Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ergenekon'da hakimlere tepki: Saldırıyı yönlendirdiniz

Ergenekon Davası'nda dün yaşanan kavga bugün de gündem oldu. Avukat Hüseyin Ersöz hakimleri jandarma saldırısını yönetmekle suçladı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-12 13:52:55

Ergenekon'da hakimlere tepki: Saldırıyı yönlendirdiniz



İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 67'si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın 278. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin içinde bulunan küçük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'inde aralarında bulunduğu 40 tutuklu sanık hazır bulundu.


DURUŞMAYA İLKER BAŞBUĞ KATILMADI

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 27 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Odatv Davası'ndan tutuklu bu davadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük'ün de aralarında bulunduğu 3 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu.


"BURASI DURUŞMA SALONU DEĞİL, VURUŞMA SALONU OLDU"

Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese dosyada bulunan evraklara ve tanık beyanlarına ilişkin sanık ve avukatların beyanlarının alınacağını belirtti. Söz alan Aydınlık gazetesi yazarı tutuklu sanık Hikmet Çiçek, dün duruşmada yaşanan arbedeye değinerek, "Burada dün avukatlara saldırı olurken kameralar kapatıldı. Saldırganın kim olduğu tespit edilemedi. Siz orada oturuyorsunuz. Avukat Serkan Bey 'Faşizm' dedi. Üye hakim hemen bu sözlerin kayda geçmesini istedi. Mustafa Balbay'ın da dediği gibi 'Burası duruşma salonu değil, vuruşma salonu' oldu" dedi.


MAHKEME BAŞKANI ÖZESE: BU KONULARI KAPATALIM

Sanık Çiçek'in bu sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Özese de, "Herşey kayıt altında. Kamera kayıtları incelenecek, bakılacak. Bu konuları kapatalım. Dünkü olaylar olduğu gibi kaldı. Hukuki durumunuzla ilgili konuşun. Konuşma hakkını kullanırken başka şeylerden konuşuyor, sonra da 15 dakika yetmiyor diyorsunuz" diye konuştu.


"15 DAKİKADA NE ANLATMAMIZI BEKLİYORSUNUZ"

Dosyada bulunan evraklara ve tanık beyanlarına ilişkin avukat ve sanıklara 15'er dakika süre verilmesini eleştiren Sanık Çiçek, "Bize şimdi 15'er dakika süre verilmesi gelecekteki savunma saatlerimizin ne denli sınırlı olacağını gösteriyor. Mahkemeniz, 'Kim ne kadar konuştu' diye bir çetele tutmuş. Bu çetelenin anlamını da anlayamadım. Dosyada bulunan delillere, açık ve gizli tanıkların beyanlarına ilişkin 15 dakikada ne anlatmamızı bekliyorsunuz. Söyleyin onu anlatayım. Davada 'olsun işte' denilen bir aşamanın figüranı olmayı kabul etmiyorum. Bizlere makul sürenin verilmesini istiyorum" diyerek sözlerini tamamladı. Davanın tutuklu sanıklarından Fatma Cengiz de baro tarafından atanan avukatının duruşmalara gelemediğini belirterek, avukatım olmadan da kalemden dosyaya gelen evrakları alamadığını bu nedenle beyanda bulunamayacağını ifade etti. Öte yandan dünkü duruşmaya göre izleyici ve avukat katılımının az olduğu görüldü. Duruşma sanıkların beyanlarının alınması ile devam ediliyor.


AVUKAT ERSÖZ: SALDIRIYI HAKİMLER YÖNLENDİRDİ


Duruşmada daha sonra söz alan avukat Hüseyin Ersöz, "Dün yaşanan oturumda avukatlar orantısız, fiziksel şiddete maruz kaldı. Bu olayın muhatabı jandarma görevlileridir ancak sadece onları suçlamak haksızlık olacaktır. İlk defa Ergenekon Davası'nda gördük ki siz ve üye hakimler, ayakta jandarma personelinin avukatlara müdahalesini yönlendirdiniz. Meslektaşlarımızın yaka paça salondan atılmak istenmesine göz yumdunuz. Avukat Murat Ergün ve Celal Ülgen 1, 1,5 saat müşahade altında tutuldular. Siz yaşanan bu olaylara kayıtsız kaldınız. Biz, jandarmaların bana yumruk atmasını tespit ettik. Biz jandarmalarla ilgili hazırladığımız suç duyurusu dilekçelerimizi Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduk. Sizin gözünüzün önünde gerçekleşen bu şiddete göz yumdunuz. Jandarmaları yönlendirerek avukatlara şiddet uygulanmasının kapısını açtınız. Tarafsızlığınıza gölge düştüğü için reddi hakim talebinde bulunuyoruz" dedi.

Avukat Ersöz savcılığa sundukları suç duyurusu dilekçesinin bir örneğini de mahkemeye verdi. Duruşmada söz alan avukat Serkan Günel de, davaya farklı hakimlerin girdiğini ifade ederek, mahkemenin kararında hangi hakimlerin yer alacağını öğrenmek istediklerini söyledi.


AVUKAT KÜÇÜK DE REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU


Öte yandan Emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük de, "Dün yaptığınız bütün uygulamalar, aldığınız tedbirler haklarımızı ihlal edici nitelikteydi. Disiplini bozma gerekçesiyle bu tedbirleri ileri sürüyorsunuz. Uyguladığınız disiplin kuralları hukuk dışı. Bu yüzden tarafsızlığınızı yitirdiğiniz gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulunuyorum" diye konuştu. Taleplere ilişkin görüşü sorulan Savcı Mehmet Ali Pekgüzel taleplerin soyut ve kişisel nedenlere dayandığı, davayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesini istedi. Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti de talebin davayı uzatmaya yönelik olduğu ve gerekçelerin soyut olduğunu belirterek reddi hakim taleplerini reddetti.


TUNCAY ÖZKAN: HAYATIMI CEVAP VERMEYE ADADIM

Duruşmanın başlamasının ardından söz alan Tuncay Özkan da, delillere ve tanık beyanlarına ilişkin avukatlara ve sanıklar 15'er dakika süre verilmesini eleştirerek, "Ben hayatımı bu iddianamedeki iftiraların her kelimesine, her harfine cevap vermeye adadım. Bu iftiralara cevap vermem , iftiraları çürütmem için verilen 15 dakikalık süre yeterli değil. Benimle ilgili 37 bin sayfa belge var. Savunmamı yapabilmem için makul sürenin tarafıma tanınmasını talep ediyorum" diye konuştu.


SİLİVRİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA SUNULAN DİLEKÇE


Avukat Hüseyin Ersöz tarafından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan dilekçede, "Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin hukuka aykırı ve gerekçesiz olarak verdiği talimat üzerine duruşma salonunda görevli Jandarma Binbaşı rütbesindeki bir şahıs ile onun talimatıyla hareket eden bir jandarma er tarafından şahsıma yönelik olarak 'Kasten Yaralama Suçu' işlenmiştir. Kamera görüntülerinden kimliği tespit edilebilecek olan Jandarma Binbaşı yetkisi olmadığı halde sol bileğimden tutarak şahsıma zor kullanmış ve sol bileğimde ezilme meydana gelmesine neden olmuştur. Yine aynı personel tarafından yaşanan arbede sırasında sol bacağıma tekme atılmıştır. Bu müdahale gerçekleşirken Jandarma Binbaşı rütbesindeki şahıstan talimat alan bir er tarafından yüzüme yumruk atılmaya çalışılmış, söz konusu fiil o sırada yanımda bulunan, Avukatlar İlkay Sezer, Dilek Helvacı ve Avukat Ahmet Çörtoğlu tarafından tespit edilmiştir. Bu hususu yaklaşık 20 avukat tarafından imzalanan bir tutanak ile de tespit edilmiştir. Böylesine bir müdahalenin hukuka uygun hiçbir yanının bulunmadığını ifade etmek gerekmektedir" denildi.

Dilekçesinde mahkeme başkanının kanuna aykırı ve konusu suç oluşturan talimatıyla kendisi ile avukatlar Murat Ergün ve Celal Ülgen'in fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade eden Ersöz, kimlikleri tespit edilecek 2 jandarma personeli hakkında 'Kasten Yaralama Suçu'ndan' soruşturma başlatılarak iddianame düzenlenmesini talep etti. Ersöz, dilekçesinde ayrıca Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve üye hakimler hakkında da soruşturma başlatılması için HSYK'ya şikayette bulunduğunu belirtti.

(Ajanslar)

SON VİDEO HABER

Münbiçli Arap esnaf, PKK/YPG'yi anlattı

Haber Ara