Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

PKK’lılar düşman değil suçlu

Meclis Terör İnceleme Komisyonu, bir yıllık çalışma sonucunda hazırladığı raporda, İmralı ile görüşme sürecinin çözüm için bir fırsat penceresi açtığını kaydederek, PKK’lıların düşman değil suçlu olarak görülmesini ve yok etme yerine kazanma politikası izlenmesini önerdi...

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-01-29 09:09:22

PKK’lılar düşman değil suçlu

TIMETURK / Haber Merkezi


Hürriyet Gazetesi'nden Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Terör Kaynaklı Yaşam Hakkı İhlallerini İnceleme Alt Komisyonu, raporunda son 30 yılda terör kaynaklı ölümlerin sayısının 35 bini aştığını belirtti. Rapordaki bazı tespit ve öneriler şöyle:


İMHA DEĞİL KAZANMA

Türkiye’nin kendi bütünlüğü ve toplumsal barışı etrafında gelişen politik süreçler, meseleyi kapsamlı ve soğukkanlı bir bakış açısıyla ele almayı zorunlu kılmaktadır. Terörle mücadelede şiddeti yöntem olarak seçmiş bulunanları “düşman” değil “suçlu” olarak görmek, bunlarla hukuk devleti çerçevesinde ve hukuk içinde mücadele etmek, “imha edici-yok edici” yaklaşımdan ziyade “hayatta tutan”, suçun rehabilitasyonu ile kazanmaya çalışan bir anlayışı hakim kılmak esas olmalıdır.


JANDARMA TSK’DAN AYRILSIN

2 Eylül 1980 darbesinin izlerini taşıyan 1982 Anayasası’na son verecek yeni Anayasa çalışmalarının önemi büyüktür. Terörle mücadelenin mümkün olduğunca ihtisaslaşmış birimler tarafından yürütülmesi, sınır yönetiminin sivil ve uzmanlaşmış bir birim tarafından gerçekleştirilmesi, iç güvenlikte silahlı kuvvetlerin kullanılmasının zorunlu olduğu durumlarda uzmanlaşmış birimlerinin mülki yönetim emrinde ve koordinesinde çalışması, jandarma ve sahil güvenlik birimlerinin iç güvenlik birimi olarak tanımlanarak silahlı kuvvetler ile bağlantılarının kaldırılıp sivil otorite olan İçişleri Bakanlığı ile bağlılıklarının kuvvetlendirilmesi de güvenlik yönetimi açısından önemli hususlar olarak belirtilebilir.


TERÖR KAVRAMINA DİKKAT

Toplumda şiddet içeren bütün olayların “trafik terörü”, “stadyum terörü”, “futbol terörü” ve “kapkaç terörü” gibi haber başlıkları ile kamuoyuna iletilmesinde de sorun olduğu düşünülmektedir. Böylelikle terör kavramı yaygınlaştırılmakta, gerçek terör olayları ile bu türden toplumsal olaylar arasındaki sınır belirsizleşmektedir.


KİMLİKLERE ÖZGÜRLÜK

Kimliklere ilişkin yasakçı tutumun terörün bölgede yeşermesine zemin hazırlayan önemli bir unsur olduğu ortadadır. Bölgedeki geçmiş uygulamalarda Kürt halkı ile terör örgütü mensuplarını ayırt etmeyen tutum, davranış ve pratikler de ne yazık ki terörün bölgede gelişmesine katkıda bulunmuştur.


FAİLİ MEÇHULLER

Teröristin kendisi dahil, terör örgütünün kendi elemanına yönelik işlediği infazlar ve terör örgütü içinde işlenen faili meçhuller dâhil olmak üzere terörle bağlantılı herkesin hukuki pozisyonu ve hukuken değerlendirilmesi gereken yönü bulunmaktadır. Geçmişte yaşanmış bu yaklaşımı yadsıyan uygulamaların aydınlatılması, faili meçhullerin ortaya çıkarılması, faili firarda olanların yakalanarak hukuk önüne çıkarılması ve zaman aşımının kimi insan hakkı ihlallerinde hukukun içini boşaltan bir sonuca dönüşmemesi hem evrensel hakların hem de devlet vatandaş ilişkilerini iyileştirmenin bir gereğidir.


FIRSAT PENCERESİ AÇILDI

Sorunun siyasetin meşru mecralarında çözülmesi gerektiği açıktır. Çözüm getiren bir dilin çözüme nüfuz etmesini sağlamak, bunun toplumsal, politik, psikolojik alt yapısını oluşturmak gerekmektedir. Terörden canı yanan, yakınını kaybeden şehit yakınlarının husumet içinde bulunmamaları, teröristle vatandaş arasındaki ayrıma dikkat ettiklerini özellikle vurgulamaları çözüm çalışmalarında önemli bir toplumsal psikoloji olarak destekleyici mahiyet taşımaktadır. Komisyonumuz; Çözüm için aralanan kapının ve oluşan fırsat penceresinin iyi değerlendirilerek, terörün yaşanmadığı, terör kaynaklı yaşam hakkı ihlalinin meydana gelmediği, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının en gelişmiş haliyle hayat bulduğu ve bunun hayatın her alanına yansıdığı, hepimizin gurur duyduğu, insan hakları alanında en ön sırada yer alan bir Türkiye oluşturmayı halkımızın hak ettiği nihai bir temenni olarak bildirmeyi, süreç içinde dinlediği acılı insanların kendisine yüklediği en önemli görevi kabul etmektedir.
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara