'Başbakan’ın güvenliği yoksa vatandaşın da yoktur'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Erdoğan’ın, ofisinde dinleme cihazı bulunduğu sözlerine atıfta bulundu. Tekin, “Bir ülkede başbakanın güvenliği yoksa 74 milyon yurttaşımızın da güvenliği yoktur.” dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-22 15:11:16
"Gürsel Tekin, partisinin Bağcılar ilçe teşkilatını ziyaret etti. Tekin ziyareti sırasında gazetecilere gündeme dair açıklamalarda bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon kanalında ‘Ofisimde dinleme cihazı bulundu’ sözlerini hatırlatan Tekin, “Başbakan Erdoğan, dinleniyorum itirafıyla 2 ay önce ve en son 20 gün önce hem soru önergesi hem de basınla paylaşmış olduğum “Sayın Başbakan dinleniyor musunuz?” sorularımıza nihayet cevap verdi.
Bir ülkenin başbakanının güvenliğinin vatandaşların da güvenliği olduğunu belirten Tekin şöyle konuştu: “Bir ülkede başbakanın güvenliği yoksa 74 milyon yurttaşımızın da güvenliği yoktur. Özellikle 2005 yılından sonra gerek gazeteci gerek siyasetçi gerekse toplumun önemli kesimleri çeşitli nedenlerle yasa dışı dinlemeler sonucu medyanın konuları olmuştu. Biz beklerdik ki hukuk devleti olan bir ülkede bunlara müdahale edilsin. Ama ne yazık ki herkes seyirci kaldı. Cumartesi annelerinin ‘Susma sustukça sıra sana gelir’ diye bir sloganı var. Ne yazık ki şimdi sıra Sayın Başbakan’a kadar gelmiş. Daha önce de Bülent Arınç’la ilgili kozmik odalarda suikast planı tartışması vardı. Türkiye’de uzun süre gündemi meşgul etti. Bugüne kadar ne yazık ki üstünden uzun süre geçmesine rağmen bir sonuç alamadık.”
Başbakan Erdoğan’ın katıldığı televizyon programında dünyanın her tarafında derin devletin olduğunu itiraf ettiğini söyleyen Tekin, “Devlet kavramı dünyanın her yerinde var ama gelişmiş evrensel hukukla yönetilen hiçbir ülkede başbakanlar dinlenilmez. Hiçbir ülkenin başbakanı baba ocağına giderken 600 tane polisle gitmez. Hiçbir Başbakan Hz. Mevlana’nın törenine giderken yüzlerce polisle gitmez. Bütün bunlara baktığımızda bu süreç bizi kaygılandırıyor. Bu itirafta kalmamalıdır. Sayın Başbakan devletin bütün kurumları elinizde. Bütün bunlara baktığımızda ‘Kim’ sorusunun cevabını Başbakan kamuoyuyla paylaşırsa bundan sonraki süreçte kimse dinlenmemiş olur. Yasa dışı dinlemelerin önüne de bu vesileyle geçilmiş olur.” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL’DA YAŞANAN OLUMSUZLUKLAR
Yoğun kar yağışı nedeniyle İstanbul’da yaşanan olumsuzlara da değinen Tekin şöyle devam etti: “İstanbul 2 gün adeta teslim olmuş vaziyette idi. İstanbul’un çok ciddi sorunları bulunduğu, bunların konuşup tartışılmadığı bir dönemde yöneticilerin en kolay yapacağı iş sıkıyönetim ilan edip evinizden çıkmayın demektir. İstanbullular herhalde bu kış boyunca birçok sabah evlerinden çıkamayacak vaziyette gibi gözüküyor.”
ODTÜ’DE YAŞANAN OLAYLAR
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) polisle öğrenciler arasında yaşananları değerlendiren Tekin, öğrencilere sahip çıkan üniversite rektörünü kutladı. “İlk kez bir bilim yuvasında öğrencisine sahip çıkan bir rektörle karşılaştığım için kendimi çok mutlu hissediyorum.” diyen Tekin, “Bir bilim yuvasında öğrencilerinin gazlandığı coplandığı bir yerde öğrencilerine sahip çıktığı için kendisine teşekkür ediyorum. 30 yıldan bu yana başbakanlar, siyasetçiler üniversitelere gittiğinde hiç3 bin tane polisle gitmiş miydi? Hatırlayanınız var mı? Savaş alanına mı gidiyorsunuz? 3 bin tane polisle bilim yuvasına gidilmez Sayın Başbakan. Bu ülkenin öğrencisi, aydınları itirazlarını yapacak buna alışık olacaksınız.” diye konuştu.
Uludere konusunda ise tek sorumlunun Başbakan Erdoğan olduğuna dikkat çeken Tekin, “Yetki kendisindedir. Bu yetkiyi kendisi kullanmamış olsa bile kime yetki verdiğini çok iyi biliyor. O açıdan Uludere’nin üstünün kapanması mümkün değildir. Umut ediyorum ki önümüzdeki yargı sürecinde onunda sonucunu bekleyeceğiz.” dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Türkiye’de demokratik parlamenter sistemin halen yerli yerine oturmadığını kaydeden Tekin Başkanlık sistemi konusunda şu değerlendirmelerde bulundu: “Bir yasal değişiklikle Sayın Abdullah Gül’ün siyaseten emekliliğini ilan ettiler. Sayın Cumhurbaşkanı çaresiz kalınca ana muhalefete çağrı yaptı. CHP olarak Anayasa Mahkemesi’ne götürdük ve Sayın Gül’ün tekrar siyaset yolu açıldı. O dönemde bu tartışmaların hiçbiri yoktu. Sayın Gül’ü emekli edemeyince ikinci argüman olarak başkanlık sistemi tartışılmaya başlandı. Türkiye’nin bütün sorunlarını bitirmişiz de Sayın Başbakan’ın önümüzdeki günlerdeki makam mevkisini mi tartışacağız. Yoksulluk ve sefalet var. 40 milyon vatandaş borçludur. 53 milyon seçmenin olduğu bir yerde 40 milyon vatandaş borçlu ise biz bunları konuşmalıyız. Sanki her şeyi tamamlamış da Sayın Başbakanın makam mevkisini tartışmak bile mümkün değildir. Halen demokratik parlamentoyu yerli yerine oturtabilmiş değiliz. Türkiye’nin gündemi başkanlık, yarı başkanlık ya da T tipi başkanlık sistemi tartışmasının ötesine geçmiştir.”
İBB BAŞKANLIĞI ADAYLIĞI
İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı konusunda kimin aday olacağının önemli olmadığını ifade eden Tekin, “İstanbul’da kimin aday olacağı kolaydır. CHP bununla meşgul değil. CHP önümüzdeki dönemde İstanbul’un derdine nasıl çare olacak onun projelerini tartışıyor.” dedi.
Tekin şöyle devam etti: “İstanbul şuanda çaresiz bir kent haline gelmiş. 2 gün önce herkes yaşadı. Bir gazeteci arkadaşımız programında ‘İBB çok başarılı’ demişti bana. Nedir başarıları diye sorduğumda bana bir şey söyleyemedi. Karın yağdığı gün kendisini aradığımda ‘3 saattir televizyona gidemedim.’ cevabını aldım. Bu kadar başarılı bir şehirde bu felakettir belediye ile ilgisi yok dedim. Kar yağar, sel gelir felaket olur Allah’tandır. İktidarın hiçbir suçu olmaz. AK Parti iktidarının ne belediyelerde nede merkezde suçu olmaz. Suç varsa ya vatandaştadır ya da ilahi adalettir. Altyapı, planlama, ulaşım, mülkiyet gibi sorunlar çözülememiş. Çözülememiş yüzlerce sorun söyleyebilirim. Çözülmüş ne var? Sadece kendi camiasındaki kişilerin rantları çözülmüş.”
Haber Ara