Bozdağ: Şartlı cümleler ne kadar çok kurulursa o kadar yanlış yapılır
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, İmralı'ya gidecek isimlerle ilgili "İstediğimiz isimler olmazsa dışarıdan destekleriz" açıklamasını, "Şartlı cümleler kurmak doğru değil." şeklinde eğerlendirdi. Bozdağ, "
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-18 11:43:39
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısı öncesi AK Parti Genel Merkezi'ne gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Bozdağ'a, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mardin ziyaretinde gündeme getirdiği Kürtçe hutbe konusu da soruldu. Bozdağ, TRT 6'da şu anda Kürtçe dini programlar, dini sohbetler yapıldığını ve Kürtçe mevlitler okunduğunu hatırlattı.
"KÜRTÇE HUTBE KONUSUNDA HASSASİYET VAR"
Bozdağ, "Geçen sene içerisinde mübarek bir gecede de Kürtçe mevlit de okundu. Türkiye'de TRT 6 vasıtasıyla canlı olarak yayınlandı. Şu anda vatandaşlarımızın mahalli ihtiyaçları dikkate alınarak hutbeler irad ediliyor, vaazlar, sohbetler yapılıyor. Bu noktada bir hassasiyet var." diye ekledi.
Bunun dışında da Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklama çerçevesinde konuyu tekrar ele alıp değerlendireceklerini söyleyen Bozdağ, "Bu noktada yaptıklarımız var, yapılanlar var. Çünkü eğer cemaatin tamamı Türkçe bilmiyorsa orada görev yapan imam hatip onların dilini bilebiliyorsa, dini onların anlayacağı bir uslupla anlatması doğru olandır. Ama şu anda durum nedir, ne kadar yerde bu yapılıyor, yapılmıyor? Buna dair elimizde kesin veriler yok. Şu anda mahalli ihtiyaçlar dikkate alınarak din görevlileri hutbe ve vaazlarını veriyorlar." şeklinde konuştu.
Bekir Bozdağ'a ayrıca İmralı'ya gidecek BDP heyetindeki isimler konusunda da bir soru yöneltildi. Bozdağ, "Bu konuda kararı Adalet Bakanlığı verecek. Şu ana kadar Adalet Bakanlığı tarafından yapılmış açıklama yok. Adalet Bakanlığı kararını verdiği zaman kamuoyu ile de paylaşacaktır. Şu isim bu isim deme imkanım yok. Bu konu Adalet Bakanlığı'nın istişare ile vereceği kararla ortaya çıkacaktır. Henüz adalet bakanlığı bir karar ortaya koymadı." dedi.
"SÖYLEM DEĞİL EYLEMLERİYLE ORTAYA KOYMALARI LAZIM"
Sırrı Sakık'ın süreci baltalaması halinde PKK'nın yakasına yapışacaklarına dair açıklamasını değerlendirmesi de istenen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Şu anda bunu söylemekten öte eylemleriyle ve söylemleriyle ortaya koymaları lazım. Hep beraber göreceğiz." diye konuştu.
"YURT DIŞINDA DİL BİLMEDİĞİ İÇİN ÇOCUKLARI ELLERİNDEN ALINAN AİLELER VAR"
Yurt dışında yaşayan Türklerden sorumlu Başbakan Yardımcısı olan Bozdağ'a ayrıca Almanya'da bir eşcinsel aileye verilen Türk çocuğu Yunus'la ilgili soru da soruldu. Bozdağ, "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın zaman zaman çocukları, ilgili ülke hukukları çerçevesinde ellerinden alınıyor. Alınınca ya bakıcı ailelere veriliyor veyahut da Almanya'da gençlik daireleri dediğimiz, başka ülkelerde de başka isim altında devletin gözetim ve denetiminde bakımı ve yetiştirilmesi yapılan yerlere veriliyor. Ama uygulamada çok ciddi problemlerle karşılaşıyoruz. Özellikle sübjektif nedenlerle çocukların alındığına dair çok ciddi gelen bize bilgiler var. Bu bilgilerin üzerine gidiyoruz. İşte dil bilmediği için meramını anlatamadığı için alınan çocukların olduğunu dair bize bilgiler geliyor. Bütün bunları araştırıyoruz, araştırmaya özen gösteriyoruz. Sahip çıkıyoruz, çıkmaya da devam edeceğiz." dedi.
"YUNUS'LA İLGİLİ YENİ BİR SÜREÇ BAŞLATIYORUZ"
Yunus'la ilgili konunun da böyle bir konu olduğunu ve bu konuda ailenin bütün müracaatlarının olumlu cevaplanmadığını belirten Bozdağ, "Biz yeniden bir süreç başlatıyoruz. Hem hukuki yardımda bulunmak, ailenin çocuğunu oradan almak, aileye teslimini sağlamak, bu mümkün olmadığı takdirde ailenin onaylayacağı bir bakıcı aileye verilmesini temin etmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. Zira çocukların alındıkları ailenin sahip olduğu kültür ortamında yetiştirilmesi de son derece önemli. Eşcinsel olan, lezbiyen olan veya başka tür özellik taşıyan ailelere Türk aileleri çocuklarını vermek istemiyorlar. Bu konuda tavırları gayet açık ve net. Ancak onlar bizim insanlarımızın bu konudaki hassasiyetine saygı göstermiyorlar. Yargı yoluyla bu konudaki çalışmayı sürdürüyoruz. Umarız yakında Yunus'la ilgili de olumlu bir netice alırız." değerlendirmesinde bulundu.
"ÇOCUKLARI ALINAN AİLELERE HUKUKSAL DESTEK VERİYORUZ"
Çocukların, aileleri Türkçe bilmedikleri için mi alındığı yönünde tekrar bir soru yöneltilen Bekir Bozdağ, konuya şöyle açıklık getirdi: "Bazıları meramını Türkçe anlatamadığı için yanlış anlaşılmalar oluyor ve yanlış anlaşılmadan dolayı alınıyor. Örneğin çocuğun bir rahatsızlığı bir hastalığı var, o hastalıkla ilgili engelli bir durumu olan çocuklarla ilgili daha bunun nereden kaynaklandığını anlatamadan çocuğunu tedavi için hastaneye getiriyor. Tedavi sırasında kötü muameleden başka noktaya gidiyor. Çocuk engelli, aile evladına sahip çıkıyor, onu tedavi ettiriyor. Meramını anlatana kadar pek çok yola başvurmak durumunda kalıyor, pek çok sıkıntı yaşıyorlar. O yüzden bu noktada bir karşılıklı birbirimizi anlama noktasında sıkıntılarla karşı karşıyayız onları aşmak için de ilgili hükümetlerle görüşmeler yapıyoruz. Hem de hukuksal açıdan mücadele verilmesi noktasında gerekli çalışmalar yapılıyor. Biz hukuki yardım da yapıyoruz, destek de veriyoruz bu noktada. Bundan sonraki süreçlerde olumsuz sonuçların ortaya çıkmaması için gayret gösteriyoruz."
"HER ÜLKE İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILIYOR, RAPORLAR HAZIRLANIYOR"
Bu şekilde ailelerinden alınan kaç çocuk olduğu da sorulan Bozdağ, "Elimizde kesin bir veri yok bununla ilgili. Biz, bize intikal eden hadiselerle buna dair değerlendirmeler yapabiliyoruz. Ama henüz kesin net veriler yok. Bununla ilgili Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türkiye'de ve yurt dışında çalıştaylar yaptı. Şu anda da ülke çalışmaları yapıyorlar, raporlar hazırlanıyor. Bu raporlar ortaya çıktığında daha net verileri paylaşma imkanımız olacak. Raporlar çıkınca kamuoyu ile paylaşacağız." dedi.
"TÜRK AİLELERİ DE ARAŞTIRIYORUZ"
Bozdağ, bu konuda son olarak da şunları söyledi: "Tabi biz Türk aileleri de araştırıyoruz, her tarafı çok geniş kapsamlı bir inceleme yapılıyor. Bunun sonucuna göre hareket edeceğiz. Bütün alınmalara sübjektif dersek yanlış olur, haklı nedenlerle alınan çocuklar da var. Biz çocuklar aile yanından alınmasın demiyoruz ama sübjektif nedenlerle alınmasın kriterler objektif olsun uygulaması da objektif yapılsın. Çocuğun ailesinin onaylamadığı ailelere verilmesin. Çocuğun ailesinin mensup olduğu kültürel değerler ve hassasiyetler dikkate alınarak çocuğun yetiştirilmesi sağlansın. Bizim bu noktada dile getirdiğimiz hususlar bunlardır. Bu konudaki çalışmalar geniş kapsamlı bir şekilde ayrı ayrı yürütüyoruz."
SON VİDEO HABER
Haber Ara