Soylu'nun konuşması ağlattı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun, partisinin Çanakkale il teşkilatı ziyaretinde yaptığı konuşma sırasında duygusal anlar yaşandı. Soylu'nun partisinin icraatlarını anlattığı sırada bazı partililer, gözyaşlarını tutamadı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-16 21:10:12
'BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİRMEK ZORUNDAYIZ'
Başkanlık sistemine de değinen Soylu, şunları söyledi:
"Yerelleşmenin daha arttığı, yerel inisiyatifle beraber her ilimizin kendi kararını verdiği ama yasamanın, yürütmenin ve yargının bu erklerin, bu güçlerin ayrı ayrı olduğu herbirinin birbirine karşı sorumlu olduğu bir başkanlık sistemini Türkiye'ye getirmek zorundayız. İnanın, Türkiye o zaman kendisini o gelişmiş ülkelerin, büyük ülkelerin, kişi başına gelir seviyesi 35 bin, 40 bin, 45 bin dolar olan ve yıllarca izlediğimiz o birinci sınıf, birinci lig ülkelerinin içine atabilme fırsatını yakalayabilecektir. Parlamenter sistem, bürokrasinin mengenesinde kalmıştır. Onu oradan çıkarıp almamız, onu tedavi edebilmemiz bugün mümkün değildir. Ak Parti, parlamenter sistem içinde Türkiye'ye yapabileceği katkıyı en büyük ölçüde yapmıştır. Bu saatten sonra Türkiye'yi taşıyabilecek temel nokta, hizmetlerin hepsini gerçekleştirebileceği, sadece yeryüzün değil, Avrupa'da, Güney Amerika'da değil, uzayda bile yapılabilecek en önemli sistemlerden bir tanesi parlamenter sistemi, yani bu hükümet sistemini değiştirmek ve Türkiye'yi başkanlık modeline getirebilecek anlayışı ülkemizle bütünleştirmektir."
SİLİVRİ'DEKİ İZDİHAMA ELEŞTİRİ
Geçen 13 Aralık'ta İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine devam edilen Ergenekon Davası sırasında Silivri Cezaevi'ndeki yaşanan izdiham ile ilgili de konuşan Soylu şöyle devam etti:
"Türkiye'nin en önemli siyasi davalarından bir tanesi olan Ergenekon Davası için, Silivri'de neredeyse mahkemeyi basabilecek cürette ortaya konulan bir anlayışı tüm Türkiye seyretti. Bir meşru siyasi parti için bu doğru bir yaklaşım mıdır? Yasama meclisinde, her türlü meseleyi anlatma, her türlü bağımsız ve özgür şekilde değerlendirme fırsatı olan bir siyasi parti, her şeyi konuşan bir siyasi parti için soruyorum, bugün gazetelerde çıktı ya KCK davası için BDP'de 10 binlerce insanı oraya taşır ve o mahkemeyi kuşatırsa Türkiye'de hukukun üstünlüğünü kim savunur. Daha henüz mahkeme tamamlanmadan, kimin suçlu, kimin suçsuz olduğu bilinmeden mahkemeye yapılacak baskı, anayasamızın 138'nci maddesine aykırıdır. Ak Parti, kendi partisi kapatılırken, 8 milyon üyesiyle meydan yıkma gibi bir anlayışı ortaya koydu mu? Hayır. Anayasa Mahkemesi'ne gitti. Orada kendi derdini hukukun meşru ölçüleri içerisinde anlatmaya çalıştı. Böyle bir sorumsuzluk Türk siyasi hayatının içerisine sığdırılabilir, anlayışla karşılanabilir bir hadise kesinlikle değildir. Siyaset, meşru zeminlerde hukukun ve demokrasinin içerisinde yapılması gereken sorumlu bir anlayışın ta kendisidir. Onun ötesi sorumsuzluktur ve millet bunun cevabını en iyi şekilde ortaya koyacaktır. Bunun demokrasilerde en önemli yerlerinden birisi meclistir, birisi de sandıktır. Demokrasinin başka bir alternatifi söz konusu değildir."
Haber Ara