Sevil Sevimli'nin Avukatı Aksu: Fatma Şahin ve Başbakan'da mı suçlu?
Fransa'nın Lyon 2 Üniversitesi'nde eğitim görürken, öğrenci değişim programıyla geldiği Eskişehir'de DHKP-C operasyonunda tutuklanan ve 3 ay sonra tahliye edilen Sevil Sevimli'nin 5 arkadaşıyla birlikte yargılandığı davanın duruşması bugün yapılıyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-15 16:31:31
"Bu durum da Bakan Şahin de, Başbakan'da mı suç işledi?" diye sordu.
Bursa Bölge 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Cumhuriyet Savcısı'nın esas hakkında verdiği mütalaasında 21 yıl hapis cezasına çarptırılmasını istediği Sevil Sevimli'nin avukatı İnayet Aksu, "Sevil'in Mahir Çayan'ın mezarını ziyaret etmesi, Ali Yıldız isimli örgüt üyesinin cenaze törenine katılması dosyaya girdi. Sayın Başbakan Erdoğan'ın Balyoz hükümlüsü generali ziyaret etmesini de mi suç olarak göreceğiz?" açıklaması dikkat çekti.
Sevil Sevimli, 9 Mayıs 2012'de Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin düzenlediği DHKP-C operasyonunda Seren Özçelik, Mustafa Erdal Harman, Kezban Yıldırım, Ceren Cevahir ve Burcu Akın ile birlikte gözaltına alınmıştı. Tutuklanan Sevimli, 3. Yargı Paketi kapsamında mahkemenin verdiği kararla 7 Ağustos 2012'de tahliye edildi. Soruşturma dosyası, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından Bursa'da yeni kurulan Bölge Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Sevil Sevimli, hazırlanan iddianame kapsamında yeni mahkemenin yargılayacağı ilk sanık olarak geçtiğimiz eylül ayında hakim karşısına çıktı.
Duruşma öncesi gazetecilere açıklama yapan Sevil Sevimli'nin avukatı İnayet Aksu, kararın mahkemenin vereceği bir tasarruf olduğunu belirterek, "Mahkemenin vereceği bir karar. Beraat da çıkabilir. Biz onun çıkmasını istiyoruz. Eylemlerin tümü yasal zaten. Savcı da mütalaasında bunu belirten bir paragraf eklemek zorunda kalmış. Yasal eylemlerle yasa dışı şeyler yapıldığına dair tuhaf bir mantık yürütmüş. Çünkü yargılanma boyunca yasadışı hiçbir şeye rastlanmadı. Ne bir suç ne de bir örgütsel doküman. Bunların hiçbirisi yoktu. 4. Yargı Paketi'nin olası durumu var. Zaten bizim düşündüğümüz gibi bir yasa çıkmaya başladı. Şiddet içermeyen eylemler örgüt üyeliği kapsamından düşürülecek. Sevil'in durumu tümüyle buna uyuyor. Mahkemenin eli kulağında olan bu yasal düzenlemeyi de göz önünde bulundurması gerekiyor." dedi.
ANNESİ RAHATSIZ OLDUĞU İÇİN KATILAMADI
Müvekkili Sevil Sevimli'nin Adana'da bulunan annesinin rahatsızlığı sebebiyle duruşmaya katılamadığını belirten Aksu şunları söyledi: "Sevil bugünkü duruşmaya katılmayı çok istiyordu. Ancak annesinin ağır bir hastalığı dolayısıyla gelemedi. Aslında programı vardı bugün gelecekti. Son anda iptal etmek zorunda kaldı. Sevil'in burada olmaması kararın açıklanmasına engel değil. Zaten yasal olarak da burada olma zorunluluğu yoktu."
Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Herve Magro ve çok sayıda Fransız gazeteci davayı yakından takip etti. Diğer sanıkların katılmadığı duruşmada Seren Özçelik, Mustafa Erdal Harman, Kezban Yıldırım ve Burcu Akın'ın avukatı, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Yönetim Kurulu üyesi Engin Gökoğlu, "Davaya bakan avukat arkadaşlarım ve ÇHD Genel Başkanı ve iş ortağım da geçtiğimiz duruşmadan iki gün sonra tutuklandı. Ben de şehir dışından geldim. Savunma yapmak için kısa süre istiyorum." dedi.
"BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN ZİYARETİNE NE DİYECEĞİZ?"
Duruşmada uzun bir savunma yapan Sevil Sevimli'nin Avukatı İnayet Aksu, Ali Yıldız'ın cenaze törenine katılmasını ilginç bir örnekle değerlendirdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in Yıldız'ın ailesine taziye ziyareti yaptığını hatırlatan Avukat Aksu şunları kaydetti: "Sevil, Ali Yıldız'ın cenazesine katıldığı için suçlanmış. Ancak Ali Yıldız'ın kemiklerinin bulunması için kampanya yapıldı. Devlet Bakanı Fatma Şahin de Ali Yıldız'ın kardeşini ziyaret etti. Öpüştü ve ağladı. O zaman Fatma Şahin'e de aynı suçu işlemiştir. Geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 'Balyoz' davası sanıklarından bir generali hastanede ziyaret etmiştir. Şimdi biz buna suçlu mu, suçluyu övmek mi diyeceğiz. Bu ziyaret, suçluyu övmek mi örgüt propagandası yapmak mı? Ayrıca, gündemde olan 4. Yargı paketini de mahkeme heyetinin dikkate almasını istiyoruz."
"SEVİL YALNIZCA TİPİK BİR SOLCU ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİDİR"
Sevil Sevimli'nin üzerine atılı eylemlerin hiçbirisinin suç unsuru içermediğini savunan Aksu, "Bu eylemler insanların gündelik yaşamını ve devlet işleyişini engellememiştir. Molotof, entrika, kod isim yok. Yalnızca gündüz vakti yapılmış şeyler var. Sevil yalnızca tipik bir solcu üniversite öğrencisidir. Örgütler böyle çalışmazlar silahla, bombayla çalışırlar. Sevil nasıl bir örgüte üye olabilir? Burada örgütün maddi evreleriyle, manevi evreleri arasında Çin Seddi kadar fark vardır. Bu eylemlerin tümü, son zamanlarda özellikle de üniversitelerde artan solcu, tipik komünist öğrenci profilleridir. Beraat hükmü Sevil ve arkadaşları için kaçınılmazdır." diye konuştu.
4. Yargı Paketi'nin de şiddet içermeyen propagandaların suç sayılmayacağı şekilde bir düzenlemeye gidildiğini, bu durumun da sanıkların lehine olabileceği için değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Aksu, sözlrini şöyle sürdürdü: "O, delilleri karartacak biri değil. Gayet saf ve naif biri. Onun yurt dışı çıkış yasağının kaldırılarak bunun yerine yüklü bir parasal güvence ya da her ay Türkiye'deki adli makamlara imza atması şeklinde koruma tedbirlerinden birinin uygulanmasını istiyoruz. Çünkü eğitim hakkı için bu şart."
Mahkeme Engin Gökoğlu'nun dört sanığın savunmasını yapması için duruşmaya bir saat ara verdi.
Haber Ara