olan bağlılığı gün geçtikçe azalıyor, bu durum bizi derinden yaralıyor." diyen Baba Ulubaş, "Çocuğumuzun bizden ve bizim kültürümüzden koparılması bize verilebilecek en büyük ceza, bizim tek endişemiz oğlumuzun bir Fransız gibi yetiştirilmesidir." ifadelerini kullandı.
Davayla alakalı Lyon Başkonsolosluğu ile şuana kadar dört kez görüştüklerini söyleyen Ahmet Ulubaş, bu süreçte kendilerine ulaşan son bilgi ve belgeleri de konsolosluğa ulaştırdıklarını söyledi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a Yurt Dışı Türkler Başkanlığı aracılığıyla kendilerine gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür eden çift, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ve Türkiye Cumhuriyeti'nden taleplerinin de 'bu süreçte yalnız bırakılmamak' olduğunu ifade etti.
"OĞLUM SÜREKLİ RÜYALARIMDA"
"Yavrumuz elimizden alındığı sıralarda henüz anne sütüne muhtaçtı." diyen Anne Ulubaş, "Ondan ayrılmak anlatılamaz bir acı, çok zor bir imtihan. Oğlum sürekli rüyalarımda, onu bazen emzirirken görüyorum." ifadelerini kullandı.
Yaşadıkları bu süreçle beraber zor günler geçirdiklerini söyleyen acılı Anne "Aradan geçen zamanda keşke dediğimiz tek husus, çocuğumuz düştükten sonra onu, o anda doktora götürmemek oldu." diye konuştu.
"ÖZ AİLEMİZ BİZE DESTEK OLMUYOR"
Kendi ailesinden davaya ilişkin hiçbir destek alamadıklarını kaydeden Ahmet Ulubaş "Görülen iki duruşma için ailemden şahitlik istedim, ancak ailem bu talebimizi reddetti." dedi. Ulubaş, ailesinin ret gerekçesini şöyle açıkladı:
"Ailem Salih doğduğundan beri onu nüfusuna kaydettirmek istiyordu. Bunu kabul etmediğimiz için ailemle aramız açıldı. Başımıza bu olay gelince de ailemiz mahkeme sürecinde Salih'in bizim elimizden alınma durumu olasılığına karşı onu almak için devreye girdi. Maalesef bizi ilgili kurumlar nezdinde 'olumsuz ifadelerle' zor durumda bıraktı ancak mahkeme Salih'i ne onlara ne de bize geri vermedi." diye konuştu.
Baba Ulubaş, Salih'in yaklaşık üç ay önce detaylı tıbbi inceleme için Paris'e gönderildiğini ancak incelemeye ilişkin raporun henüz gelmediğini de sözlerine ekledi.
KÜÇÜK SALİH TÜRKİYE CUMHURİYETİ NÜFUS CÜZDANINA KAVUŞTU
Baba Ulubaş, ayrıca kendilerinden alındığı sırada Lyon Başkonsolosluğu'nda nüfus kaydı bulunmayan Salih'in geçen hafta itibarı ile nüfus cüzdanına kavuştuğunu söyledi. Başkonsolosluk, çocuğun nüfus kaydının olmamasının ilgili Fransız makamlarla olan münasebetlerde kendi hareket alanını daralttığını ifade etmişti.
HAKİM, SALİH'İN YATAKTAN DÜŞTÜĞÜNE İNANMIYOR
Haklarında iki ayrı dava açılan Ulubaş çifti, hakimin, Salih'in düşme tarihi ile ilgili bilgilerin çekilen filmlerden çıkan sonuçlarla örtüşmediğini düşündüğünü ve çocuğun yataktan düşmesinin de herhangi bir kırığa sebebiyet veremeyeceğine inandığını kendilerine ifade ettiğini kaydetti. Sağlık raporu veren doktor da Salih'in vücudunda meydana gelen kırıkların tetkiklere göre şiddet sonucu oluşmuş olabileceğini belirtti.
OLAYIN GELİŞİMİ
Henüz iki yıllık evli çift, şuan 18 aylık olan tek çocukları Salih'i, farklı zaman dilimlerinde iki kez kaza ile düşmesinden bir müddet sonra Grenoble Hastanesi Çocuk Acil Servisi olan HopitalCoupleEnfant'a (H.C.E) götürdü.
Salih'in sol kolunda hareket kabiliyeti bakımından bir anormallik olduğunu fark eden aile, bu anormalliğin sebebini öğrenmeye gittiği hastanede çocuklarına şiddet uygulamakla suçlandı.
Doktorlar, hastanede yapılan tetkikler sonucu Salih'in vücudunun dört yerinde kırık olduğunu söyledi ve olay hastanenin adli tıp doktoruna bildirildi. Adli Tıp Doktoru VirginieScolan'ın talebi üzerine küçük Salih 24 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında 10 gün boyunca, gittiği hastanede müşahade altına alındı. Scolan'in talebi üzerine durum CourD'Appel de Grenoble hakimlerinden Nathalie Clutzel'e iletildi.
Hakim Clutzel tarafından Ulubaş ailesi hakkında soruşturma başlatıldı ve Salih Ulubaş, ailenin elinden alınarak La Tronche 'da bulunan Sosyal Yardım Kuruluşu'na (Pouponniere) ve daha sonra da koruyucu aileye teslim edildi.
FRANSA'DA KORUYUCU TÜRK AİLE YOK
600 bin civarında Türk nüfusunun bulunduğu tahmin edilen Fransa'da çeşitli gerekçelerden dolayı ailelerinden alınan çocukların bakımını üstlenebilecek koruyucu Türk aile ya da bu alanda çalışmalar yapan bir sivil toplum kuruluşu henüz bulunmuyor.
Avrupa'nın diğer ülkelerinde olduğu gibi Fransa'da da devlet kurumları tarafından ailelerinden alınan Türk kökenli çocukların farklı kültürlerden koruyucu- bakıcı ailelere verilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor. Çocukların teslim edildiği bakıcı ailelerin farklı bir kültürden olması çocukların kendi öz kültürlerine yabancı kalmasına ve kimlik kaybına yol açabiliyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara