Demirtaş: Süreci dışarıdan desteklemeye hazırız, takdir sizin
BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, "İmralı sürecini BDP olmadan da sürdürebiliriz gibi bir anlayış varsa, sürecin İmralı boyutunu dışarıdan desteklemeye hazırız. Takdir sizin." dedi.
Demirtaş
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-12 13:06:09
Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki patlamayı değerlendirdi. Demirtaş, "Suriye politikasındaki yanlışlıların hataların acı sonuçlarından biri dün Cilvegözü'nde yaşandı. Suriye'de yaşanan savaşın, Türkiye'ye çoktan beri sıçradığını biliyoruz. Bu ilk olay değil. Belki Türkiye resmen savaşa girmiş değil ama biliyoruz ki devam eden çatışmaların önemli bir boyutu Türkiye üzerinden yürütülmektedir. Sınır kapılarından uzun süredir hükümetin kontrolünde, istihbaratın desteğinde silahlandırılmış, ceplerine para doldurulmuş çeteler Suriye'ye giriş çıkış yapıyorlar." diye konuştu.
Türkiye'nin güney sınırlarının yok hükmünde olduğunu kaydeden Demirtaş, "Sınır kapısı yok. Sınırın Türkiye tarafında görev yapan Türk yetkilileri girip çıkış yapan çetelere pasaport kimlik sormadan, izin veriyorlar. Sınırın öbür tarafında da Özgür Suriye Ordusu ya da bazı gruplara ait kontrol noktaları var." dedi.
Hükümetin dış politikasının istikrarsızlıklarla dolu olduğunu ileri süren Demirtaş, "Gazze'de haklı olarak İsrail'i kınıyor, protesto ediyor; oradaki zulümden kaçıp Suriye'ye sığınmış Filistinlileri, Özgür Suriye Ordusu tarafından basılarak kampın boşaltılmasına destek oluyor. Bu politikalar Türkiye'nin tutarsızlıklarla dolu dış politikaya sahip olunduğunun göstergesidir." şeklinde konuştu. Türkiye'nin Suriye'deki dış politikasının temel hedefinin şiddet karşıtlığı değil Kürt karşıtlığı olduğunu iddia eden Demirtaş, "Asıl dert Kürt fobisi." dedi.
Türkiye'nin 'bodoslama' bir şekilde Suriye'deki bataklığın içine daldığını söyleyen Selahattin Demirtaş, "Yeni oluşacak Şam yönetimine söz sahibi olmak adına herkesten hevesli davrandı. Kürt oluşumunu önlemek için herkesten heyecanlı davrandı. Ancak bu yanlışlıkların faturası ağır olmuştur." diye konuştu.
"KİMSE KİMSENİN SİYASET ROTASINI BELİRLEYEMEZ, ANCAK ELEŞTİRİR."
İmralı ile yürütülen müzakere sürecine değinin Demirtaş, şunları söyledi: "Silahlar susun ,siyaset konuşsun; buna canı gönülden katılıyoruz. Ancak siyaset de senin istediğin kadar konuşsun, derse buradan siyaset çıkmaz. Silahların susmasına giden yolun temel taşları siyasetteki özgürlükle döşenir. Siyaseti de bırakın isteyen istediği gibi yapsın. Kimse kimsenin siyaset çizgisini, rotasını belirleyemez, müdahale edemez. En fazla eleştirebilir. Siyaset ile müzakere diyenler, siyasetçilere itibarsızlaştırmak, iradesizleştirmek istiyorlarsa siyasette müzakere çıkmaz. Siyasetçiyi kendi kimliğinden arındırıp, hiçleştirip, ondan sonra müzakere ederim denirse oradan da müzakere çıkmaz, sonuç çıkmaz."
"İMRALI SÜRECİNİ DIŞARIDAN DESTEKLEMEYE HAZIRIZ."
BDP'nin süreci desteklemek adına her türlü gayreti gösterdiğini kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti. "Desteğimize ihtiyaç duymayan olursa, anlayış ile karşılarız. İmralı sürecini BDP olmadan da sürdürebiliriz, gibi bir anlayış varsa, sürecin İmralı boyutunu dışarıdan desteklemeye hazırız. Biz kimseye karşı dayatma içinde değiliz. 'BDP, İmralı'ya gitmeze her şey biter' demedik, demiyoruz. Başka yöntemler, başka mekanizmalarınız varsa biz buna saygı duyarız. Bunları işletmeniz konusunda da sizi teşvik ederiz... İmralı sürecini dışarıdan desteklemeye hazırız. Takdir sizin. 'İmralı'da çok önemli bir aşamaya gelindi. Ama 'isim krizi nedeniyle bu süreç ilerlemiyor' şeklindeki bir algı dayatmasını asla kabul etmiyoruz. Bizden kaynaklı bir süreç tıkanması yok. Buyurun çalışmanızı sürdürün, biz dışarıdan destek olalım. Biz ille de İmralı'ya gideceğiz şeklinde bir dayatma ile Sayın Ahmet Türk ve Ayla Akatata gitmemiştir. Hükümetin talebi üzerine bu gidiş gerçekleşmiştir. Şimdi tekrar talep olacaksa, bu yönlü beklenti olacaksa, BDP'nin resmi olarak kurumsal desteği, katkısı isteniyorsa biz buna katkı sunmaya hazırız. Bu konuda destek olmaya hazırız. Bu konuda bizim süreci tıkayan tavrımız olmadı olmayacak. Ama BDP'ye kurumsal yapısını dikkate almadan adeta ortada bir kurum yokmuş gibi, dışarıdan bireysel görevlendirmelerle ben istediğim rolü biçerim şeklindeki anlayış ile bu rolü yürütemeyiz. Böyle bir durumda BDP katkı sunamaz. Kararlılığımız iyi anlaşılmalı. Hükümetin ürettiği bu yapay krizi aşmak istiyorlarsa, biz parti yönetimi olarak inisiyatif ve kararlılık sahibiyiz. Ama yok İmralı'da olası sürecin çökme ihtimaline binaen BDP'yi günah keçisi olarak bir seçenek olarak elde tutmayı düşünüyorsanız, biz bu oyuna izin vermeyiz. Sürekli BDP'yi kriz çıkaran, süreci tıkayan bir pozisyonda tutuyormuş gibi gösteren, süreç tıkanırsa da suç BDP'nin deyip bu işin içinden sıyrılmak gibi küçük bir hesap varsa, sürecin ciddiyeti ile bağdaşmaz."
ŞİMDİYE KADAR KOSTER BOZUKTU, ŞİMDİ BAŞBAKAN AHMET TÜRK'E BOZUK
Samimiyet ile sürecin ilerlemesi için gayret ettiklerini kaydeden Demirtaş, "Tüm bunlara rağmen 1,5 aydır İmralı ziyareti gerçekleşmemiş ise bu bizden kaynaklı değil. Biliyorsunuz şimdiye kadar koster bozuktu şimdi Başbakan bozuk. Ahmet Türk'e bozuk. Şimdiki bahane bu. Böyle bir bahane ile 100 yıllık sorun çözülebilir mi?" dedi.
ANAYASA İÇİN SONUNA KADAR MASADA KALACAĞIZ
Uzlaşma Komisyonu'nda sonuna kadar masada kalacaklarını dile getiren Demirtaş, "Tek başımıza anayasa yapmayız. Sayısal çoğunluğumuz olsa da yapmayız. Siyaseten de ahlaken de doğru değil. Sayısal gücü olan dahi tek başına anayasa yapmamalı. Fakat Uzlaşma Komisyonu'nda bir netice alınamıyorsa, oradan yeni bir anayasa çıkmıyorsa başka alternatifleri değerlendirmek de siyasi partilerin kendi takdiridir. Bu konuyu başka yönlere çekmeye gerek yok. Biz hiçbir parti ile Uzlaşma Komisyonu dışında anayasa konusunu açık veya kapalı, şu veya bu şekilde asla konuşmuş değiliz. Uzlaşma Komisyonu masası var olduğu sürece de konuşmayız. O, Uzlaşma Komisyonu'na hakaret haksızlık olur. O komisyonda çalışan arkadaşlarımıza hakaret olur. Komisyon çalışmalarını sürdürdüğü müddetçe hiçbir yeni arayışa girmeyiz." şeklinde konuştu.
BDP'nin Anayasa önerilerinin sadece Kürtlere değil tüm toplum için özgürlük içerdiğini dile getiren Selahattin Demirtaş, "Biz uzlaşma arayışında ilkesel davranırız. Tüm tekliflerimizin arkasında durarak yeni anayasa için çaba sarf ederiz. Bunun adı da pazarlık olmaz. Kimse ile açık kapalı pazarlık yürütmeyiz. Pazarlık yapmak da siyaseten yanlış değil. Ancak biz insan hakları ve demokrasi konusunun pazarlık konusu edilemeyeceği ilkesinden hareketle bunu yapıyoruz." dedi.
PANZER ALTINDA CAN VERDİ
Demirtaş, Diyarbakır'daki olaylarda hayatını kaybeden 19 yaşındaki Şahin Öner'in, elindeki bombanın patlaması sonucu değil, otopsi sonucuna göre panzer altında kalarak vefat ettiğini ileri sürdü. Demirtaş, "Elinde patlayıcı yoktur. Üstelik panzer ile ezildikten sonra hastaneye götürülmemiş, karakola götürülmüş. Yarım saat sonra ambulans çağrılmış." şeklinde konuştu. Devletin bir kez daha Diyarbakır'da katil olduğunu söyleyen Demirtaş, "Devletin valisi , kendi işlediklerin cinayeti gizleme telaşına girmiştir. İçişleri Bakanı bundan sorumludur. Bugün kendisinden açıklama bekliyoruz... Sizin İmralı sürecine yaklaşımınız bu mudur? İmralı ile görüşeceksiniz ama Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişini protesto eden bir genci öldüreceksiniz. Bunu biz Kürtlere anlatamayız, AKP olarak siz anlatacaksınız. Yaptığınız bu şey nedir siz anlatın." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara