Onlar Mısır’ın yaşayan ölüleri
Mısır'da mezarlıklarda yaşayan bu insanlar toprağın altındaki ölüler gibi biliniyor. Siyasi kavgalardan bihaberler. Ülkelerinde olup bitenler hakkında düşünmek bile istemiyorlar. Mezarlıklarda, bu dar sokaklarda tek düşündükleri şey ise ‘hayatta nasıl kalabiliriz’ sorusu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-11 14:38:26
TIMETURK / Haber Merkezi
Mısır’da siyasi çatışmaların aylardır devam ettiği dönemde ülkede bir kesim, olan bitenden bihaber. Zira onlar kendilerini ölü olarak tanımlıyor. Başkent Kahire’nin yakınında yaşadıkları yerin adı da Mezarlık Mahallesi. Kırsal kesimden kente göç eden halk buralarda yaşamak zorunda kalıyor. Resmi kaynaklara göre ülke genelinde iki milyondan fazla insan mezarlıklarda hayatını sürdürüyor. Ev şeklinde inşa edilen mezarların tarihi Firavunlar dönemine kadar gidiyor.
Hatem Hosni ve ailesinin beş üyesi de mezar evde yaşıyor. Bir oda ve küçük bir mutfak yaklaşık 150 yıllık mezarın üzerine kurulmuş. Hosni, çocuklarının kabus görmekten uyuyamadığını söylüyor. Ancak aklında onların geleceği var: “Ekonomik zorluklar ve işsizlik bizi buralara sürükledi. Bir ev sahibi olabilmek için çok paraya ihtiyaç var. Şu anda işsizim. Yani hiçbir yere kımıldayamam. Biz burada yönetim tarafından adeta unutulduk. Kimsenin umursadığı yok. Bizi zaten ölü kabul ediyorlar. Çünkü mezarlıkta yaşıyoruz.”
Buradan başka bir mezarlığa gidiyoruz. Orada bizi Al Haj Ahmed karşılıyor. Neredeyse ömrünün tamamını burada geçirmiş. 43 yıldır mahallenin sakini olan Ahmed, birkaç kilometre uzaklıktaki çarşıda neler olup bittiğinden habersiz. Mezarlığa gelen ziyaretçilerin yardımlarıyla hayatını sürdürüyor: “Ben, okuma yazma bilmem. Mısır’da neler oluyor haberim yok. Sizin gibi buraya gelenlerden haberler alırım. Şehirde bazı yerlerde çatışmalar yaşandığını söylüyorlar. Aslında umurumda değil. Ben burada yaşıyorum. Ben kimseyi desteklemiyorum. Siyaset ile de işim olmaz.”
Mezarlıklar, birçok suçlu ve kaçak için de sığınma yeri. Buradaki çoğu kişinin kimliği yok. Güvenlik de olmadığı için bu bölgeler uyuşturucu trafiğinin geçiş noktalarından biri haline geliyor. Ayrıca engelliler de burada zor şartlarda altında hayat mücadelesi veriyor: “Benim kızım dört yıl önce apartman dairesine çıkmak için hükümete başvuruda bulundu. Onun kocası engelli. Kayınvalidesi ile birlikte bu küçük odada yaşıyorlar. Onlar yeni bir ev vermek istemiyor. Resmi makamlara gittiklerinde iki yıl daha beklemeleri gerektiği cevabını aldılar.”
Hayat burada da alışıldığı gibi akıyor: Bir köşede birkaç parça küflenmiş ekmek ve diğer tarafta yeterli su olmadan yıkanmayı bekleyen kıyafetler…
(euronews)
Haber Ara