Nişanlısının kına gecesi için vize isteyen Türk'e bile çile çektiriliyor

Almanya'nın Türklere uyguladığı vize zorluklarının ardı arkası kesilmiyor. Fuara yetişemeyen işadamları, konsere gelemeyen sanatçılar, paneli kaçıran bilim adamları, yanan uçak biletleri, kaçan müşteriler, ertelenen konserler, konferanslar birbirini izliyor. Turist olarak birkaç günlüğüne Almanya'ya gelip çocuğunun sünnet düğününe, kızının, hatta eşinin kına gecesine gelmek isteyen binlerce normal vatandaşın işi çok daha zor.

Türk vatandaşları için Alman vizesi büyük bir çile halini aldı. Özellikle de turist olarak gelmek isteyenler için. Çünkü onların arkasında Alman Konsolosluğu'nu ikna edecek ne bir sanayi ve ticaret odası, ne bir fuar yetkilisi ne de bir üniversite rektörü var. İyice sürüncemeye bırakılan vize işlemlerinin nihayet retle son bulmasındaki bildik gerekçe ise şu: "Devlet topraklarından ayrılma niyetinde olduğunuz tespit edilememiştir."

NİŞANLISININ KINA GECESİ İÇİN VİZE ÇIKMADI

Gaziantepli Barış Konur da aynı cevabı alan binlerce Türk vatandaşından sadece biri. Konur, itiraz dilekçesinde, 2003-2011 yılları arasında Duisburg Essen Üniversitesi'nde, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Fakültesi'ni başarıyla tamamladıktan sonra Türkiye'ye döndüğünü, Almanya'ya gelme amacının da nişanlısıyla kına gecesinde bulunmak olduğunu, nişanlısıyla evlendikten sonra Türkiye'de yaşayacaklarını söyler. Buna rağmen cevap almayan Konur, konsolosluğu aradığında kendisine cevabın üç hafta sürebileceği, boşuna beklememesi söylenir.

"ALMANYA'YA KAPAĞI ATACAKLAR" KORKUSUNDAN MI?

Konsolosluk, Konur'un misafir işçi olarak "Almanya'ya kapağı atacağından" korkarak işlemleri mümkün olduğunca yavaşlatırken, Almanya'da kız evindeki telaş da giderek artar. Almanya'da Basın Yayın ve İletişim Bilimleri mezunu olan Semra Akkuş, uygulamanın haksızlığına dikkat çekiyor. Düğün merasimi Türkiye'de olacağı için kına gecesinin 1 Mart'ta Almanya'da gerçekleşeceğini söyleyen Akkuş, "Nişanlımın annesine vize verdikleri halde kendisine vermediler. Üç hafta sürer boşuna beklemeyin diyerek saygısızca karşılıkta bulundular." diyor.

FACEBOOK TÜRKLERİN ŞİKAYETLERİYLE DOLU

Akkuş, Dışişleri Bakanı Westerwelle'ye, Berlin'deki Dışişleri Dairesi'ne ve Ankara'daki Almanya Büyükelçiliği'ne durumu izah etmiş. Hiçbirinden cevap alamamış. Ta ki, Facebook'da kendisi gibi mağdur sayısız insanın oluşturduğu grup üzerinden Alman Büyükelçiliği'nin sayfasına ağır bir şikâyet mektubu yazana kadar. "Demek ki ağır konuşmam gerekiyormuş." diyor Akkuş. Zira basın müşaviri bu yazıyı direkt vize bölümüne ulaştırmış. Yabancılar Polisi'nin bile bu uygulamanın ne kadar yanlış olduğunu teslim ettiğini ifade eden Akkuş, "Buna karşı bir şeyler yapılması gerekiyor." şeklinde konuşuyor.

MEMURLAR NİYE KİBİRLİ DAVRANIYOR

Facebook üzerinden mağduriyetlerini dile getiren insanların anlattıkları da bunu teyit ediyor. Noel tatilinde anne-babasını göremeyenler, kız kardeşini ziyaret edemeyenler, düğüne ve nişana yetişemeyen yakın akrabalar boşa harcanan paradan, emekten, zamandan, stresten, hayal kırıklığından ve özellikle de Alman memurların saygısız ve kibirli tavırlarından yakınıyor. Konur da evliliklerinin bir nevi Almanya ayağını teşkil eden kına gecesi için bilet almış.

Buna göre 26 Şubat'taki Almanya uçağına binmesi 3 Mart tarihinde de geri dönmesi gerekiyor. Konsolosluğa yazdığı itiraz da çok açık: "Eğer Almanya'da kalmak niyetinde olsaydım, 2011 yılında ülkeyi terk etmez ve orada bir iş bularak hayatımın bundan sonraki kısmında orada ikamet ederdim." Ayrıca Konur, Almanya'dan ayrılırken, yabancılar polisinde çalışan memur kendisine ülkeyi kendi rızasıyla terk ettiğine dair belge imzalatmış.

EĞİTİMLİ TÜRKLERİN NİÇİN KALMADIĞI BELLİ DEĞİL Mİ?

Almanya son yıllarda akademisyen Türklerin Türkiye'ye göç etmesinden yakınıyor. Türk turistlerin diğer Avrupalı turistlerden daha çok alışveriş yaptığı da bilinen bir gerçek. Buna rağmen kendi mezun ettiği mühendisini geri gelmeye teşvik edecek yerde, annesine vize verip kendisini oyalayan bu uygulama "tembihli memurların sistemsiz işgüzarlığı" ile açıklanıyor. Bununla birlikte, her ne kadar İçişleri Bakanı Friedrich Türkiye ile vize anlaşması olmadığını iddia ederek Avrupa Adalet Divanı'nın kararını da tır şoförlerine indirgese de, 1973'teki Ankara Anlaşması ve Ek Protokol üç aylık vizesiz serbest dolaşım hakkı tanıyor.