Açlık ve yoksulluk 3 ayda %6 arttı!
KESK-AR tarafından yayınlanan Ocak Ayı Açlık ve Yoksulluk Raporuna göre açlık ve yoksulluk sınırı 3 ayda yüzde 6 arttı, hükümetin kamu emekçilerine verdiği enflasyon farkı ise yüzde 0,14’te kaldı. Emekçilerin bir kez daha sefalete mahkum edildiği belirtilen raporda şu detayların altı çiziliyor;
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-01-13 13:25:05
4 Kişilik ailenin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum aylık gıda harcaması olan açlık sınırı Aralık ayında 1119 TL, açlık sınırının tüketim harcamasına dağıtılması ile elde edilen yoksulluk sınırı ise 3537 TL.
Açlık ve yoksulluk sınırı altı ayda yüzde 6’lık bir artış kaydederken, açlık sınırının 2012 Haziran ayında 1063 TL olan seviyesi, 2012 Aralık ayında 1119 TL’ye çıktı. Yoksulluk sınırı ise 2012 Haziran ayında 3361 TL’den 2012 Aralık ayında 3537 TL’ye artış gösterdi.
Emekçiler Zorunlu İhtiyaçlarını dahi Karşılayamıyor
İnsan onuruna yakışır bir yaşam için zorunlu gıda harcamalarının yanında, yaşamsal fonksiyonların yerine getirilmesinde ulaşım, barınma, ısınma, giyinme, aydınlanma, temizlik gibi ihtiyaçların karşılanması da zorunludur. Bunun yanında hız kazanan neoliberal politikalar ekseninde eğitim ve sağlık gibi temel hakların ticarileştirilmesi sonucu bu haklar da para karşılığı satılan bir “mal”a dönüşmüş, emekçinin bütçesinde önemli bir gider kalemi haline gelmiştir. Dahası uygulanan vergi politikaları ile toplam gelir vergisinin en ağır yükü emekçinin sırtına yüklenmiş, zam üzerine zam uygulamalarının arttığı günümüzde emekçinin bütçesindeki gedik giderek büyüyen bir eğilim içindedir. Devletin bütçesi ise AKP hükümetinin sınıfsal tercihleri neticesinde şekillenerek, bütçe harcamaları savaş, rant, muhafazakarlaşma-dinselleşme ikliminde yoğunlaşmış, emekçilerin ücretlerine zamlar yine tahammül dışı seviyelerde kalmış, emekçilere bütçeden çıka çıka yine artan sefalet çıkmıştır.
Asgari ücrete yapılan 34 TL’lik artış ve kamu emekçilerine ortalama 60 TL brüt zam yapan AKP hükümeti bu sefalet düzenini devam ettirmektedir.
Kamu emekçilerinin 6 aylık zaman dilimi içinde gıda ve içecekte alım gücü %2 düşerken, giyimde, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıt harcamalarında ise %3 alım gücü geriledi. Eğitim ve sağlığa ayırdıkları zorunlu harcama bütçesinde ise alım gücünün yine %3 gerilediği göze çarpmaktadır.
Hayat pahalılığı ve dolayısı ile enflasyon ile mücadele politikaları, ancak gerçek enflasyon rakamlarının belirlenmesi ile mümkündür. Farklı gelir gruplarının yaşadığı hayat pahalılığının ve bu sayede emekçilerin maruz kaldığı reel ücret kayıplarının, ancak gerçek bir enflasyonla mücadele tabanında telafi edilebilme şansı vardır. Gerçek enflasyonun belirlenmesi ise farklı gelir gruplarına ilişkin enflasyonun belirlenmesi ile sağlanabilir.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamı halkın enflasyonunu ifade etmemektedir. TÜİK toplum gelir dağılımına göre %20’lik beş dilim olarak gelir gruplarını tanımlamakta, fakat enflasyon hesaplamasında bu gelir gruplarına göre değil, ağırlığı ne olursa olsun, alt gelir grubunun içerisinde yer alanların hayatlarında tüketmedikleri ördek eti, deve etinin içinde bulunduğu “enflasyon sepeti” uygulamasını kullanmaktadır.
Kamu emekçilerine de bu sepetten 0,14’lük enflasyon farkı yansıtılmaktadır. Günlük ortalama 2 TL olarak yansıyacak bu farkın yaşanılan enflasyon sonucu emekçinin cebine girmeden buharlaşacağı ortadadır.
Bilindiği gibi gelir düştükçe harcamalar içindeki en büyük payı kira ve gıda harcamaları almaktadır. Dolayısıyla gıda ürünlerinde ve konut harcamalarında gerçekleşen bir artış, en yoksul yüzde 20'lik dilimdeki kesimin enflasyonunu daha çok etkilemektedir. Hükümetin koyduğu enflasyon hedefi çerçevesinde belirlenen toplu sözleşme dönemindeki ücret zamları ve daha sonrasında ücretlere yansıttığı enflasyon farkı, emekçilerin reel ücretlerindeki gerilemenin dolayısıyla yoksullaşmanın nedeni olmaktadır. Kamu emekçilerini yoksulluğa sürükleyen bu uygulamaya son verilmeli, farklı gelir grupları için farklı sepetler içerecek ayrı enflasyon grupları oluşturularak, kamu emekçilerine uygulanacak zammın düşük ve orta gelirlinin sepetine göre hesaplanan enflasyonun gözetilerek oluşturulması gerekmektedir. (adilmedya.com)
SON VİDEO HABER
Haber Ara