Davutoğlu: Suriye'de siyasi sorumluluğun vebali BM'nin üzerinedir

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili, "Siyasi sorumluluğun vebali, hala Suriye krizine, 70 bin insanın ölmesine rağmen, aynı Bosna'da olduğu gibi karar alamayan BM Güvenlik Konseyi'nin üzerindedir. Bu vebali dolayısı ile eminim bir gün bir başka BM Genel Sekreteri, Humus sokaklarına inecek ve Suriye halkından özür dileyecek." dedi.

        Ahmet Davutoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyon Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Ortadoğu'da yeni donmuş krizlere izin vermemek gerektiğini belirtti.

        Davutoğlu, "Krizin uzaması riski artırır. İç savaş tirendi gösteren bir krize uluslar arası hukuk içinde erken müdahale edildiğinde BM Güvenlik Konseyi üzerinden, zaten BM Güvenlik Konseyi'nin varlık sebebi de budur. Ancak o dönemde Bosna'da harekete geçemediği için 3 yıl kadın, çoluk-çocuk katledildi. On binlerce kadına tecavüz edildi. 300 bine yakın insan öldürüldü. Şimdi ondan sanki ders almamışız gibi Ortadoğu'daki dönüşümler konusunda da BM Güvelik Konseyi aynı atalet içinde. Uluslararası toplum yeterli tepkiyi veremediği için insanlar Türkiye'ye yöneliyorlar. Bütün sorumluluğu Türkiye'nin alması bekleniyor. Biz insani sorumluluğu alırız. Ama bilinsin ki siyasi sorumluluğun vebali, hala Suriye krizine, 70 bin insanın ölmesine rağmen, aynı Bosna'da olduğu gibi karar alamayan BM Güvenlik Konseyi'nin üzerindedir. Bu vebali dolayısı ile eminim bir gün bir başka BM Genel Sekreteri, Humus sokaklarına inecek ve Suriye halkından özür dileyecek. Eminim, bugün nasıl Bosna'ya başımız dik gidiyoruz, Saraybosna'ya indiğimizde vaktinde onlara sahip çıkmış olan bir milletin temsilcisi olarak karşılanıyoruz, Ortadoğu sokaklarında da öyle karşılanacağız." diye konuştu.

        AB'nin kendi iç ekonomik krizi ile uğraştığını aktaran Davutoğlu, "Ortadoğu veya Akdeniz'deki krize bırakın yeni demokrasilerin finansörü olmayı, etkin müdahale edecek durumda görünmüyor." dedi. Davutoğlu, büyük bir demokratik değişim süreci geçiren Mısır'a mali katkı sağlayan 2-3 ülke bulunduğunu, açıkça destek veren tek ülkenin ise Türkiye olduğunu söyledi.