Dolar

34,9528

Euro

36,6412

Altın

3.002,91

Bist

10.005,28

Fransızların İslam'a bakışı STK'ları harekete geçirdi.

Fransa'da yapılan son araştırma halkın İslam dinine bakışlarıyla alakalı çarpıcı bilgileri ortaya koydu. Avrupa'da en çok Müslümanın yaşadığı ülkede, halkın çoğunluğu İslam'ın Fransa'nın değerleriyle uyuşmadığına inanıyor. Konuyu Cihan Haber Ajansı'n

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-01-29 13:43:26

Fransızların İslam'a bakışı STK'ları harekete geçirdi.
Fransa'da yapılan son araştırma halkın İslam dinine bakışlarıyla alakalı çarpıcı bilgileri ortaya koydu. Avrupa'da en çok Müslümanın yaşadığı ülkede, halkın çoğunluğu İslam'ın Fransa'nın değerleriyle uyuşmadığına inanıyor. Konuyu Cihan Haber Ajansı'na değerlendiren uzmanlar ise Fransız medyasının olaydaki rolüne dikkat çekti.

İPSOS araştırma şirketinin gerçekleştiği ankete katılanların yüzde 74'ü "İslam Fransa'nın değerleriyle uyuşmuyor" görüşünü savundu. Araştırmada her 10 Fransızdan 8'i de İslam dininin kendi sistemini başka dinlere empoze etmeye çalıştığını ileri sürdü. Ankette Fransızların yüzde 89'u Katolikliğin Fransa değerleriyle en uyumlu din olduğunu ifade ederken Yahudilik diyenler ise yüzde 75 olarak gerçekleşti. Ankete katılan Fransızların yüzde 24'ü Katolikliğin hoşgörü dini olduğunu belirtirken bu oran Yahudilik için yüzde 13 İslam için ise yüzde 3 olarak gerçekleşti.

Konuyu değerlendiren Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı İzzet Er, 'İslamı tanıtamadığımızı söylemek isterim. İslamla alakalı olumsuz görüş bildiren herkes İslamı medyadan tanıyor. Fransızların bu konudaki bilgilendirme kanallarının doğruyu yansıttığını düşünmüyorum. Medya bu konuda eksik kalıyor'.' diye konuştu. Müslümanların Fransa değerleriyle problemi olamayacağını belirten Er, Fransa'nın eşitlik, özgürlük ve kardeşlik ilkelerinin Müslümanların kültürlerinden gelen bir uygulama olduğunun altını çizdi. İzzet Er, Müslümanların Fransa devletinin değerlerine kesinlikle muhalif olmadığını bilakis bununla bağdaştığını da sözlerine ekledi. Bu yanlış anlayışı değiştirmek için herkese çok iş düştüğünü de belirten DİTİB Genel Başkanı "Özellikle Müslümanların iyi örnek olması lazım. Ve sivil toplum kuruluşlarının da bu konuda daha çok çalışması gerekir.' diye konuştu.


Fransa Yüksek İslam Konseyi (CFCM) Genel Sekreteri Ahmet Oğraş da haçlı seferlerinden beri Avrupa'da İslam'la alakalı yanlış bilgilerin bulunduğuna dikkat çekerek, "Bilinç altında bir korku var. Son 30 yıldır terörle İslam'ın yanyana getirilmesi de bunun nedeni." diye konuştu. Bu yanlış bilgileri düzeltmek için herkese görev düştüğünü belirten Oğraş, Müslümanlar, insanların bilgi edindiği kaynaklara önem vermeli. Medyaya da büyük iş düşüyor." vurgusunda bulundu. Ahmet Oğraş, İslam dini konusunda bilgi eksikliğini gidermek için yazılı ve görsel konferanslar düzenlemek gerektiğinin de altını çizdi.

Paris Kültürlerarası Diyalog Platformu Başkanı Nihat Sarıer ise olayın iki boyutlu olduğunu vurgulayarak, dünyada aşırı uçların gerçekleştirdiği olaylarda İslam'ın adının geçmesinin insanların İslam'a bakışını etkilediğini belirtti. Fransızların tarihten gelen dine karşı bakış açılarının olduğunu da hatırlatan Sarıer, "Mesela helal et ya da başörtüsü ile ilgili bir durum Fransa'da gördüğü tepkiyi İngiltere'de görmüyor." vurgusunda bulundu. Müslüman bireylere ve STK'lara büyük görevler düştüğünün de altını çizen Sarıer, siyasilerde İslam'la ilgili hâlâ 10-20 yıl öncesine ait önyargıların hakim olduğunu belirterek "Müslüman STK'lar siyasilerle proje ortamında işbirliğine girerek oluşmuş önyargıların kırılmasına imkan sağlayabilir." diye konuştu.

Paris Kültürlerarası Diyalog Platformu olarak mecliste milletvekili ve senatörlerin geniş katılımıyla yemek düzenlediklerini hatırlatan Sarıer, yeni nesillerin Fransa değerleriyle kavgalı değil barışık yaşama niyetlerini gösterdiklerinin altını çizdi. Fransızlarla diyalog yemekleri başlattıklarını da vurgulayan Sarıer, bu şekilde önyargıların kırılabileceğine atıfta bulundu. Mart ayında başlayacakları yeni projeyle de Fransız medyasını İslamiyet konusunda bilgilendireceklerini ifade etti.

Fransa'da İslam'la alakalı oluşan yanlış bilgileri kırmak için her Müslümana görev düştüğünü de söyleyen Nihat Sarıer, 'Kaç tane Fransız dostumuz var? Herkes çalıştığı ya da okuduğu ortamda bu görevi üstlenmeli. Ama sadece anlatarak değil yaşayarak." diye konuştu. Paris Kültürler Arası Diyalog Platformu Başkanı, "Fransa'da bulunan camilerde de en az ayda bir açık kapı günleri organize ederek İslamın doğru şekilde tanıtılmasına ortam sağlanabilir." ifadelerini kullandı.

İslamafobik Saldırılara Karşı Dayanışma Örgütü (CCIF) Başkanı Samy Debah ise ankette çıkan sonucun şaşırtıcı olmadığını ifade ederek 2012'de Fransa'da İslamofobik saldırılarda artışa dikkat çekti. Ankette Fransızların İslama karşı tutumunun sebeplerinin bilindiğini ifade eden Debah, 'Müslümanlara karşı kampanyalar yürütülüyor,Fransız medyasında Müslümanları ve inançlarını hedef alan birçok açıklama var." diye konuştu. Fransa'da Müslümanlara karşı tutumun çok negatif olduğunu yineleyen Samy Debah, 'Camiler saldırıya uğradı, 2012'de saldırılarda yüzde 130 artış yaşandı. Anketin sonucu tüm bunları değerlendirince normal." vurgusunda bulundu. Sorunun çözümü için herkesin üzerine düşen sorumluluğu alması gerektiğini ifade eden Debah, Fransız medyası ve politikacılara da İslam'ı hedef alan tutumlarından vazgeçmeleri çağrısında bulundu.

Fransa'da 2012 verilerine göre Müslümanlar 4,7 milyon kişiyle nüfusun 7,5'ini oluşturuyor.

Haber Ara