55 ilde rehabilitasyon merkezleri denetlendi, 15'inde ihmal tespit edildi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 15 günde 55 ildeki rehabilitasyon merkezlerinde denetleme yaptıklarını söyledi. Şahin, denetleme sonucunda 15 ildeki merkezlerin verilen desteğe rağmen, gerekeni yapmadığının ortaya çıktığını kaydetti.

Sakarya Valiliği'ni ziyaret eden Şahin, polis mangasını selamlayarak anı defterini imzaladı. Şahin, valilik makamında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Şahin, 14 bin evlatlarının bulunduğunu belirterek, "Bu evlatlarımızın bir taraftan fiziksel şartlarını iyileştiriyoruz, bir taraftan akademik başarılarını. Bu kurumlardan ayrıldıktan sonra devlete, millete faydalı insanlar olarak yetiştirmek için büyük gayret içerisindeyiz." dedi.

Şahin, bunun için yeni modeller üzerinde çalıştıklarının altını çizerek, şöyle devam etti: "10 yıl içerisinde bütçe olarak bakanlığımız çok güçlü bakanlığa dönüştü. Biz çocuklarımızın koğuş sisteminden çıkması, sevgi evleri ve çocuk evlerine geçmesini çok hızlı bir şekilde tamamlayacağız. 14 bin evladımızın 3 binini sevgi evlerine, 3 binini çocuk evlerine yerleştirdik. Adresimiz var. Komşularımız var. Yeni modelde çok mutlu ve huzurlu olduklarını görüyoruz. Çocukların bakışının değiştiğini görüyoruz. Aile sıcaklığını, yuva sıcaklığını, şefkat çatısını çoğaltmamız gerekiyor. Gönül Elçileri Projesi'ni hayata geçirdik. Çok hızlı büyüyor. 81 ilde hayırda bir yarış var. Bu mesuliyet yalnızca bir devletin, bir başbakanın, bir bakanın mesuliyeti değil. İnsanlığa ve topluma ait bir sorumluluk. Bize ait bir değer. Gönül elçiliği projemizi daha güçlendiriyoruz. Koruyucu aile bunun ilk aşaması. Her altı 6 ayda bir konu başlığı adı altında toplumun her kesimini, 74 milyonun seferberliğini önemsiyoruz. Koruyucu aile sisteminde bu yıla kadar bin 300 koruyucu ailemiz vardı. Yaptığımız kampanya ile 1,5 ayda bin 100 talep geldi. Bu taleplerin hepsini inceliyoruz. Doğru talepler mi? Çocuklarla ailelerin uyumu önemli. Verilecek ailenin uygun olup olmadığı bizim sosyal çalışmacı arkadaşlarımız tarafından inceleniyor, her yönden ekonomik, sosyal analiz yapılıyor. Uygun görülürse yerleştiriliyor. Şu ana kadar 146 çocuğumuz bu kampanya ile ailelerine kavuştu. Bu bakımdan bizim için çok önemli proje. Bu yılın sonunda da büyük bir başarı bekliyoruz."

Bakan Şahin, insan odaklı bir çalışma alanlarının bulunduğunu dile getirerek, "Bizim merhameti, şefkati, insanlığı öne çıkarmamız gerekiyor ki yaşadığımız birçok sorunun temelinde bunlar var. Çözüm de burada. Sevgiyi, kardeşliği, barışı çoğaltmamız gerekiyor. Bugün başlattığımız ve çözüm süreci dediğimiz sürecinde temelinde bu var. Sevgiyi çoğalttığımız zaman, empatiyi ve hoşgörüyü artırdığımız zaman, bu da bizim bakanlığımızın ana damarı, üzerimizde böyle bir sorumluluk da var, emanet de var." ifadelerini kullandı.

Bakan Şahin, şiddeti önleme merkezlerine değinerek, şunları kaydetti: "14 merkez il diye başladık. Şu anda model pilot çalışıyor. Şu anda Ankara ve İstanbul en önemli modellerden bir tanesi. Dünyada da model olacak. 7 gün 24 saat çalışan bir sistem. Ankara'daki sistemi çok güçlü bir şekilde çalıştırıyoruz. Bu çift taraflı bir mücadele. Bir taraftan da mağduru koruyoruz. 4 aylık analizler yaptığımız zaman, neden bunun uygulandığı ile ilgili gelen müracaatların istatistiklerine baktığınız zaman karşımıza alkolle mücadele çıkıyor. Beraberinde uyuşturucu ile mücadele çıkıyor. Bunların AMATEM bağlantılarını daha güçlü kurmamız gerekiyor. Son 4 aydaki istatistiklerde de silahlanma ile mücadele öne çıkıyor. Eşine şiddet uygulayan 14 bin kişinin taşıma ve bulundurma ruhsatlı silahına el konuldu. Kadına şiddet spesifik bir alan gibi gözüküyor, ama nedenlerine indiğiniz zaman, koruyucu tedbirlerine baktığınız zaman, topluma bakan bütün sorunları içinde barındıran bir alan. Çok değişkeni olan, çok boyutlu bir alan."

REHABİLİTASYON MERKEZLERİNDE TEBDİLİ KIYAFET UYGULAMASI

Şahin, engelliler ile ilgili son 10 yılda hukuku olmayan, adı olmayan bir grubun kalkınması için hamle yaptıklarını anlattı. Şahin, bakanlık olarak çok yüksek bütçeler ayırdıklarını ifade ederek, şunları söyledi: "Sosyal politikalar alanı son 10 yılda 1.3 milyar TL'den 20 milyar TL'ye ulaşmış. Ayırdığın parayı hizmet ettiğin insanların yaşam kalitesini artırmaya yönelik kullanmak zorundasın. Bu da denetlemeyle oluyor. Hem verimliliği artıracaksın hem de parayı nasıl kullanacağını, oradaki iyiyle kötüyü, iyi çalışanla bu işi yapamayanları ayırman gerekiyor. Bu da iyi bir denetim sistemiyle alakalı. Özellikle kendimize bağlı olan rehabilitasyon merkezleri ile özel rehabilitasyon merkezlerinde Türkiye genelinde, yaklaşık 15 gün içinde 55 ilde 150 denetleme yaptık. 15 ilde ihmal tespit ettik. Verilen mali desteğe rağmen; bakın her engelli için iki asgari ücret veriliyor, çok ciddi bir mali destek var, ama verilen parayı engellinin hizmetinde yeterince kullanmadığı, sağlıklı şartlarda engellimize hizmet etmediği, rehabilite edemediği tespit edildi. Levhada rehabilitasyon merkezi yazıyor, ama onun için yeterli kadroyu ayırmadığını, fiziki şartları oluşturmadığını gördük. Valiliklerimize o illerle ilgili kapatma talimatımız oldu. Valiliklere durum nedir dedik. Onların takibini yapıyoruz. 15 ilimizle bunu yaparken buradaki ölçümüz ne? İstediğimiz kaliteli hizmete nasıl kavuşacağız? Bu, rutin denetimlerle de olmuyor. Çünkü rutin denetimlerle olduğu zaman insanlar oraya gelineceğini biliyor ve ona göre şartları dizayn edebiliyor. Arkadaşlar, ekstra bir denetime ihtiyaç kalmadan sistemin kendi iç kontrolünü yapalım. Mantık odur. Tebdili kıyafet diyerek farklı bir anlam yüklememek lazım. Bunun arkasındayız. İyi yapanı ödüllendireceğiz. Bunu hak etmeyenleri de kapatacağız. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakamayız."