Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Prof. Dr. Fendoğlu: Yeni anayasa çalışmalarında dört maddede tartışma var

İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, "Yeni anayasa çalışmalarında 'din-devlet ilişkisi, asker-sivil ilişkisi', 'laiklik nasıl olmalı', 'yeni hükümet modeli nasıl olmalı' ve 'v

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-02 14:11:40

Prof. Dr. Fendoğlu: Yeni anayasa çalışmalarında dört maddede tartışma var
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, "Yeni anayasa çalışmalarında 'din-devlet ilişkisi, asker-sivil ilişkisi', 'laiklik nasıl olmalı', 'yeni hükümet modeli nasıl olmalı' ve 'vatandaşlık tanımı' üzerinde yoğun tartışmaların yaşandığını söyledi.

Malatya İnönü Üniversitesi tarafından Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonu'nda 'Türk Anayasa Hukukunda Güncel Gelişmeler ve Türk Hukukunda Bireysel Başvuru' konulu konferans düzenlendi.
Konferansta 'Türk Anayasa Hukukunda Güncel Gelişmeler' konulu konuşma yapan Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, yeni anayasa çalışmalarıyla başkanlık sistemi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarına da değinen Fendoğlu, 15 maddelik bir tüzük yapıldığını, tüm kararların oy birliği ile alınmasının gerektiğini ve bunun dünya tarihinde bir ilk olduğunu ifade etti. Görüşülen maddelerden sadece 30'unda mutabık kalınabildiğini anlatan Fendoğlu, bu çalışmalar sonucunda esas hedefin daha kısa bir anayasa olduğunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde şu ana kadar yirmi bin sayfalık döküman biriktiğini belirtti.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarındaki talepler arasında uzlaşma sağlanamadığını ifade eden Fendoğlu, toplumdaki kırılganlıkların tam olarak toparlanamadığını, yol temizliğinin henüz yapılamadığını, bu anlamda uzlaşma kültürünün üst siyasal kurumlarda tam anlamıyla oturmadığını dile getirdi. Fendoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: '"Yeni Anayasa'da dört tane tartışmalı madde mevcuttur. Din-devlet ilişkisi, laiklik nasıl olmalı, yine asker-sivil ilişkisi, yeni hükümet modeli nasıl olmalı ve vatandaşlık tanımı üzerinde de yoğun tartışmalar yaşanıyor. Bu noktada dünyanın yarısının vatandaşlık tanımını koymadığını söyleyebiliriz ancak ırk ve din ayrımı yapmayan bir vatandaşlık tanımı da yer alabilir. Bir diğer konu parlamentarizmden neden ayrılmak istediğimizdir. Parlamentarizmde yürütme yasamayı tekeline alabiliyor, yasama bir anlamda noter gibi işlev görebiliyor. Yine Türkiye'de son on yıllık istikrarlı dönemi çıkarırsak, ülkede geçmiş yıllarda istikrar konusunda sorunlar yaşandığını da ifade edebilirim. Bu noktada Türkiye'de parlamentarizm uygulanabildi mi sorusunu da tartışabiliriz. Bu konu De Jure ve De Facto olarak ayrı ayrı düşünülmelidir. Fiilen başkanlık sistemi uygulandı da denilebilir. Başkanlık sistemi en mükemmel uygulamasını Amerika Birleşik Devletleri'nde bulmuştur ancak bu uygulamanın çok iyi kurulması gerekmektedir. Bu noktada check & balance yani denge, kontrol ve fren sistemi çok önemlidir. Bu sistem iyi bir biçimde işlemelidir ki, esas amaç olan insan hakları gereği gibi korunabilsin. Amerika Birleşik Devletleri'nde yargı tarafsız, bağımsız ve güçlüdür. Bu husus da bu sistemin analizi açısından çok büyük önem arz etmektedir."
Yrd. Doç. Dr. Hayri Keser de anayasa yargısına anayasal denetim yanında temel hak ve özgürlükleri koruma görevi de verildiğini bireylere temel hak ve özgürlüklerinin kamu gücü tarafından ihlal edilmesi hâlinde doğrudan Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hakkı tanındığını kaydetti.

Haber Ara