Madenci aileleri birlikte hereket etmek için dernek kuracak
Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi maden ocağındaki iş kazasında hayatını kaybeden 8 madencinin ailesi, bir araya gelerek dernek kurma kararı aldı.
Kozlu'daki maden kazasında ölenlerin yakınları, Kozlu beldesinde, m
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-04 11:38:31
Kozlu'daki maden kazasında ölenlerin yakınları, Kozlu beldesinde, maden ocağında ölen Ahmet Şeker'in evinde toplandı. Madenci aileler, birlikte mücadele etmek ve yaşanan acıları unutturmamak için dernek kuracaklarını duyurdu. Hayatını kaybeden maden işçilerinden Ahmet Şeker'in (30) babası Mehmet Şeker, "Bugün 8 madenci ailesini bir araya getirerek hem acılarımızı paylaşmak hem de birlikte mücadele etme kararı aldık. Ocaklardaki sıkıntılar daha önce 5 madde halinde tespit edilmesine rağmen çocuklarımız orada çalıştırılmış. Bundan dolayı iş kazası meydana geldi. Giden gitti. Yaşamını yitiren işçilerin geride kalan çocuklarına, eşlerine ve yakınlarına sahip çıkılması için bize yardımcı olunmasını istiyoruz. Bugüne kadar madenci aileleri olarak bir
araya gelemedik. Dertlerimizi birbirimize anlatmak adına toplandık. Bundan sonra
birlik olup bu olayın üzerine gideceğiz.' dedi.
Madendeki iş kazasında hayatını kaybeden Satılmış Arslan (35)'ın babası Rıza
Arslan, "Madenci yakınları olarak kendi aramızda anlaşarak dernek kurmak istedik. Şehitlerin arkalarında durarak çocuklarına sahip çıkmaya çalışacağız. Zonguldak'ta bugüne kadar maden şehitleri adına bir dernek kurulmadı. Bu derneği kurarak sesimizi yükselteceğiz." diye konuştu.
"BAŞBAKAN'IM BU KEZ DE MADENCİLER İÇİN MASAYA YUMRUĞUNUZU VURUN"
Bu arada, ocak kazasında ağabeyini yitirdiği için psikolojik rahatsızlık geçirdiğini belirten Köksal Kadıoğlu'nun kız kardeşi Nilüfer Zengin, sinir krizleri geçirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Zengin, "Bu olay, Zonguldak'ın kaderi denilerek üzeri örtülmesin. Başbakanımız gerektiğinde yumruğunu masaya vuruyor. Zonguldak için de masaya yumruğunu vursun, bu olayın üzeri örtülmesin. Ben ağabeyimi kaybettim, başka ağabeyler kaybolmasın. Çocukları yetim kalmasın. Geceleri uyuyamıyorum. Sorumlular nasıl uyuyor. Ben haplarla ayakta duruyorum. Eşimin ve çocuklarımın psikolojisini bozdum. Allah'ım bana dayanma gücü ver. Bu olayda suçu olanlar rahat uyumasınlar. Vicdanlarıyla paraları arasında kalmışlar." şeklinde konuştu.
"GÖLCÜK DEPREMİNDEN KURTULDU AMA GÖÇÜKTEN KURTULAMADI"
Hayatını kaybeden işçilerden Köksal Kadıoğlu'nun annesi Mehdiye Kadıoğlu (71) ise
oğlunun ölümüne dayanamadığını ifade ederek, şunları söyledi: "İki çocuğum çeşitli nedenlerden dolayı öldü. Oğlum Köksal'ı, 15 yıl önce Kocaeli'nin Gölcük ilçesine gönderdim. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nden kurtuldu. Sonra Zonguldak'a geri döndü. Oğlum geri geldikten sonra çeşitli işlerde çalışmaya başladı. İş bulamayınca maden ocaklarında çalışmaya mecbur kaldı. Yavrumu kurtaramadım, bu olay beni yaktı. Ben buna dayanamıyorum. Oğlum, Gölcük depreminden kurtuldu ama buradan kurtulamadı. Artık gözlerimden kan gelmeye başladı. Suçluların bulunmasını istiyoruz."
Madendeki iş kazasında hayatını kaybeden Satılmış Arslan (35)'ın eşi Çiğdem
Arslan, eşinin, olaydan önce 3 defa ocakta gaz nedeniyle eve erken geldiğini hatırlatarak, "Onu nasıl ocağa gönderdim, ben ona yanıyorum." diye gözyaşı döktü.
Kardeşi Muhsin Akyüz'ü, 30 yaşında nişanlıyken yitirmenin acısını üzerlerinden atamadıklarını kaydeden Yasemin Birkan ise "Biz ona bakmaya kıyamazdık. Kardeşim 30 yaşındaydı, peki şimdi değdi mi? Zonguldak'ta bu şekilde olaylar oluyor ve iş kazalarıyla ilgili kimse ceza almadı. Biz, ilk olmak istiyoruz. Maddiyat istemiyoruz. Bizim istediğimiz, koltuklarında rahat oturanlar o koltuklardan kaldırılsınlar. Sesimizi kesinlikle duyuracağız. Bundan sonra böyle acılar yaşanmasın." dedi.
"BEBEĞİN BABASININ RESMİNE DOKUNMASI DUYGULANDIRDI"
Bu arada, 9 aylık Havva Nehir'in, babası Ahmet Şeker'in resmine dokunması, salondakileri gözyaşına boğdu. Şeker'in annesi Havva Şeker, "Benim oğlum, kızına hep prensesim derdi. Prensesime iyi bakın diye öğüt verirdi." şeklinde konuştu. Anne Havva Şeker, bir daha annelerin ağlamaması çağrısında bulundu. Madencinin 2 çocuk annesi, eşi Arzu Şeker ise şunları söyledi: "Eşim, çocuklarımızı okutmak için madene gitti. Şimdi ben yavrularıma bunu nasıl anlatacağım? Bundan sonra onun hakkını almak için yaşayacağım."
SON VİDEO HABER
Haber Ara