Şandır: Suriye'deki Türkmenlerin kaderi Kerkük gibi olmamalı

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Suriye'de 3,5 milyon Türkmen yaşadığını belirterek, buradaki Türkmenlerin kaderinin Kerkük'teki Türkmenlerin kaderi gibi olmaması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Suphi Saatçi de Irak Türkmenlerine Türkiye'nin sahip çıkmadığını savundu.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür ve Kongre Merkezi'nde, 'Ortadoğu'da Dengeler Değişirken Kuzey Irak ve Suriye'de Türkmenler' konulu panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Mimar Sinan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Suphi Saatçi ve MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır katıldı.

Kendisi de bir Türkmen olan Saatçi, yaptığı konuşmada, Irak'ta 2,5 milyon Türkmen yaşadığını belirterek, Türkiye'nin kendilerine sahip çıkmadığını belirtti. Bugün Türkmenlerin yaşadığı sıkıntıyı herkesin bildiğini ama Türkiye'nin bu konuda büyük bir suskunluk içinde olduğunu vurgulayan Saatçi, şunları kaydetti: "Sayın Erdoğan, Irak'a gitti, çok güzel bir harekette bulundu. Bağdat'a gitti, Necef'e gitti. Erbil'e gitti ama Kerkük'e gelmedi. Türkmenler, Erdoğan'a dargın diye açıklamalarda bulunduk. Bağdat'a gitti, Sünni Arapların gönlünü aldı, Necef'e gitti Şii Arapların gönlünü aldı, Erbil'e gitti, Kürt kardeşlerimizin gönlünü aldı. Bir de gariban Türkmenler var, oraya 5 dakika uğrasan ne olur. Danışmanlar mı bilgi vermediler, bilmiyorum. Bu danışmanlar gömleğine, kravatına, gömleğinin çizgisine bile karışır. Bu kadar milli bir konuya neden müdahil olmazlar, bunu anlamak zor."

Türkmenlerin, bin senedir o bölgede yaşadığını dile getiren Saatçi, "Canları sağ olsun ama bir gün mutlaka gelecekler. Burası herhangi bir yer değil, burada binlerce insan sizin yolunuza ölmekte and içmiş. Bu güvenlik kuşağını niye ihmal ediyorsun. Oradaki 2,5 milyon Türkmen olarak şöyle deriz; '2,5 milyon Türkmen Türkiye'ye kurban olsun, onun kılına zarar gemlesin. Bu derece sana bağlı olan bir toprak, senin olan bir toprak neden sana bu kadar uzak olsun. Neden eşit mesafede değilsin. Arap kadar, Şii kadar, Sünni kadar, Kürt kadar, Yezidi kadar bana da eşit mesafe ya. Başka bir şey istemiyoruz. Bunu istemez tabi hakkımız diye düşünüyorum. Bu topraklarda petrol olduğu için bizim elimizden alınmıştır. Bir kere bunu anlayın." diye konuştu.

"BU TOPRAK ÜZERİNDE HERKES KAVGA EDİYOR TÜRKİYE YOK"

Bugün bu topraklar üzerinde herkesin kavga ettiğini, ancak bu kavgada Türkiye'nin yer almadığını ifade eden Saatçi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkesin orada gözü var, Türkiye hariç. Sanki kendisini hiç ilgilendirmeyen bir husus. Sahibi kendisi, Nasrettin Hoca'nın dediği gibi; 'Kavga yorganımın üzerinde olmuş, benim haberim yok'. Sen kendi elinden, zorla, haksızlıkla alınan bu toprakları bir kez etüt et. Bölgeyi yanlış okuma, yanlış değerlendirme her zaman tehlikelidir. Biz bu topraklarda kardeşiz. Mezhep kavgasının bize büyük zararı olduğunu bilmemiz lazım. Bu konuda taraf olmamızın doğru olmayacağını düşünüyorum. Türkmenlerin daha rahat bir döneme girmeleri için Türkiye'nin mutlaka bu coğrafyaya müdahil olması gerektiğini düşünüyoruz. Bölgeye, Türkiye'nin sahip çıkmasını bekliyoruz."

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise konuşmasında, geçen yüzyılın ilk çeyreğinde olduğu gibi bu yüzyılın ilk çeyreğinde de küresel güçlerin bölgeyi yeniden tanzim etmeye çalıştığını anlattı. Bu kadar stratejik değeri olan bu coğrafyaya hükmedebilmek için küresel güçlerin projelerini bu coğrafya üzerinde yaptıklarına dikkat çeken Şandır, "Büyük Ortadoğu Projesi'nin anlamı budur. Suriye, Orta Doğu bölgesinin kilit taşıdır. Suriye'de yaşananlar bugün zaman ve mekan açısından bakıldığında, Suriye'nin meselesi değildir. Suriye'de yaşananlar, küresel güçlerin, küresel projelerinin çarpışmasıdır. Burda ABD-Rusya çarpışmaktadır. Eski küresel güç merkezleri ile yeni küresel güç merkezleri adayları çarpışmaktadır. Bir yanda Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan yeni küresel güç adayları ile eski küresel güç adayları, ABD ile Avrupa'nın çıkarları çatışmaktadır. Bu coğrafyada Müslümanı Müslüman kırdırarak, bu coğrafyayı kontrol altında tutmak isteyen küresel güçlere taşeronluk yapan bir Türkiye, en azından Türklüğe hakaret etmiştir. Bu hükümetin Suriye ve Ortadoğu politikalarında temel yanlışlık budur. Bu coğrafyanın her meselesinden biz sorumlu olmalıyız. ABD'nin ya da başka bir küresel gücün desteğinde böyle yapılması yanlıştır." şeklinde konuştu.

"MÜSLÜMANLARA BİRBİRLERİNİ BOĞAZLATIYORLAR"

Bugün Irak'ta Sünni'nin, Şii'nin Kürt'ün birbirini boğazladığına işaret eden Şandır, konuşmasına şöyle devam etti: "Suriye'de de Irak'ta olduğu gibi yapmak istiyorlar. Bu ülkeyi de iş savaşla birlik içinde yaşanamaz hale getirmek istiyorlar. Suriye'de bugün en büyük mağduriyeti iki arada kalan Türkmenler yaşamaktadır. Suriye tanzim edildiğinde, paylaşıldığında Kerkük'teki Türkmenlerde olduğu gibi aynı sorunları yaşayacak ve Türkmenlerin adı olmayacak. Bu gün Kerkük'te Türkmenlerin yaşadığı kaderi yaşayacaklar. Suriye'de Humus deyince akla Türk gelir. Bugün Humus'ta Türküm bile diyemeyen can güvenliği olmayan insanlar yaşıyor."

"SURİYE'DEKİ SÜREÇ TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK"

Türkiye'nin geleceğini belirleyen bir süreçten geçtiklerini savunan Şandır, Suriye'deki olayların bu sebeple geciktirildiğini, küresel güçlerin Türkiye'yi bölmek istediğini ifade etti. Şandır, "Suriye'deki olayların uzamasının tek sebebi var. Bu, Arap Baharı'ysa diğer ülkelerde çok kısa sürdü. Libya'da şahin olan, NATO'yu gönderenler nerde şimdi. ABD ve Avrupa, Türkiye cıscıbıldak ortada kaldı. Ne ABD ne Avrupa destekliyor. Kendisi de giremiyor, insanımız ölüyor, uçağımız düşüyor, gıkımızı bile çıkaramaz hale geldik. Niye bu kadar uzun sürüyor biliyor musunuz, Türkiye'yi değiştirmek, Türkiye'yi dönüştürmek, Türkiye'nin kurucu hukukunu değiştirerek, bir başka yapıya evirmek isteyen küresel güçler yani dün Sevr'i uygulamayan küresel güçler, Suriye üzerinden Türkiye'nin dönüşümünü tamamlamaya çalışıyorlar. Türkiye'de dönüşüm tamamlanıncaya kadar Suriye'deki bu olaylar devam edecek." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin, milli mücadele sonrası kurulmuş bir milli ülke olduğunu dile getiren Şandır, "Milletinin adı Türk milletidir. Bu millet, bu topraklarda yaşayan halkın adıdır. Bu devlete vatandaşlık bağıyla bağlananların adıdır. Şimdi bizim içimize bin yıldır beraber yaşadığımız kendi kardeşimizle ayırıp bir Kürt milleti yaratmaya çalışıyorlar. Eğer böyle bir devlet yaratılırsa bunun devletini vermek mecburiyetindesiniz. Dün Sevr ile Güneydoğu Anadolu'da bir Kürt devleti kuramayan İngilizler, şimdi Başbakan'ın ifadesiyle siyaset üreterek bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Geçmişten ders almalıyız." dedi.