'2B arazileri 1980'den beri bütün hükümetlerin meselesiydi biz çözdük'

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 2B arazilerinin 1980 yılından itibaren bütün hükümetlerin çözmek istediği sorunların başında geldiğini belirterek, " Kimse çözemedi. Özellikle kadastro ve tescil işlemleri ile bu hak sahiplerinin belirlenmesi, bu işgal edilen alanların tespiti çalışmasının yapılması gerekiyordu. 3 yıl süren uzun bir çalışmanın sonunda bunları tespit ettik, kangren olmuş bir meseleyi Meclis'e getirerek çözdük." dedi.

Çeşitli açılış ve temel atma törenleri kapsamında Ordu'ya gelen Bakan Veysel Eroğlu, 2B arazileri ve HES'ler hakkında açıklamalarda bulundu. 2B ile ormanlık alanların azalmadığını, aksine arttığını söyleyen Bakan Eroğlu şunları söyledi:
"Orman vasfını kaybetmiş hazine arazileri ile ilgili problemi 1980'li yıllardan beri herkes çözmek istiyordu ama kimse çözememişti. Özellikle kadastro ve tescil işlemleri ile bu hak sahiplerinin belirlenmesi, bu işgal edilen alanların tespiti çalışmasının yapılması gerekiyordu. Bunlar yapılmamış ve biz üç yıl süren uzun bir çalışmanın sonunda bunları tespit ettik, kangren olmuş bir meseleyi çözmek için bir kanun tasarısı ile meclise sunduk. Yüce Meclis bunu kabul etti. Şimdi hak sahiplerine özellikle rayiç bedelinin yüz 70'i kadar, peşin öderse yüzde 20'de kadar tenzilatla toplam yüzde 56'sına kadar iniyor. Hatta taksiti daha da uzatmak için kanun tasarısı Meclis'e sevk edildi. Dolayısı ile vatandaşlara kolaylık gösteriyoruz."

2B kapsamındaki arazilerde 76 milyonun tamamının hakkı olduğuna dikkat çeken Bakan Veysel Eroğlu: "Neticede bunların vatandaşlara ücretsiz verilmesi söz konusu değil. İtiraz genelde şuna geliyor: bazı yerlerde 'rayiç bedeli çok yüksek' diye şikayetler geliyor. Ama rayiç bedellerini biz tespit etmiyoruz, komisyonlar tespit ediyor. Bunlarla ilgili bir itiraz varsa yeniden komisyona gönderilip düzeltme işlemleri yapılıyor. 2B alanları yaklaşık 410 bin hektar. En az bunun iki katı kadar ormanlık alan yeniden tesis edilecek. Dolayısıyla 2B ile ormanlık alanlarımız azalmıyor aksine artıyor." şeklinde konuştu.
Hidroelektrik santralleri(HES) olmadan elektrik ihtiyacının sağlıklı bir şekilde karşılanmasının mümkün olmadığını belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu: "HES'ler Türkiye'de teknik bir zaruriyetten kaynaklanıyor. Çünkü enerjide arz güvenliği olması lazım, enerji çeşitliliği, yerli kaynak ve temiz enerji olması lazım. HES bu anlamda hem yerli kaynak, yenilenebilir enerji, dünyada teşvik edilen bir kaynak. Dolayısı ile bizim burada söylemek istediğimiz şu; 'Hidroelektrik santralleri doğru yerlerde yapılsın, tabiatı tahrip etmesin, ayrıca derelerdeki özellikle canlı hayatın devamına imkan versin. Bu maksatla yeteri kadar cansuyu bırakılsın diye talimatımız var. Bunu takip ediyoruz." diye konuştu.

HES'lerde üretilen elektriğin yine Türkiye'de kullanıldığına dikkat çeken Bakan Eroğlu, HES kapsamında ormanlık alanlara tahribatın söz konusu olmadığını, bir ağaç kesiliyorsa beş ağacın dikildiğini söyledi. Eroğlu şu bilgileri verdi: "HES'lerle ilgili şu anda Karadeniz Bölgesi'nde ormandan alınan alan binde bir seviyesinde cüzi bir alan. Ama bu binde birlik alanda tahribat söz konusu ise mesela bir ağaç kesilmişse beş ağaç dikiliyor. Bir de HES'lerden önce ve sonra bu vadileri inceliyoruz ve çok daha güzel bir hale getireceğiz, bunun sözünü veriyoruz."