İçişleri Bakanı Güler:Çözüm sürecini şarta bağlayan anlayışı kabul edemeyiz

İçişleri Bakanı Muammer Güler, terör sorunun çözümüyle ilgili süreci şarta bağlayan, belli koşullarla bunu sınırlı gören anlayışı kabullenmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Güler, "Arkamızdaki toplumsal destek ve siyasi güç Türkiye'nin bu süreçte sorunu çözmesi için çok önemli bir fırsattır. Bunu herkesin iyi değerlendirmesi lazım. Bu anlamda biz elimizi değil, gövdemizi de taşın altına koyduk. Herkesten de benzer davranışları bekliyoruz." dedi.

Güler, çeşitli temaslarda bulunmak üzere daha önce Valilik görevi de yaptığı Gaziantep'e geldi. İlk olarak Gaziantep Valisi Erdal Ata'yı ziyaret eden Güler, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın, Öcalan'ın heyet gelmezse önerisini sunmaktan vazgeçeceği yönündeki mesajlarına ilişkin bir soruyu cevaplandıran Güler, "Çözüm sürecini şarta bağlayan, belli koşullarla bunu sınırlı gören anlayışı kabullenmemiz mümkün değil. Herkes bu süreçte sorumluluk anlayışıyla, katkı sunacak bir anlayış içinde olmalı. Bunu sadece bir tarafa yükleyerek, bunun dışında kimse kendisini tutamaz. Ben bütün bunları süreç içerisinde, herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiği şeklinde cevaplıyorum. Eylemleriyle, söylemleriyle herkes bu sürece katkıda bulunmalı. Sayın Başbakanımız ifade etmiştir. Bu bir turnusoldur. Herkesin samimiyeti ortaya çıkacaktır. Bunu çözecek irade AK Parti iradesidir. Bunu çözecek irade sayın Başbakan'ın iradesidir, bu konudaki azmidir, kararlılığıdır. Arkamızdaki toplumsal destek ve siyasi güç Türkiye'nin bu süreçte sorunu çözmesi için çok önemli bir fırsattır. Bunu herkesin iyi değerlendirmesi lazım. Bu anlamda biz elimizi değil, gövdemizi de taşın altına koyduk. Herkesten de benzer davranışları bekliyoruz. Şarta bağlayan veya geciktirme bahaneleriyle bu iş olmaz. Herkes samimiyetini koysun. Ben kimseyi de bu konuda suçlamıyorum. Biz bu süreçte söylenenlere değil, yapılanlara ve gelinen noktaya bakarak haritamızı belirleyeceğiz. O anlamda yine de ben herkesin samimi katkılarının devam etmesi gerektiğini söylüyorum." diye konuştu.

"HERKES TERÖR SORUNUN ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA HEMFİKİR"

Demirtaş'ın çözüm süreciyle ilgili yapılan anket çalışmalarının eleştirmesiyle ilgili bir soruyu da cevaplandıran Güler, "Biz bir merkez partisi olarak Türkiye'de yüzde 50 oy alma başarısı gösteren ve cumhuriyet tarihindeki siyasi partiler içerisinde 3 dönem trendini yükselerek götüren tek siyasi partiyiz. Biz halkın algısını çok iyi ölçüyoruz. Çözüm sürecinde bütün herkesin, bu sorunun artık Türkiye'nin mutlaka çözmesi gereken bir sorun olduğunu düşündüğünü de biliyoruz. Bölge halkı başta olmak üzere ki ben o bölgenin temsilcisiyim. Mardin milletvekiliyim. Artık herkes bu sorunun çözümü konusunda hemfikir. Bu toplumsal desteği heba etmemeliyiz. Böylesine bir algı bizim bu sorunu çözmemiz için de en büyük desteğimizdir. Bu konuda çabalarımız sürecek." açıklamasını yaptı.

"SİNOP'TA KİMİN İHMALİ VARSA TESPİT EDİLECEK"

Sinop'ta yaşanan olaylarla ilgili son durumu da paylaşan Güler, şunları söyledi: "Bizim genel prensibimiz şudur. Sayın Başbakanımız da ifade etti. Hangi partiye mensup olursa olsun, hangi görüşte olursa olsun her milletvekili Türkiye'nin her bölgesinde, sadece Karadeniz'de değil, siyasi faaliyetlerini özgürce sürdürebilmelidir. Herkes birbirinin varlığına tahammül etmelidir. Saldırganca davranışlar zaten hukuken suç niteliğindedir. Bizim karşılıklı tahammülü ön plana çıkaran yaklaşımlara ihtiyacımız var. Bu nedenle de bir suç varsa ortada elbette devletin milletvekilleri başta olmak üzere herkesin can ve mal emniyetini sağlama yükümlülüğü vardır. Bunu elbette sağlayacağız. Sinop'ta meydana gelen olaylarla ilgili olarak müfettiş arkadaşlarımız gerekli tespitleri yapıyorlar. Kimin nerede ihmali varsa onlar tespit edilecek. Kanuni gereği de yapılacak. Orada bulunanlarla ilgili olarak zaten sosyal medyada ve diğer basın ve televizyonlarda yer alan görüntülerde de elbette belli tespitler var. Biz bu karşılıklı suçlamalarla da bir yere varamayız. Vakit kaybedemeyiz. Ama sorunun gerçeğine inmek ve çareleri ona göre almak durumundayız. Ben Türkiye'nin normalleşmeye devam edeceğine inanıyorum."