MİT: Koordinat ve fotoğraflar suikast planı hazırlamak için kullanılabilir

Türkiye'ye ait devlet sırı niteliğindeki askeri ve siyasi bilgileri İran istihbarat servislerine aktardıkları iddiasıyla yargılanan 2'si İranlı 11 sanığın Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davasına devam edildi. Duruşmaya 3'ü tutuklu 5 sanık katıldı.

Davada tutuklu yargılanan İranlı sanıklar Shahram Zargham Kohei ile Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek daha önceki ifadelerinde İran'da bir asansör şirketi için çalıştıklarını anlatmıştı. Savcılık, Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) bir yazı göndererek İranlı ve Türk sanıkların arasındaki ilişkinin değerlendirilmesini, İranlı sanıkların ülkelerindeki kamu kurumları veya istihbarat teşkilatıyla bağlantısının olup olmadığını araştırılmasını istedi.

MİT, savcılığın bu talebi doğrultusunda bir rapor hazırlayarak mahkemeye gönderdi. Avukatların raporun içeriği hakkında bilgilerinin olmadığını ifade etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya raporu okudu. Rapora göre MİT, İran ajanı olduğu iddia edilen 2 şahsın çektiği fotoğrafların ve GPS cihazıyla kaydettiği koordinatların suikast planı hazırlamak amacıyla kullanılabileceğini değerlendirdi. MİT'in hazırladığı raporda kaçakçılığın bilgi sızdırma yöntemi olarak kullanıldığı belirtildi. İran istihbaratının, kaçakçılık yapan Türk vatandaşlarından yardım veyahut şantaj yoluyla bilgi alamaya çalıştığı kaydedildi. Kamil Aras isimli sanık ile Ermenistan istihbaratına çalıştığı iddia edilen Siyop'la ilgili değerlendirmede ise Siyop'un istihbarata çalıştığının tespit edilemediği aktarıldı.

Türkiye ait siyasi ve askeri bilgileri İran istihbaratıyla paylaştığı iddia edilen Türk sanıkların daha önceki savunmalarında bölgede sınır ticaretinin önemli bir gelir kaynağı olduğunu ifade etmişti.

KAÇAKÇININ PASAPORTUNA KARŞILIK ASKERİ BİLGİ

İran istihbaratına bilgi verirken görüntüleri çekilen Timur Ağrı ise daha önceki ifadelerini tekrarlayarak, pasaportuna el konulduğu için bilgi verdiğini, bunların hepsinin yanlış olduğunu ileri sürdü. Ağrı, "Ben İran'a sadece ticari amaçlarla gidip geliyordum. Son gittiğimde de pasaportuma el koydular. Geri alabilmem için benden bazı askeri bilgiler istediler. Bana sorulan soruların hepsini yanlış cevapladım." dedi.

Timur Ağrı'nın el yazısıyla yazılan ve Yaghoub Ahnoukhosh'un üzerinde ele geçirilen 4 sayfalık askeri bilgilerle ilgili olarak ise, "Ben cahil bir adamım. Okumam yazmam yoktur. Bu adam geldi elindeki Farsça yazıyı Türkçe'ye çevirmemi istedi. Ben de yazdım. Şimdi Yaghoub'un bana neden bunu yazdırdığını ben de merak ediyorum. Bu notlar onun üzerinde çıktı. Ama onu serbest bıraktılar. Ben Yaghoub ile yüzleşmek isterdim" şeklinde kendini savundu.

İranlı sanıklar Shahram Zargham Kohei ile Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek ise kaydettikleri koordinatların ve çektikleri fotoğrafların basit bilgilerden ibaret olduğunu savundu. Mohammad Reza, "Madem bu binaların fotoğrafını çekmek yasak. Bu binaların üstünü örtsünler kimse görmesin." şeklinde çıkış yaptı. Shahram ise bu davadan dolayı her şeyini kaybettiğini ailesinin bile artık kendisiyle görüşmediğini belirtti.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararda 2 İranlı sanık üzerinde ele geçirilen Panasonic marka el kamerasının TÜBİTAK tarafından gönderilecek raporun beklenmesine ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Dava ileri bir tarihe ertelendi.

CASUSLUK SANIKLARI FOTOĞRAF ÇEKERKEN YAKALANMIŞTI

Iğdır'da çeşitli kamu binalarının fotoğrafını çekerken yakalanan iki İranlı sanığın üzerinde bir adat fotoğraf makinesi, GPS cihazı ile video kamera ele geçirildi. GPS cihazında İran ve Türkiye'de kaydedilmiş çeşitli koordinatlar tespit edildi. Video kamerada ise kaçakçılık yapan Türk vatandaşı Timur Ağrı'nın İran istihbaratına bilgi verirken gizlice çekilen görüntüleri yer alıyor. Ayrıca kamerada PKK'lı teröristlerin İran istihbaratına verdiği bilgiler ile istihbaratın PKK ile çatışma sonrası olay yeri inceleme görüntüleri tespit edilmişti.