Aile ekonomisine turunç reçeli katkısı

Kozan'da hasat sonrasında elde kalan turunç kabuklarından turunç reçeli yapan çiftçi kadınlar, elde ettikleri gelirle aile ekonomisine katkıda bulunuyor. Portakala benzemesine rağmen, tadı ekşi olduğu için meyve olarak tüketilmeyen turunç, kabuğundan çekirdeğine kadar farklı alternatiflerle değerlendiriliyor.

        Adana'nın Kozan ilçesinde hasadı gerçekleştirilen ve elde kalan turunç kabukları, bölgede geçimini çiftçilikle sağlayan kadınlar tarafından turunç reçeli yapılıyor. İlçeye bağlı Acarmantaş köyünde bu işle uğraşan ve ev ekonomisine katkı sağlamak amacı ile evinde reçel yapan 62 yaşındaki Habibe Pazarcı, turunç kabuğundan nasıl lezzetli ve kaliteli reçel yapılabildiğini anlattı. Pazarcı, "Kozan çevresinde narenciye bahçesi çok. Bahçe içerisinde bulunan portakalları satıp değerlendiriyoruz. Turunçlar dökülüp ziyan oluyor. Çünkü ekşi olduğu için yenmiyor. Biz de bunun kabuğunu değerlendiriyoruz. Turuncun içini ekşi dış kabuğunu ise reçel olarak yapıyoruz. Almanya'dan, Fransa'dan, İstanbul'dan, Van'dan hatta Erzurum'dan gelip Turunç reçeli var mı diye soran oluyor. Alıp hediye olarak götürüyorlar. Baklava değil de turunç reçeli götürüyorlar. Gaziantep'in baklavası varsa bizim de Kozan'ın Turunç reçeli var." dedi.

        Mehmet Pazarcı, 10 -15 yıldır önce turunç reçeli yapılmaya başladığını, 6–7 köy olmasına rağmen sadece Acarmantaş köyünde turunç reçeli yapıldığını hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti: "Köylü kadınlar turunç reçelini yapıp eşine dostuna hediye olarak gönderiyor. Köye çok gelen giden oluyor. Gelip gidenler reçelin tadına bakıp alıp hediye niyetine götürüyor. Turunç reçeli arı balından daha faydalı. Turuncun suyundan ekşi yapıyorlar. Tansiyona iyi geliyor yaz aylarında ekşi olması nedeniyle şerbetini içip insanı serinletiyor."

        Ahmet Pazarcı ise turunç reçelinin kolestorele, ekşisinin de tansiyona iyi geldiğini söyledi.