Sağlıklı Kentler birliği, çevreci firmaları ödüllendirdi
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, ekonomik kalkınmanın çevresel ve sosyal olarak sürdürülebilir olması hedefiyle geçtiğimiz yıl ilkini Bursa'da uyguladığı çevreci tesisleri ödüllendirme uygulamasını Türkiye geneline yaydı. Birliğe üye belediyelerin s
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-01 11:36:36
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği'nin geçtiğimiz yıl pilot uygulamasını Bursa'da yaptığı çevreci tesis ödülleri töreni İstanbul The Four Seasons Bosphorus Hotel'de gerçekleştirildi. Sunuculuğunu tiyatro sanatçısı Toprak Sergen'in yaptığı törene Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, birliğe üye belediye başkanları, meclis üyeleri ve ödüle layık görülen firma temsilcileri katıldı.
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, ödül töreninin açılında yaptığı konuşmada 'sağlıklı kent' olgusuna vurgu yaptı. Birliğin; Dünya Sağlık Örgütü'nün 1987'de başlattığı ve 5 kıtada yürüyen küresel sağlıklı şehirler projesinin Türkiye'de gelişebilmesi, benimsenmesi ve uygulanabilmesi amacıyla kurulduğunu ifade eden Başkan Altepe, "Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa'nın hemen her yerinden belediyeler ve ulusal ağlarla eşgüdüm içerisinde çalışan birliğimizin başlıca amacı yerel yönetimlerin gündemine sağlığı yerleştirmektir. Çünkü insan sağlığı sadece medikal hizmetlerle ilişkili değildir. İnsan sağlığı en başta insanların yaşadığı ortam, sosyoekonomik koşulları ve yaşam tarzları ile şekillenir. Tüm bunlar da başta yerel yönetimler olmak üzere bir şehrin sağlığını etkileyebilecek tüm sektörlerin sorumlu olduğu alanlardır. Bu yüzden de şehirlerin asıl doktorları belediye başkanlarıdır." dedi.
Sağlıklı kentler hareketi içerisinde tüm dünyadan diğer belediyelerle birlikte kabul ettikleri Sağlıklı Kentler 2003 Belfast Deklarasyonu, 2005 Bursa Deklarasyonu ve 2008 Zagreb Deklarasyonu'nun yaptıkları çalışmalara yön verdiğini ifade eden Başkan Altepe şunları kaydetti: "Geçtiğimiz aylarda Dünya Sağlık Örgütü tarafından sunulan Birleşmiş Milletler'e üye devletler tarafından kabul edilen Avrupa'nın yeni sağlık politika çerçevesi 'Sağlık 2020' belgesinde de sağlık temel bir sosyal kaynak ve servet olarak tanımlanmıştır. Hiç şüphesiz ki sağlıklı bir toplum değerli bir kaynaktır ve ekonomik ve sosyal kalkınmanın şartlarından birisidir. Tüm bu deklarasyonlar, araştırmalar ve çalışmalar sağlığın geliştirilmesi için ortaklıklar kurarak çalışmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Bugün burada çevreye duyarlı çok sayıda sanayi tesisi ile birlikte olmak bu anlamda gurur ve cesaret verici. Çünkü çevreye duyarlı sanayi tesislerimiz ve organize sanayi bölgelerimiz insan sağlığını iyileştirmek için yürüdüğümüz yolda yalnız olmadığımızı bize gösteriyor."
ÇEVRE DUYARLILIĞI SÜRECEK
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da çevre konusunda Türkiye'nin dezavantajlarını anlattı. Kuzey Batı Avrupa'da gördükleri fabrika bahçelerinin çiçek bahçesi görüntüsü, katı atıkların titizlikle elemine edilmesi ve enerji verimliliği gibi konuların takdire değer olduğunu ifade eden Bakan Bayraktar, "Bizim haklı taraflarımız var. Avrupa ile bütünleşme sürecinde, çeşitli gizli organizasyonlarla, diyelim matbaa 250 - 300 yıl sonra geldi. Bu sanayileşmede en büyük kaybımız. Avrupa sanayileşmeye 19. yüzyılda başladı ve 1965 -1970'lerde tepe noktaya ulaştı. Şimdi biz bu konuda önemli bir adım attık. İhracatımızın yüzde 90'ı sanayi ürünü. Kaliteyi yakalama bakımından da önemli bir yol aldık ve ihracatın büyük bölümünü Avrupa ülkelerine yapıyoruz. Ancak şimdi Avrupa diyor ki 'çevre bakımından Birleşmiş Milletler kararlarına uyacaksın, Avrupa'nın çevreci duyarlılığına uyacaksınız'. Ama dünyadaki büyük devletler Çin, Hindistan ve Amerika bunlara tam uymadığı için Türkiye'nin zorlukları var, ama bu zorluklara rağmen biz yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Sağlıklı bir şehirde yaşama hakkı ve imkanlarını korumak adına bakanlık olarak önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini ifade eden Bakan Bayraktar, çevre kalitesinden taviz vermemeye çalıştıklarını dile getirdi. Yeni stratejiler geliştirmeye gayret etiklerini anlatan Bakan Bayraktar, "Bu doğrultuda 81 ilde 161 hava kalitesi ölçüm istasyonu ile hava kalitesini online izliyoruz. Deniz kirliliğini tespit gayesiyle 2002 yılında 26 olan ölçüm istasyonu sayısını 208'e çıkardık. Mavi bayraklı plaj sayımız 355'e çıktı. Limanlarda daha önce gemilerden atık toplanmıyordu, bugün belediyelerimiz birlikte toplamaya çalışıyor. Bunun yanında afet riski olan binaların dönüşümü noktasında önemli çalışmaları hayata geçiriyoruz. 20 milyondan fazla konutun 14 milyonunu elden geçiriyoruz ve riskli görülen 6,5 milyon binanın dönüşümü 20 yılda sağlanmış olacak. Bu proje vatandaş eksenli yürüyecek, ana partner ise belediyeler olacak. Kentsel dönüşüm noktasında biraz ileri adım atmamız lazım. Bu amaçla çevreye duyarlı belediyelerimize daha fazla destek olacağız. Gerek maddi gerekse hibe yardımlarla, kredilerle bu belediyeleri nasıl daha öne çıkarırız, bunların üzerinde çalışıyoruz." diye konuştu.
Bakan Bayraktar, çevreye duyarlı üretim yapan ve çevre ödülüne layık görülen 36 firmayı kutladı. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, günün anısına Bakan Bayraktar'a el yapımı kılıç hediye etti. Çevreye duyarlı üretim yapan firmaların temsilcileri ödüllerini Başkan Altepe ve Bakan Bayraktar'ın elinden aldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara