Kurtulmuş: Süreç rotasında yürüyor
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, barış sürecinin yolunda gittiğini belirterek, 'Siyasetin vazifesi bu süreç içerisinde iyi bir siyaset dili kullanarak, bir an evvel Türkiye'de huzur ve barışın sağlanmasına katkıda bulunmaktır' dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-01 12:25:15
Kurtulmuş, barış süreciyle ilgili olarak İHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Sürecin yolunda gittiğini belirten Kurtulmuş, "Bu süreç içerisinde siyasetin üzerine düşen çokkonuşmak değildir. Türkiye'nin 30 küsur senedir devam eden bir terör belasıyla karşı karşıyayız. 30 bin insanımız terör dolayısıyla ölmüş. Türkiye'nin maalesef bir hesaba göre 400 milyar, bir hesaba göre 1 trilyon dolara yaklaşan büyük bir kaybı var. Bütün bunları ortadan kaldırmak için, Türkiye'de gerçekten terörün bitirilmesi için bir sürece girilmiştir. Siyasetin vazifesi, AK Parti, CHP'nin, MHP'nin, BDP'nin vazifesi bu süreç içerisinde iyi bir siyaset dili kullanarak, bir an evvel Türkiye'de huzur ve barışın sağlanmasına katkıda bulunmaktır. Ancak bu tür süreçlerde görüşmeyi devletin resmi görevlileri, kamu görevlileri yapar, ilgili istihbarat birimlerinin elemanları yapar" diye konuştu.
"Aslolan PKK'nın silah bırakmasıdır" diyen Kurtulmuş, şunları söyledi; "Silahı nasıl bırakacağı ve bu süreçlerde barışın nasıl sağlanacağı meselesi ise teknik bir konudur. Biz siyasetçiler olarak bu teknik konular üzerinde duramayız. Aslolan, bizim siyasi alandaki kararlılığı ortaya koymaktır. Teknik çalışmalar devam edecektir. Anayasa değişikliği, yasa değişikliği gibi şeyler gerekirse bu süreçte siyaset bunu yapar. Ama siyasetin daha çok üzerinde durması gereken üçüncü alan kamuoyu algısını doğru yönetmektir. Şu anda halkın çok büyük bir kısmı bu sürecin en kısa zamanda ve gerçekten büyük çoğunluğun kabul edeceği şekilde sürdürülmesi ve neticelendirmesi yönündedir" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, siyasetçilerin çok fazla bir polemik ve tartışmadan uzak durması gerektiğini de ifade ederek, "Öncelikle, 'biz gerçekten terörü bitirmek istiyor muyuz, istemiyor muyuz?' bunu sormalıyız. Kimisi bitirmek istiyor, kimisi bitirmek istiyor gibi görünerek bitirmek istemiyor olabilir. Kimse bu cevabı başkasına vermesin, herkes kendi içinde versin. Bu iş evvel siyasi bir iştir. Ama siyasi olmanın ötesinde önce insani iştir. Bu memleketin Türkleri ve Kürtleri tesadüfen bir araya gelmedik, zorla da bir arada bulunmuyoruz. Biz 1100 senedir bu topraklarda birlikte bulunuyoruz, kıyamete kadar da barış içinde birlikte yaşayacağız. Hepimiz Adem'in çocuklarıyız, hepimiz İbrahim'in milletindeniz, hepimiz Muhammed'in ümmetindeyiz. Aramıza sokulan bu fitneyi Allah'ın izniyle kaldırıp, bu ülkede kalıcı barışı temin edeceğiz. Bütün siyasetin de bu çerçevede sürece katkıda bulunmasını temenni ediyorum" dedi. (ajanslar)
Haber Ara