Barışın dili nasıl oluşturulmalıdır?
Timetürk Yazarı Mevlüt Yurtseven, barışın dilini yazdı
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-01-11 23:53:02
TIMETURK / Mevlüt Yurtseven
Arap Hristiyan Lübnan asıllı Fransız yazar Emin Maluf 2010 yılında kendisi ile yapılan bir röportajda “ Sizce İran terörü besleyen bir ülke mi?” sorusuna “ Pek çok Amerikalı böyle görüyor. Terör ve terörist kelimelerini sevmiyorum çünkü bunlar manipülatör kelimeler. Tarihsel sükunetin gerektirdiği kelimeler değil bunlar. Propaganda kelimeleri.” Cevabını veriyordu. Burada yazarı tanımlamak amacı ile yazarın dini ve etnik kimliğini bu şekilde belirtmemin bir amacı vardır. Maalesef Emin Malufun gösterdiği hassasiyet bizim tarafımızdan gösterilmemektedir. Prof Nilüfer Göle 2012 yılında ki bir röportajında “ İslam la terörün hiç alakası yoktur” diyemezsiniz bugün çünkü ondan etkileniyor demişti.
Dünya üzerindeki sıcak çatışmaların neredeyse tamamı İslam coğrafyasında olmaktadır. Yoksulluğun , yolsuzluğun , halkın refahı için harcanmayan zenginliğin ve insan hakları açısından en kötü beceriksiz ve basiretsiz yöneticilerin varlığı ve sahip oldukları zengin yeraltı kaynakları en önemli sebepleri. Fakat konumuz bu değil. Çatışmaların bir kısmı yabancı işgal güçleri ve yerli işbirlikçi merkezi hükümetlerle yerel güçler arasında veya merkezi hükümetle merkezi otoriteyi kabul etmeyen yerel silahlı muhalif gruplar arasında olmaktadır. Çoğu kez tarafların ikisi de Müslümandır. Merkezi hükümet karşı tarafı terörist olarak tanımlar karşı taraf ise kendini özgürlük savaşçısı. Merkezi hükümetler karşıt gruplarla aynı yöntemi hatta daha kötülerini kullansalar bile üzerlerinde bir üniforma olması , düzenli bir ordu ve bir devletleri kanunları olduğu için bu tanımı kendilerine yakıştırmazlar ve asla kullanmazlar. Amaç karşı tarafın meşruiyetini kaldırmak kötü göstermek ve kendi yaptıkları zulümler için bir kılıf bularak kendilerini temize çıkarmaktır. Çoğu kez bu çatışmalara taraf olan 3. Ülkeler tuttukları tarafa göre söylem geliştirirler. Uluslararası platformlarda kendilerini ve yaptıklarını haklı çıkarmak için bu propaganda dilini kullanırlar. Onlar için kendilerine muhalif olan herkes teröristir.
Türkiye’de silahlı Kürt muhalefeti ilk olarak 1984 de yaptığı eylemlerle kendini duyurdu. Merkezi hükümet bu eylemi yapanları önce eşkıya olarak isimlendirdi . O zamanların resmi haber ve propaganda dilinde bu karşı tarafı küçümsemek için kullanılan bir dildi. Zamanın şartlarında 1980 darbesini yapanlar ve uygulayanlar çok daha kötü şeyler yapmalarına rağmen yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden dolayı bu dili kullanmaya devam ettiler. 1990 lı yıllardan itibaren terör ve terörist tanımlamaları ön plana çıktı . Örgüt lideri teröristbaşı olarak isimlendirildi. Devlet PKK yı terörist örgütler listesine aldırmak için oldukça yoğun uluslararası diplomatik çalışmalar yürüttü. PKK eylemleri terör eylemleri PKK lılar da terörist olmuşlardı. Bu tanımlama karşılıksız değildi çünkü örgüt bu yolu seçmişti ve bunu deklare etmişti. Bununla beraber devlet içindeki bazı grupların ( ki bunlar en üst düzeyde yetkililerin bildiği ve onayladığı gruplardı ) yapmış oldukları eylemler ise faili meçhul olarak isimlendirilmiştir. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’a hiçbir zaman terörist yaptıklarına da terör denmemiştir. Bu dil Timeturk dahil olmak üzere geniş bir kesim tarafından benimsenmiştir. Devletin kullandığı resmi ve propaganda dili oldukça rağbet görmüştür.
Bu dil ölenler için ölü terörist denmesine kadar varmıştır. Ölen hayatta iken iman etmese de rabbine kavuşmuştur. Allah bizi ölümde eşitler. Artık hesap günü gelinceye kadar bekleyecek ve hesap sorulacak ve onun hakkındaki hükmü rabbimiz şaşmaz adaleti ile verecektir. Ölünün dini olmaz milliyeti de. Biz dünyada ki zannımız üzere ölüye muamele yaparız. Gerçeği sadece rabbimiz bilir.
Hükümetin ve örgütün ortak akılla toplumun çok geniş bir kesiminin de desteği ile atmış olduğu adımlar umarım ki sonuca ulaşır ve akan kan durur. Bu barışın tesis edilmesi bir sonuca ulaşması İslam coğrafyasındaki diğer sıcak çatışmaların durması yolunda bir başlangıç olabilir. Anlaşmazlıklarımızı savaşmadan da çözebileceğimi görmek siyasi aklı ortaya çıkarmak ve kullanmak sadece bizim için değil herkes için kazanç olacaktır. Ama barış adalet ve kardeşlik üzerine bina edilmelidir.
Eğer adalet ve kardeşlik üzerinden bir barış yapacaksak en azından ölü terörist kelimesinden vazgeçerek bir dil oluşturmaya başlayabiliriz. Arap Hristiyan olan Lübnan asıllı Fransız vatandaşı Emin Malufun bizler için gösterdiği hassasiyeti kendimizden esirgemeyelim.
SON VİDEO HABER
Haber Ara