Dolar

34,9468

Euro

36,7297

Altın

2.983,19

Bist

10.125,46

Türkiye'nin sınırlarını aşan çözüm süreci

Çözüm süreciyle ilgili yaşananlar ve bilinmeyenler Açı'da konuşuldu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-22 10:23:07

Türkiye'nin sınırlarını aşan çözüm süreci
TIMETURK / Haber Merkezi

TRT Haber’de yayınlanan Açı programında çözüm süreci konuşuldu. Sunuculuğunu Faruk Bilgin’in yaptığı programın konukları Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner ve Marmara Üniversitesinden Prof. Dr. Talip Küçükcan’dı.

Kimse süreci bozan taraf olmak istemiyor

Çözüm süreciyle ilgili Laçiner, “İmralı süreci devam ettiriliyor. Çok ciddi bir ümit oluştu. Her kesimden çok sıcak mesajlar ortaya çıkıyor. İyimserlik havanın etkisiyle hem BDP hem PKK bunu bozan taraf olmak istemiyor. Birçok insanın bu devam etsin diye samimi arzusu da mevcut.

İmralı sürecine BDP’ nin eklenmesi şart. Daha zor olanı bu işin içerisinde PKK’ nın belli kanatlarının da dahil olması. Kandil’de bunlardan biri. PKK sadece Kandilden ibaret değil. Avrupa’yı da işin içine sokmaya çalışıyor devlet. Paris’teki saldırı, Amerika elçiliğine yapılan saldırı bunun göstergesi.

Paris'teki cinayetleri kim yaptı?

Faruk Bilgin'in, Paris cinayetlerini yapanların bilinmemesininbu cinayetlerin amacına ulaştığını mı gösteriyor? sorusuna, Laçiner'in cevabı şöyle oldu:

“Amacına ulaşmadı. Ancak korkuyu arttırdı. Bu iş sadece İmralı’yla sınırlı kalacak bir iş değil. Şuanda şanslı günlerdeyiz. Daha kolay bir kısmındayız. Sürecin başında olduğumuz için bazı zorluklar yaşıyoruz. Bunlar temel atma zorlukları. Kış ayları şanslı aylar. Örgütün eylem yapmaması açısından çok uygun bir ortam var. Otlar yeşermeye başlayınca örgütün eylem yapabileceği ortamlar ortaya çıkıyor. Birilerinin eylem yapmak için sabırsızlandığını hepimiz biliyoruz. Öcalan da devlette biliyor. Sağda solda bombalar patlamaya başlarsa, Paris cinayetini kimin yaptığı bulunmazsa bir sürü bilinmeyen birsürü karanlık güç ortasında yürümeye başlayacaksınız. Bunu yürütmek çok zor.”

“Cinayetleri kimin yaptığı öğrenilmiş midir?”

Cinayetleri kimin yaptığı konusunda Laçiner, “Herkesin ortak kanaati Fransa istihbaratının bunu bildiği yönünde. Eğer Fransız istihbaratı bunu biliyorsa alman, İngiliz ve Amerikalılarla birlikte çalışıyorlar. Dolayısıyla batının bildiği bir şey bu. Ancak Türkiye bunu biliyor mu, bunu bilemem.” yorumunu yaptı.

Kürt meselesi Türkiye'nin sınırlarını aştı

“Paris cinayetini işleyenin kim olduğunu ortaya çıkarmak önemli mi?” sorulardan biriydi.

Prof. Dr. Talip Küçükcan, “İngiltere’de bir gazetede bir sayfalık ilan çıktı. Bu ilana ya da çağrıya önemli entelektüeller Batı'da imza attı. Amaç bu sürecin devam etmesi. Bu bize şunu gösteriyor. Kürt meselesi Türkiye’nin sınırlarını aşmış bir mesele. Bunda bizim ihmallerimiz de var. Türkiye dışında bazı çevreler bununla ilgileniyor.

Yurt dışında doktora tezlerinin yapılması birçok üniversitede Kürtçe bölümler açılması Batı'nın bununla ilgilendiğini gösteriyor.

Türkiye'nin bu sorunu çözmesi istenmiyor

Prof. Dr. Talip Küçükcan açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Bu mesele Türkiye’nin ayak bağı. Bu mesele oldukça Türkiye Ortadoğu’da rol oynayamaz.

Türkiye bu meseleyi çözmesin diye birçok çevre etkili oluyor. Yurt dışındaki bazı çevreler bu süreçten rahatsız. İmralı'yla ilgili bir aylık süreç çok iyi yönetildi. Bu süreç devam etmezse ödenen bedellerin, ödenmeye devam edileceği görüldü.

Suriye’deki PYD ile Suriye Özgür Ordusu arasında bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmada Türkiye’nin önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye baskı oluşturmasaydı bu güçler bir araya gelemezdi. Bu güçlerin bu anlaşmasıyla üçüncü bir elin oraya girmesi engellenmiştir.

Seçilen isimler şüreç açısından olumlu

Küçükcan, İmralı’ya gidecek hetetteki isimlerle ilgili şunları söyledi:

“Bu seçilen isimler daha ılımlı. Siyasal köken olarak ta bakıldığında uzun yıllar kürt siyasetinde olmadıklarını görüyoruz. Bu isimler BDP’ nin sürece dahil edilmesi açısından önemli. Seçilen isimlerin ılımlı olası süreç açısından olumlu.

Terör en çok Doğu'yu etkiliyor

Terör en çok kimi etkiliyor sorusunun cevabı Diyarbakır’dır, Hakkari’dir, Yüksekova’dır. Bölgeyi yatırım yapılmayan bir yere dönüştürdü. Doğuyla ilgili şiddetin, yoksulluğun, işsizliğin hakim olduğu bir yer algısı oluştu. Bir zamanlar doğusunda memurluk yapmak sürgüne gönderilmek olarak algılandı. Devletin kurumları da bu duruma çözüm aramadı. Yatırımcılar güvenlik endişesinden dolayı yatırım yapmayınca bölge halkı zarar görecek. İnsanlar rasyonel insanlardır.

Yapılanlar taviz değil

Silahları gömmeye çalışmak taviz değildir. Geçmişin yükünden kurtulmak için cesur adımlar atılmalı. Bunlara Türkiye’nin dur demesi gerekiyordu ve girişimler başladı. Kızıltepe’de binlerce insan başbakanı dinlemeye gitti.


(TRTHABER)

SON VİDEO HABER

Suriyeliler teröristleri taşlayarak kovdu

Haber Ara