Dolar

34,9533

Euro

36,7005

Altın

2.997,96

Bist

10.009,59

Alevi Kültür Dernekleri: BDP Alevileri bölüyor

Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi tarafından yapılan ve '1. Kürdistan Alevi Kongresi' olarak kamuoyuna duyurulan toplantıyla ilgili Alevi kamuoyunda yürütülen tartışmalar nedeniyle Alevi Kültür Dernekleri'nin Genel Başkanı Engin Gündük açıklama yaptı: 'Açıklanan sonuç bildirgesi bizi bağlamaz. Bu Alevi hareketini bölmektir'

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-06 15:40:51

Alevi Kültür Dernekleri: BDP Alevileri bölüyor
TIMETURK / Haber Merkezi

Alevi Kültür Dernekleri tarafından yapılan açıklama:

"Basına ve kamuoyuna 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından düzenlendiği açıklanan Alevi konferansı, 2-3 Şubat 2013 tarihlerinde Diyarbakır’da yapıldı. Konferansla ilgili kamuoyuna yansıyan bazı bilgi ve ifadeler, açıklanan sonuç bildirgesi genel tutum ve söylemlerimizin reddettiği içeriklere sahip olduğu için bu açıklamayı yapmak zorunda kaldık.

1- Alevi kurumları Alevilerin sorunlarının tartışılması, Alevilerin verdiği kimlik mücadelesinde çözüm ortaklarının çoğaltılması bakımından tartışma ortamlarını faydalı bulmaktadır. Çünkü, laik ve demokratik bir Türkiye’nin ancak elbirliği ile yaratılacağına inanmaktayız. Bu düşüncelerle Alevilerin sorunlarını gündeme getirmek bakımından yararlı olacağı düşüncesiyle Diyarbakır’daki toplantıya katıldık. Diyarbakır’da yapılacak toplantının formatı bizlere “Alevi konferansı” şeklinde bildirilmiş, ancak daha sonra kamuoyuna yansıyan açıklamalarda bilgimizin dışında “1. Kürdistan Aleviler Konferansı” ifadesinin kullanıldığı görülmüştür. Salondaki işleyiş de bir kongre işleyişine dönüştürülmüştür. Oysa, bilindiği gibi konferans ve kongreler, hem hedef hem işleyiş bakımından ve aynı zamanda sonuçları itibariyle farklılıklar arzetmektedir.

2- Toplantının yapıldığı salonda, siyasal figürlere de yer verilmiş olması, bizim açımızdan maksadı aşan bir görüntünün oluşmasına yol açmıştır. Konuyla ilgili itirazlarımızı dile getirmişsek de tutum değişmemiştir.


3- Konferansın gerçekleştirilmesinde katkısı olan kurumlar, bazı konularda bizim itiraz ve hassasiyetlerimizi dikkate almamış, “biz yaptık oldu” mantığıyla hareket etmiştir.

4- Konferansta, bizler tarafından dile getirilen eleştiriler, salonda yaptığımız konuşmalar, konferans düzenleyicisi kurumlara yakın yayın organlarında hiç ifade edilmemiş, bizlerin konuşmaların bütününe katıldığımız gibi bir ima yaratılmıştır.


5- Konuşmalarda Alevilerin ne istediğinden ziyade, Kürt siyasal hareketinin Alevilere nasıl baktığı üzerinde yoğunlaşılmış, Aleviliğin ne olması gerektiği gibi bir tarif yapılmaya çalışılmıştır ki, biz her tür siyasal çevrenin bu tür yaklaşımlarını doğru bulmuyor ve reddediyoruz. Kongre bu yönüyle, Alevilerden ziyade Kürt siyasal hareketinin ihtiyaçlarına dönük bir organizasyon özelliğini taşıdığı görülmüştür.

6- Kamuoyuna açıklanan sonuç bildirgesinin hazırlanması sürecinde bizler tarafından görevlendirilen arkadaşımız da sonuç bildirgesine itirazlarda bulunmuş, ancak bu itirazlar dikkate alınmamış ve arkadaşımız kuruldan çekilmiştir.


7- Sonuç bildirgesinde, Mezopotamya Alevi Birliği’nin kurulmasının kararlaştırıldığı açıklanmaktadır. Alevi Kültür Dernekleri, üst çatı örgütümüz olan Alevi Bektaşi Federasyonu’nun en büyük iki bileşeninden biridir ve federasyondaki varlığını hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde sürdürme ve üst çatı örgütünü daha da güçlendirme kararlılığındadır. Dolayısıyla bizim Mezopotamya Aleviler Birliği’nin kuruluş kararına katılmamız sözkonusu değildir, olamaz da… Bu yaklaşım tarafımızdan asla kabul görmeyecek bir durumdur ve yıllardır verdiğimiz mücadele çizgisine de aykırıdır, ayrıca Türkiye’deki Alevi hareketini bölmeye yönelik bir girişimdir. Bizler, Aleviliği belli bir bölgeye sıkıştıran, belli bir etni site ile ifade eden yaklaşımları reddediyoruz. Ne bizim derneğimiz ne de temsil edildiğimiz Alevi Bektaşi Federasyonu, “Türk Aleviler Birliği” değildir. Bizler kendimizi böyle tanımlamadık. Onun içindir ki, içimizde her etnik kökenden Alevi vardır ve 72 millete aynı nazarla baktığımızdan herkesi kucaklayabilmekteyiz. Muş’taki, Bingöl’deki Alevi de, Balıkesir’deki, İzmir’deki Alevi de aynı çatı altında birbirlerinin etnik kimliklerini sorgulamadan, birbirine “can” diyebilmektedir. Siyasal amaçlı Alevilik tanım ve değerlendirmelerinin, Aleviliğin her etnik kimlik ve inançtan, her cinsiyetten insanı kucaklayan evrensel yanını zedeleyeceğine düşünüyoruz. Konferansta yaptığımız konuşmalarda da her siyasal çevrenin kendine göre bir Alevilik oluşturma niyet ve gayretlerinin yanlışlığına dikkat çektik. Ancak kamuoyuna yansıyan haberlerde, derneğimizin, sözkonusu bildirgeye imza attığı gibi bir imaj yaratılmıştır ki, bu doğru değildir. Konferansın sonuç bildirgesinin derneğimizi bağlamadığını belirtmekte fayda görüyoruz"

Haber Ara