Başbakan Erdoğan, çözüm süreci için kadınlardan destek istedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Anadolu Oteli Kongre ve Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Türk Metal Sendikası 18. Kadın İşçiler Büyük Kurultayı'na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada kadınlardan, çözüm süreci için destek istedi.

    Erdoğan, konuşmasının başında Türkiye'nin dört bir yanındaki kadınlara selam gönderdi ve şunları söyledi: "Anadolu'da Trakya'da öyle anneler kadınlar var ki onlara sadece bir selam göndermek yetmez. Onlar 9 ay 10 gün bebeklerini bedenlerinde taşıdırlar, öpmeye kıyamadıkları bebekleri ne güzel ninnilerle büyüttüler. Bebekleri konuştuğunda dünyalar onların oldu, yürüdüklerinde anneler adeta uçtular. Yemediler yedirdiler, giymediler giydirdiler. Ana yüreği ile selvi gibi delikanlılar yetiştirdiler gün geldi davul zurna ile şanla şerefle delikanlılarını askere yolladılar."

    "Biz şehitler görmek istemiyoruz" ifadesinin çok yanlış bir ifade olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz git oğlum git, ya gazi ol ya şehit ninnileri ile büyüdük. Çünkü biz şehitliği kendi medeniyetimizde kendi inanç değerlerimizde en yüksek en yüce makam olarak gören bir inancın mensuplarıyız. Onun için şehitliği adeta küçümsemek veya görmek istemiyoruz gibi yaklaşım bize yakışmaz. Gazilik yüce ünvandır şehitlik de yüce ünvandır. Bu ifadeler bizim yüce yaratıcımızın ayetiyle teyit ve tecil edilmiş bir ifadedir. 'Onlara ölü demeyiniz onlar diridirler; ama siz bilemezsiniz.' Şehitler ölmez. O anaların evlatları vatanları için evlatları için milletleri için ay yıldızlı bayrağın ve bu aziz milletin şerefli onurlu geleceği için öne atıldılar, canlarını bu aziz millete feda ettiler. O annelerin ben ellerinden öpüyorum." diye konuştu.

    TEDİRGİN ANNELER GÖRMEK İSTEMİYORUZ

    Erdoğan kadınlara hitabında Peygamber Efendimiz'in hadisini de hatırlattı: "Kardeşlerim. Bakınız bizim dinimizde cennet babaların ayağı altında değildir. Kadınların ayağı altında da değildir. Cennet anaların ayağı altındadır. Burası çok önemli. Tüm şehit annelerinin o kahramanların kahraman annelerinin ellerinden öpüyorum. Sizlerin huzurunda hem sizlere şehit annelerine hem de Türkiye kadınlarına şunu söylüyorum: İnşallah bu can bu bedende olduğu müddetçe bu acıları bitirmek terörü dindirmek, kan ve gözyaşını durdurmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Kimse yanımızda olmasa da anneler için devam edeceğiz. Tahriklere sabotajlara engellemelerle rağmen tüm kadınlar, anneler, çocuklar için mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz yüreği tedirgin şekilde asker yolu gözleyen, her sabah yavrusunun hayaliyle uyanan tedirgin anneler görmek istemiyoruz. Bu topraklar üzerinde gözünü dağ yoluna dikmiş, teröre kaptırdığı oğlunu bekleyen anneler görmek istemiyoruz. İstiyoruz ki anneler dağ yolunu değil okul yolunu beklesin, üniversiteden iş yerinden gelecek çocuklarının yolunu gözlesinler. Eşleriyle birlikte çocukları bir sofra etrafında toplanıp huzurla sohbet etsinler. Ölüm haberlerinin annelerin babaların çocukların eşlerin kollarını kanatlarını kırmadığı bir Türkiye özlüyoruz."

    KADINLARDAN DUA İSTEDİ

    Türkiye'deki kadınlardan bir ricası olduğunu da aktaran Erdoğan, "Kuzeyde ya da güneyde tüm kadınlardan rica ediyorum: ne olur bu süreçte hayır dualarınızı bizden eksik etmeyin. Bir çözüm sürecinin içindeyiz. Türkiye'yi huzura kavuşturmak, büyütmek, kardeşliğimizi yüceltmek için çıktığımız bu yolda hayır dualarınızı bizden esirgemeyin. Türkiye'nin tüm kadınları teröre dur derse bu terör biter. Tüm kadınlar tek yürek halinde evlat acısına son derlerse bu acı haberler biter. Eğer anneler evlatlarına sahip çıkarsa evlatlarını terörün elinde çekip alırsa bu kan ve gözyaşı biter. Annelerin ağladığı kadınların acı çektiği hiçbir ülke mutlu müreffeh olamaz. Annelerin kadınların gözyaşını dindirirsek Türkiye bambaşka bir yer olur. Biz beyaz bir sayfa açtık. Ayrımcılığı reddi inkarı asimilasyonu sona erdirdik. Geçmişte yapılmış yanlışları telafi için yüzlerce adım attık. Türkü de Kürdü de Çerkezi de Gürcüsü de Romanı da Arnavutu da Boşnağı da birdir beraberdir bu bayrak altında. Hepsi bizim kardeşimizdir. Hepsi bizim canımız ciğerimizdir. Doğarken siz kimseye kalkıp niye Türk niye Kürt niye zenci niye beyaz diyebilir misiniz. Yaradılanı Yaratan'dan ötürü severiz. Şimdi annelerden bir adım bekliyoruz, kadınlardan bir adım bekliyoruz. Türkiye'nin yürekli kadınlarının bir adım öne çıkıp kana acıya son demelerini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

    BU NASIL MİLLİYETÇİLİK?

    Ardından çözüm sürecinden dolayı kendilerini eleştirenlere de seslenen Erdoğan, şöyle devam etti: "Birileri çıkıyor ben milliyetçiyim diyerek topluma korku pompalıyor, ulusalcıyım diyerek kaygı pompalıyor. Bu nasıl milliyetçilik ulusalcılıktır? Sizin ecdat kadar cesaretiniz yok. Bizim ecdadımız korkmadı, biz de korkmayacağız. Ecdat ürkek olmadı biz de olmayacağız. Kendisine güvensizlik içinde olmadı, biz de olmayacağız. Türkiye bölünecek parçalanacak diye korku salanlara inat ecdadımız gibi cesur olacak, cesaretle geleceğe yürüyeceğiz. Türkiye bu korkakların muhayyilesine sığmayacak kadar büyüktür. Biz 780 bin metrekare Türkiye topraklarında asla operasyon yaptırmayız, müsaade etmeyiz. Türkiye bu topraklardaki binlerce yıllık birliğimiz, beraberliğimiz kadar büyük bir ülkedir. Korkaklara kendine güvenemeyenlere rağmen tahriklerine rağmen kararlı bir şekilde yürüyeceğiz. Türkiye'nin ayağındaki prangaları sökecek, Türkiye'yi dünyanın en büyük 20 ülkesinden biri yapacağız."

    Ayrımcılığın her türlüsüne de karşı olduklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Şehirler, bölgeler arasında ayrımcılığa karşıyız. Onun için yola çıkarken etnik kökenler inançlar arasında ayrımcılığa karşıyız dedik. Ayrıca cinsiyet ayrımcılığına da karşıyız. Ne dedik yola çıkarken? 'Tek millet' dedik 'tek bayrak' dedik. Ne dedik 'tek vatandaş' dedik, 'tek devlet' dedik. Fakat bunu sadece batıda demedik doğuda da dedik. İzmir'de de dedik, Hakkari'de de dedik, Sinop'da da dedik, Hatay'da da dedik, Konya, Kayseri, Trabzon'da her yerde dedik. Bir yere git söyle, bir yere git söyleme yok. Birileri Hakkari'de Türk bayrağı sallayamadı. Böyle mi ulusalcılığınız sizin? Sevsinler ulusalcılığınızı."

    TÜRK METAL BAŞKANI'NDAN ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK

    Başbakan Erdoğan'dan önce de Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak bir konuşma yaptı. Hükümetten taleplerini aktardığı konuşmasında Kavak, çözüm sürecine destek verdi. Kavlak, "Lanet olsun artık bu teröre. Lanet olsun bu vatanı kan gölüne çevirenlere. Artık bu kavga, bu terör bitsin istiyoruz. Biz artık bu soruna çözüm istiyoruz. Çözüm orada akan kanın durması, hayatın normale dönmesi ve yeniden kardeşçe yaşamak demek. Çözüm topların tüfeklerin değil, iş yerlerinin bacalarının orada tütmesi demek. Ay yıldızla bayrak, Misak-ı Milli sınırları içinde dalgalandıkça her türlü çözüme varız ve biz bu konuda sizi destekliyoruz." dedi.