Nureddin Yıldız: Anne sütü bankası zinadır
Kamuoyunda çok tartışılan 'Anne Sütü Bankası' projesi şimdilik ertelendi, ama tartışmalar tüm hızıyla devam ediyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-13 14:58:36
Sağlık Bakanlığı’nın 8 Mart’ta İzmir’de açmayı planladığı ancak ‘hukuki altyapısının hazırlanması’ amacıyla ileri bir tarihe ertelediği Anne Sütü Bankası konusunda ilahiyatçılardan da sert tepkiler gelmeye devam ediyor.
Din adamları süt kardeşlerin dinen kardeş olduğunu ve projeyle farkında olmadan kardeşlerin evlenebileceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.
İlahiyatçı Nureddin Yıldız'ın açıklamaları:
BU KURAL RESULULLAH EFENDİMİZİN KURALIDIR
Sağlık Bakanlığı’nın projesine karşı çıkan İlahiyatçı-Yazar Nurettin Yıldız, “Bir çocuğun 24. ayına kadar emdiği süt o çocuğun süt emzirenle arasında annelik, evlatlık ilişkisi kurar. Dolayısıyla her insanın iki annesi olabilir. Birisi rahminden geldiği annesi, diğeri de sütannesidir. Resulullah Efendimizin de iki annesi vardı. Bir onu doğuran annesi vardı, bir de süt emdiği annesi vardı. Yani sütanneliği insanlığın yeni keşfettiği bir şey değildir. Bir insanın başka bir kadının sütünü emmiş olması o kadının rahminden doğmuş gibi olması demektir.
Nasıl bir kadının rahminden doğmuş olan o kadına anne diyorsa kim kimin sütünü emerse süt emdiği kadının çocuğudur. O kadının kocası da babasıdır, kadının çocukları ise kardeşidir. Bunun için bir kadının sütünü emen çocuğun iki ailesi vardır. İnsan kendi öz kardeşiyle nasıl mahrem oluyorsa (mahrem olmak ebediyen evlenememek demek) sütkardeşi içinde aynısı geçerlidir. Bu kural Resulullah Efendimizin kuralıdır. Mezheplere göre değil Kur’an’a göre hareket ederek bu konuyu çok ciddiye almalıyız” dedi.
KARŞIMIZDA KİMİN NE KADAR VERGİ VERECEĞİNİ HESAPLAYAMAYAN DEVLET VAR
Yıldız, “Süt Bankası kurulması yani çocukların emeceği sütleri kadınların önceden göğüslerinden çıkarıp bir yerde muhafaza etmeleri ve günlük olarak bir çocuk talebine cevap için sunmalarını kabul edemeyiz. Bu Avrupa’da gelişmiş bir sistemdir, bu ayrı bir konu. Avrupa’da emzirmeye üşenen, göğsünün bozulmasını istemeyen kadınların hastalığıydı. Devlette doğan çocuğa çare bulmak için Cezayir’den şuradan buradan gelmiş siyahlar diye tuttukları kadınların sütlerini önceden toplayıp kendi lort kadınlarının doğurduğu ama emzirmeye üşendiği çocuklarına bir süt bulmak için geliştirilmiş bir projedir.
Bu uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Bazı hoca efendiler tarafından kayıt altına alınırsa, kim kimin sütünü emmişse, nüfus kâğıdına eklenirse vs. caizdir deniliyor. Gerçekten öyledir. Yani yüzde yüz takip edilirse, devlet tarafından takip edilirse bu suç olmaz. Ama henüz kimin ne kadar vergi vereceğini bile takip edemeyen devletin kimin sütünü kimin içtiğini de doğru bir şekilde kontrol edeceğini inanmıyoruz.” ifadelerini kullandı.
ÖNCÜLÜK EDENLER KIYAMET GÜNÜ ZİNANIN MÜSEBBİBİ OLMAKTAN DİRİLİRLER
Yıldız, “Hiçbir Müslüman bir Süt Bankası’na süt veremez, Süt Bankası’ndan çocuğuna süt alıp emziremez. Ortada ciddi bir güvensizlik var. Şeriatımızı ilke olarak kabul etmeyen bir sistemin, şeriatımıza dair bir hassasiyeti korumaya söz vermesi yanlış bir şeydir. Böyle bir şey olamaz. Belgelemeyi falan kabul edemeyiz. Devlet bir kere böyle bir banka kurarsa bu bankanın resmi olmayanını da köylerde vatandaşlar kurarlar. Devlet vergisini toplayamıyor, devlet henüz kimin nerede oturduğunu kontrol edemiyor, terörü önleyemiyorken süt terörünü hiç engelleyemez.
Nüfus kâğıdına ilave yapmakla bu olamaz. Bu konuda meydan oluşmamışken böyle bir şey düşünenlerin Allah’tan korkmalarını, yarın kardeşiyle evlenecek bir yığın gencin bir tür zina yapmış olmalarını kıyamete kadar vebal şeklinde taşıyacaklarını bilmelerini hatırlatırız. Müminseler Allah’tan korksunlar. Her şeyi kıyamete kadar kontrol edeceklerini zannetmesinler. Ellerinden bu yönetim çıktığında perişan olurlar. Kıyamet günü zinanın müsebbibi olmaktan dirilirler. Hiçbir Müslüman anne buna destek vermemelidir” dedi.
Haber Ara