Dolar

34,9484

Euro

36,7215

Altın

2.991,43

Bist

10.125,46

Belçika'da 'istihbarat teşkilatına ihtiyacımız' yok tartışması alevlendi

Belçika'da günlerdir süren İstihbarat Teşkilatı (Staatveiligheid) etrafındaki tartışmalara başbakan ve yardımcıları da dahil oldu. İçişleri bakanı, İstihbarat Teşkilatı'nın lağvedilmesi gerektiği görüşüne şiddetle karşı çıkarken, başbakan ve adalet b

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-14 10:35:42

Belçika'da 'istihbarat teşkilatına ihtiyacımız' yok tartışması alevlendi
Belçika'da günlerdir süren İstihbarat Teşkilatı (Staatveiligheid) etrafındaki tartışmalara başbakan ve yardımcıları da dahil oldu. İçişleri bakanı, İstihbarat Teşkilatı'nın lağvedilmesi gerektiği görüşüne şiddetle karşı çıkarken, başbakan ve adalet bakanı taraflara sağduyu çağrısında bulundu.

Belçika'da aşırı sağcı VB Parti lideri Filip Dewinter'i yasadışı yollardan takip ettiği ve hakkında bilgiler topladığı iddiası ile gündeme gelen ve son haftalarda kamuoyuna sızan raporlarla tartışmaların hedefi haline gelen istihbarat teşkilatının geleceği tartışılıyor. Türkçede 'Devlet Güvenliği' manasına gelen Belçika istihbarat teşkilatının 'hantal' ve 'gizemli' yapısının demokrasiye yakışmadığı gerekçesiyle lağvedilmesi gerektiği ifade ediliyor. Flaman sosyalistlerin önde gelen ismi ve hukukçu kimliği ile ön plana çıkan Brugge Belediye Başkanı Renaat Landuyt, "Devleti değil, vatandaşı korumalıyız. Bunun için de böyle bir teşkilata ihtiyacımız yok. Polis ve savcılar terör faaliyetleri içinde olanları kolayca takip edip yakalayabilir. Devlet kademelerinde gri bir alanda faaliyet gösteren gizemli bir yapının çalışıyor olması günümüzün yöntemi olmaktan çıktı." sözlerine yer vermişti.

İstihbarat teşkilatının lağvedilmesi gerektiği görüşüne farklı kesimlerden destek gelirken, İçişleri Bakanı Joëlle Milquet bu fikre şiddetle karşı çıkıyor. İyileştirmelere sıcak baktığını kaydeden Milquet, "Birimler arasında işbirliğinin artırılmasına 'evet', fakat istihbarat teşkilatının lağvedilmesine 'hayır'. Devletin ve vatandaşın güvenliğinin sağlanması işlevsel ve güçlü bir istihbarat örgütü ile mümkündür." beyanında bulundu. Federal Başbakan Elio Di Rupo ve Adalet Bakanı Annemie Turtelboom da tartışmanın serinkanlı bir ortamda ve sağduyu içinde yapılması gerektiği çağrısında bulundu.

"BRÜKSEL'İ BOŞ BIRAKIRSAK BAŞKA ÜLKENİN AJANLARI GELİR"

Eski Adalet Bakanı Stefaan De Clerck ise istihbarat örgütünün yasaları çiğnemesi halinde bu birimin çalışmalarını denetleyen Komite I'nin devreye sokulması gerektiğinin altını çizmekle birlikte "İstihbarat teşkilatının kapısına kilit vurulması basit ve yanlış bir yorumda bulunmak olur. Teşkilat sadece radikallik ve terör alanlarında çalışmıyor, aynı zamanda ekonomik çıkarlarımızı da korumak için faaliyet gösteriyor." sözlerine yer verdi. Ayrıca Brüksel'in konumunda dolayı 'çok hassas' bir bölgede yaşadıklarına dikkat çeken De Clerck, "Biz kendi istihbarat teşkilatımızı kapatarak boş bırakırsak, başka ülkeler buralarda dilediklerini yapabilirler. Şimdi en azından işbirliği adı altında kontrol mekanizmamız devrede." dedi.

"ŞAHSEN BEN DE ŞEFFAFLIKTAN YANAYIM"

Öte yandan Devlet İstihbarat Teşkilatı Genel Müdürü Alain Winants, şahsen kendisinin kurumuna yönelik ağır eleştirisi karşısında hayret içinde kaldığını ifade ederek "Bir kurumun şeffaflığına inanan birisi olarak son günlerdeki eleştirileri şaşkınlık içinde takip ediyorum. Eleştirileri katiyen gerçeği yansıtmıyor ve anlaşılır gibi değil." sözlerine yer verdi.

Haber Ara